SON DAKİKA
Hava Durumu

Yönümüz Nereye?

Yazının Giriş Tarihi: 26.03.2024 13:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.03.2024 13:52

Düzensizlik ve kuralsızlık, yolsuzluk ve ekonomik sorunlar ve de olan biteni gizlemek için yaratılan kaos ortamı, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yıkılışını getiriyor aklıma…

Hiçbir bir şekilde askeri müdahale olmaksızın toprak ve itibar kaybederek dağılan SSCB’nin omurgası olan Ruslar, devletleri yüz üstü kapaklanıp çökerken, olanı biteni sessizce izlemişti.

O dağılışta en büyük yokluğu, acıyı, aşağılanmayı yaşadılar üstelik.

Aslında her devletin/milletin ders alması hayati önemde bir örnekti bu durum.

Öyle ya harp veya darp yokken iki kutuptan birinin lideri olan 72 yıllık devasa Sovyet devleti neden parçalanmıştı?

Elbette birçok nedeni var ama hemen söylenebilecek iki nedenden birincisi; Rus halkının sessiz, pasif, duyarsızlaştırılmış, -ister din, ister beşeri referanslı-otoriteye sadık, ‘’büyüklerimizin bir bildiği, yaptıklarının da bir hikmeti vardır’ ’şeklinde dayatılarak biçimlendirilen karakter yapısı, ikincisi ise, SSCB idaresinin, kendi halkıyla bağının kopmasıdır.

Burada bir başka başlık daha karşınıza çıkıyor:

Bu ise, milletin, çeşitli oyunlarla dikkatini perspektife, bütünlüğe değil odağa/parçaya baktırılmasıyla gerçekleştiriliyor.

Tıpkı bizdeki; bütünü görmeyi, muhakeme ve muhasebe yapmayı sağlayacak ve Kur’an’ın emri olan akıl, bilim ve aydınlanmanın yerine, söylem ve gösterişe dayalı nakil/hurafe dinini ikame edilmesi gibi…

Gösteriş ve dil/söylemle yansıtılan din; esasta sadece dinciliktir, dindarlık değil.

Çünkü ortada gerçek bir dindarlıktan söz edilecekse, dinin; insanı daha merhametli, daha vicdanlı, daha duyarlı, daha ahlaklı yapması beklenir.

Hâlbuki yaşanılan tam tersi.

***

Odak/parçalı bakış bütünü gizler çünkü kısa aralıklarla alınan kesitler/gelişmeler, bütündeki değişimi fark ettirmez insana.

Mesela çok uzağa gitmeye gerek yok. 1980 ‘den bugüne, ülkedeki değişimleri anlayabilmek, nereden nereye geldiğini görmek için 5’er yıllık, 10’ar yıllık kesitler alınırsa bütünde ne olduğu fark edilir.

Hatta son 5 yılı, yıl yıl hatta ay ay almak bile gidişatı gösterecek netliği kazandırır bize. Ama fark ettirmemek için sürekli odaklar, odak noktaları konularak, bütünlük dikkatlerden kaçırılıyor.

Örnek çok.

Asgari ücret, petrol/doğalgaz, maaş zammı şekeri, yeni kadrolar, her iktidarın asli görevi olan savunma sanayi v.b. sayısız başlıklar, aylarca gündemi işgal eder, bu konulara odaklanma sağlanır, başka hiçbir gelişmeye dikkat edilemez olur.

Bu ülkede emekliler dilenci yerine konulup haysiyetleriyle oynanırken, ülkenin yarısının açlık sınırında, diğer yarısının yarısından fazlası da yoksulluk sınırında yaşarken,

Ülkenin geleceği gençler ve liyakatli ve donanımlı insanlar kitleler halinde başka ülkelere giderken,

İnsanlar kirasını ödeyemezken,

Günlük gıda ihtiyaçlarını alamayan yetişkinleri geçtim çocuklar potansiyel hastane müşterisi yapılır ve zekâ problemleri yaşarken,

Değerlerin aşınması ve aşırı sığınmacı sayısının çarpan etkisiyle, ülke hızla kozmopolitleşirken (vatan sevmeme) ve yetmemiş gibi kozmopolitleşmeyi daha da hızlandırmak için kurulan ve tüm partilerin desteğini alan, güya din adına Diyanet akademisi faaliyetine başlarken ve daha birçok problem çözüm beklerken, algı oyunlarıyla odağa yönlendirme devam ediyor.

Mesele şu;

Hep değindiğim gibi bu millete akılsızlaştırma mekanizmaları çok başarılı şekilde uygulanıyor, Kur’an vahyi hiçe sayılarak, akıl dışılık/ahmaklaşma ve devamında cehaletin hâkimiyeti sağlanıyor.

Birey ve toplum zihni bu operasyona uğrarken turpun büyüğü heybede dedirtircesine;

Bu milletin uzun yüzyıllardır oluşturduğu ortak aklın yansıması Millet Meclisi ve Anayasa işlevsizleştirilerek ‘’Ortak aklı’’, Milli varlıklar, fabrikalar, topraklar, sular, madenler satılarak ‘’ekonomik aklı’’

Arapların örfünün din diye dayatılmasıyla ‘’Din/inanç aklı’’

Zemini hazırlanıp hızlandırılan kozmopolitleşme ile ‘’Kültürel aklı’’ sürekli taarruza uğratılıyor.

Resmin bütününde mevcut olan ama gizlenen gerçeklere rağmen Millet ne mi yapıyor?

Bilmiyorum ama sonumuz Sovyetler gibi olmaz, olmamalı…

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.