SON DAKİKA
Hava Durumu

#Epdk

Söz Bursa - Epdk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Epdk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sendikalar ve meslek örgütlerinden elektrik zammına tepki: “Milyonlarca hane serbest piyasaya terk ediliyor” Haber

Sendikalar ve meslek örgütlerinden elektrik zammına tepki: “Milyonlarca hane serbest piyasaya terk ediliyor”

Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen açıklamaya; TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Murat Korkut, Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Bursa Şube Başkanı Uğur Üçöz, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Burak Özgen, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel ve DİSK Güney Marmara Bölge Temsilcisi – Birleşik Metal-İş Bursa Şube Başkanı Gökhan Aydın katıldı. Toplantının açılışında konuşan ESM Bursa Şube Başkanı Uğur Üçöz, yeni düzenlemenin emekçileri doğrudan hedef aldığını belirterek, “Toptan bir merkezden halkımıza karşı bir saldırı var. Bu saldırıya karşı sendikalar ve odalar olarak örgütlü mücadelemizi birleştirip karşı cephe oluşturmaya devam edeceğiz” dedi. Üçöz, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) aldığı kararla 2026 yılında mesken abonelerinin yıllık elektrik tüketim limitinin 4 bin kWh olarak belirlendiğini hatırlatarak, “Bugün 984 TL olan bir elektrik faturası yeni düzenleme ile bin 935 TL’ye yükselecek. Yani yüzde 97 oranında zam gelecek. Yaklaşık 2,5 milyon abone bu değişiklikten etkilenecek” ifadelerini kullandı. “TEMEL YAŞAMI SÜRDÜREN AİLELER BİLE PİYASA FİYATLARINA MAHKÛM EDİLECEK” Basın açıklamasını okuyan TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Burak Özgen, kararın milyonlarca haneye “gizli zam” anlamı taşıdığını söyledi. Özgen, EPDK’nın konut aboneleri için yıllık tüketim limitini 5 bin kWh’ten 4 bin kWh’e düşürmesinin, birçok ailenin ulusal fiyat tarifesinden çıkarak serbest piyasa koşullarına bırakılması anlamına geldiğini vurguladı. “Bu değişiklik, yalnızca yüksek tüketimli villa tipi konutları değil, asgari yaşam standartlarının biraz üzerinde enerji harcayan sıradan aileleri de etkileyecek” diyen Özgen, şu ifadeleri kullandı: “Karar, toplumsal refahı korumayı değil, enerji şirketlerinin kârını artırmayı hedefliyor. Elektrik enerjisi temel bir insan hakkıdır. Piyasa dalgalanmalarının doğrudan faturalara yansıtıldığı bu sistem derhal sona erdirilmelidir.” Özgen, 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standartları için aylık en az 230 kWh elektrik tüketmesi gerektiğini belirterek, “Bu miktar sadece buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve televizyon gibi temel ihtiyaçlara denk geliyor. Klima ya da elektrikli ısıtıcı kullanan aileler zaten sınırı aşıyor” dedi. “ELEKTRİĞİN KÂR ARACI HALİNE GELMESİ KABUL EDİLEMEZ” EMO Başkanı Özgen, son kaynak tedarik tarifesinin 2018’de yalnızca büyük sanayi tesislerini kapsadığını, ancak yıllar içinde kapsamın kademeli olarak genişletildiğini anımsattı: “2018’de 50 milyon kWh olan tüketim sınırı 2026 itibarıyla 4 bin kWh’a kadar düşürüldü. Bu, temel bir kamu hizmeti olan elektriğin tamamen piyasa mekanizmasına devredilmesidir.” Özgen, enerji alanında kamunun yeniden etkin hale getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Pahalı enerjinin enflasyon üzerindeki etkisini azaltmak için üretimden dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek kamu tekeli yeniden kurulmalıdır. EPDK kapatılmalı, yerine kamulaştırma süreçlerini yürütecek bir kamu idaresi oluşturulmalıdır” dedi. Konuşmasının sonunda Bursa’daki elektrik dağıtım şirketinin yabancı ortaklı yapısına da dikkat çeken Özgen, “Bugün Bursa’nın elektriğiyle Amerikalıları zenginleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

EPDK'dan kritik karar: Tüketicilere rekor tazminat geliyor Haber

EPDK'dan kritik karar: Tüketicilere rekor tazminat geliyor

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), tüketicilerin elektrik kesintilerinden doğan haklarının korunması adına önemli bir adım attı. Hazırlanan yeni yönetmeliğe göre kesintiler ve ticari kalite işlemlerindeki eksiklikler nedeniyle elektrik dağıtım ve tedarik şirketlerinin tüketicilere ödemesi gereken 1 milyar 610 milyon TL'lik tazminat ilgili abonelerin faturalarından düşülecek. 2 Ekim 2025 tarihli ve 13829 sayılı Elektrik Piyasasında Dağıtım ve Perakende Satış Faaliyetlerine İlişkin Kalite Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi. Yeni düzenlemeyle birlikte yıllık kesintiler, uzun süreli kesintiler ve ticari kalite işlemlerindeki eksiklikler nedeniyle oluşan tazminatlar artık doğrudan tüketicilerin faturalarından düşülerek ödenecek. Yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile elektrik dağıtım ve tedarik şirketlerinin kullanıcılara ödemesi gereken toplamda 1 milyar 610 milyon TL’lik tazminat, herhangi bir başvuru gerekmeksizin hak sahiplerinin faturalarına yansıtılacak. Yeni sistem sayesinde tüketiciler, faturalarında tazminatın türü, toplam tazminat tutarı, faturada mahsuplaşılan miktar ve varsa sonraki aylarda mahsuplaşacak tutar gibi bilgilere ulaşabilecek. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, kararın hem tüketicinin korunması hem de hizmet kalitesinin artırılması açısından kritik bir adım olduğunu belirterek, "EPDK olarak vatandaşlarımızın haklarının zayi edilmesine izin vermeyiz. Kararımızın ilgili şirketler tarafından nasıl uygulandığını, ödemelerin zamanında ve eksiksiz yapılıp yapılmadığını yakından takip edeceğiz. Kurumumuzun aldığı bu karar, sektörün hizmet kalitesinin artırılmasına da büyük katkı sağlayacak" dedi. Kentsel dağıtım bölgesinde 10 saat, kentaltı dağıtım bölgesinde 11 saat ve kırsal dağıtım bölgesinde 12 saati aşan kesintilere ilişkin uzun süreli kesinti tazminatı hakkı doğuyor. 2025 yılında yürürlükte olan tazminat rakamları ise şöyle: "Anlaşma gücü 160 kVA altı olan mesken aboneleri için 554 TL, 160 kVA altı olan diğer aboneler için bin 107 TL, 160 kVA -630 kVA arasındaki kullanıcılar için 3 bin 323 TL, 630 kVA üzerindeki kullanıcılar için 6 bin 647 TL."

EPDK'dan Fatih Altaylı ve Uğur Emek hakkında suç duyurusu Haber

EPDK'dan Fatih Altaylı ve Uğur Emek hakkında suç duyurusu

EPDK, bir süredir Fatih Altaylı ve Uğur Emek tarafından ortaya atılan ‘EPDK yönetiminin depolamalı RES/GES önlisans başvuruları ile milyarlarca dolarlık vurgun yaptığı ve rant dağıttığı' iddiaları ile ilgili yazılı açıklamada bulundu. “EPDK bir gecede yönetmelik çıkardı, kimsenin haberi olmadan önlisansları dağıttı” iddiasına ilişkin detayların yer aldığı açıklamada, EPDK'nın bir gecede yönetmelik çıkarması ve bunu Resmi Gazete'de yayımlatarak yürürlüğe sokmasının mümkün olmadığı, bu durumun yasalara ve ilgili mevzuatlara aykırı olduğu kaydedildi. Depolamalı RES-GES önlisans sürecinin 5 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe giren kanunla kuruma görev olarak verilmesi ile başlandığı ifade edilen açıklamada, bu kanunla depolamalı RES/GES önlisans süreçlerine yönelik “ihale ve yarışma yapılmayacağı” ölçüm zorunluluğunun dahi istenmeyeceğinin hüküm altına alındığı kaydedildi. Öte yandan ilgili kanunun amacının emre amade olmayan rüzgar ve güneş kaynaklı üretilen elektriğin depolanarak sisteme bağlanması ve elektrik üretimindeki yenilenebilir enerji payının artırması olduğu bildirildi. "1 gecede yönetmelik çıkarılması ve sessiz sedasız önlisans dağıtılması söz konusu değildir" Önlisans başvurularının alınmasından 4 ay önce sürecin resmiyet kazandığı ve Resmi Gazete'de yayımlarak yürürlüğe girmesi ile de konudan tüm Türkiye'nin haberdar olduğu ifadelerine yer verilen açıklamada, “Kurumumuz tarafından önlisans başvurularının alınmasından '2 ay önce' sürecin teknik detaylarını içeren bir taslak hazırlanmış ve 'kamuoyu' görüşüne açılmıştır. Bu taslağa son şekli verilmeden önce enerji sektörünü takip eden, ilgisi olan herkesin katkısı alınmış bu süreç de tamamen kamuoyunun gözleri önünde, şeffaf bir biçimde ilerleyerek tamamlanmıştır. Vatandaşlarımızın da katkısı ile son şekli verilen söz konusu yönetmelik Kurulumuz tarafından görüşülerek kabul edilmiş ardından yine Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Görüldüğü üzere 1 gecede yönetmelik çıkarılması ve sessiz sedasız önlisans dağıtılması söz konusu değildir. 19 Kasım 2022-28 Eylül 2023 tarihleri arasında kurumumuza 5 bin 968 adet başvuru yapılmıştır. Önlisans sürecinde de EPDK tarafından sık sık kamuoyuna bilgilendirme yapılmış, yatırımcının bu alandaki ilgisi kamuoyu ile paylaşılmıştır. Söz konusu 5 bin 968 adet başvuru, birbirinden farklı yaklaşık bin 500 adet şirket tarafından yapılmıştır. Sırayla alınan başvurular kurumumuz tarafından titizlikle değerlendirilmiş ve hazırlıklarını eksiksiz yapan 263 şirkete 663 önlisans verilmiştir” bilgisine yer verildi. “EPDK yönetimi yakınlarına önlisans vermek için sadece online başvuruları kabul etti. Belgelerini hazırlamak isteyen yatırımcılara yeterince süre tanınmadı” iddialarına da cevap verilen açıklamada, EPDK'ya yapılan önlisans başvuruları depolamalı yatırımlar konusunun gündemde dahi olmadığı Mayıs 2019 tarihinden beri çevrimiçi olarak yapıldığının tüm sektör oyuncuları tarafından bilindiği, önlisans sürecinde istenen belgelerin ise 10 yılı aşkın bir süredir EPDK'nın internet sitesinde yer aldığı vurgulandı. "İddia sahibi bu yorumu ile de enerji sektöründen habersiz olduğunu göstermiştir" EPDK'nın bu konuda herhangi bir gizli iş yapması, bazı çevreleri kayırmasının söz konusu olmadığı ifade edilen açıklamada, hiçbir ayrım yapılmaksızın, kurumsal tarafsızlık prensibi ile tüm başvuruların sırasıyla alındığı kaydedildi. Açıklamada, “EPDK 19 Kasım'daki yönetmelik değişikliği ile depolamalı RES/GES yatırımları için önlisans vererek yetkisini aştı. Enerji Bakanı bu duruma kızgın olduğu için yeni ihaleye çıktı” iddialarına ilişkin ise şu ifadelere yer verildi: “5 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe giren kanunla kurumumuza görev olarak verilen depolamalı RES/GES yatırımlarına ilişkin ön lisans sürecinde bir yetki aşımı kesinlikle söz konusu değildir. Enerji ve Tabii Bakanlığımızın açtığı kasım ayında ilan ettiği enerji lisans tahsisi ihalesinin ise depolamalı RES/GES yatırımları önlisans süreci ile bir ilgisi yoktur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı uygun gördüğü hallerde kapasite tahsis ve YEKA ihaleleri yapmaktadır. Bu ihalelerde alım garantisi ve süre ihale kapsamında belirlenmektedir. Ayrıca depolamalı RES/GES yatırımları için kurumumuzca verilen herhangi bir alım garantisi, fiyat ya da süre söz konusu değildir. Bu arada EPDK'nın sorumluluğuna kanunla verilen ve 19 Kasım 2022 tarihindeki yönetmelik değişikliği ile başlayan önlisans sürecinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sn. Fatih Dönmez'dir. Bahsedilen ve kasım ayında ilan edilen ihale sürecinde ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sn. Alparslan Bayraktar'dır. Dolayısıyla iddia sahibi bu yorumu ile de enerji sektöründen habersiz olduğunu göstermiştir.” "Bu hesaplamalar tamamen hayal mahsulüdür" “Türkiye, kurulu gücünün yarısı kadar elektrik tüketebiliyorken EPDK elektrikte kurulu gücü artırmaya karar vermiştir” iddiasının da yer verildiği açıklamada, kurulu gücü artırmaya karar verildiği iddia edilen kaynakların ‘yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklar' olduğu ve bu kaynakların enerjide dışa bağımlılığının azaltılmasına katkı sağladığı aktarıldı. “Cumhurbaşkanı'nın gideceğini anlayan EPDK yönetimi acele ile 6 dolar-centlik lisans tarifesi kapsamında önlisans dağıttı. Bu rakam 3,375 dolar-cent olabilirdi. Bu fark sebebi ile elektriğe 30 yıl içerisinde 129,6 milyar dolarlık fatura ödenecek. Bu rakam 56 milyar dolar daha düşük olabilirdi? EPDK yönetimi 56 milyar dolarlık vurgun yaptı” iddiasının yer aldığı açıklama, şöyle devam etti: “1 Mayıs 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile belirlenen 6 dolar-cent'lik tarife EPDK tarafından belirlenmemiştir. Enerji sektörü ile asgari düzeyde ilgisi olanların bileceği üzere anılan düzenleme 01/07/2021 tarihinden 31/12/2030 tarihine kadar işletmeye girecek olan YEK Belgeli yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri için uygulanacak fiyatları ve süreleri kapsamaktadır. Bu fiyatların ve sürelerin belirlenmesi EPDK'nın görev alanında değildir ve EPDK'nın bu alanda fiyat ve süre belirleme yetkisi de yoktur. Herkesin ulaşabileceği Cumhurbaşkanlığı kararında 30 yıl ibaresi ise yer almamaktadır ve uygulanacak süre 10 yıl olarak düzenlenmiştir. Ayrıca kararda güncelleme formülleri ile birlikte rüzgar ve güneş için 4,95-6,05 dolar-cent aralığında, depolamalı rüzgar ve güneş için ise 5,85-7,15 dolar-cent aralığında bir tarife düzenlenmiştir. YEKA projeleri kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yapacağı ihalede taban fiyat olarak güneş için 3,25 dolar-cent rüzgar için 3,5 dolar-cent her ikisi için tavan fiyat olarak ise 5,50 dolar-cent belirlenmiştir. Bu bilgiler ışığında 129,6 milyar dolarlık ve 56,7 milyar dolarlık bu hesaplamalar tamamen hayal mahsulüdür. Var olmayan 30 yıllık alım süresi ve teşvikler ile bu rakamlara ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Bu arada EPDK'nın verdiği bir alım garantisi yoktur unutulmamalıdır ki hiçbir düzenleyici kurum alım garantisi vermez/veremez böyle bir yetkisi yoktur. Kurumumuz da hiçbir yatırımcıya böyle bir garanti vermemiştir, vermesi de mümkün değildir.” Öte yandan EPDK Başkanı ve yöneticileri hakkında iddiaları ortaya atan kişiler hakkında maddi ve manevi tazminat davası dahil olmak üzere hukuki sürecin başlatıldığı belirtildi.

Bakan Bayraktar'dan, enerjide siber güvenlik vurgusu Haber

Bakan Bayraktar'dan, enerjide siber güvenlik vurgusu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Siber tehditlerin nereden ne zaman geleceğini bilmek mümkün değil. Bu alandaki mücadelemizi çok katmanlı ve 7-24 esaslı olacak şekilde sürdürüyoruz. Enerji sektöründe siber güvenliği, milli güvenliğimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ‘Enerji Sektöründe Siber Savunma Simülasyonu’ programına katıldı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ev sahipliğinde düzenlenen programda siber savunmanın finans, sağlık, savunma ve enerji alanlarındaki önemine vurgu yapıldı. Programda bir konuşma gerçekleştiren Bakan Bayraktar, son yıllarda dijitalleşmenin hemen her sektörde öne çıkan en önemli alanlardan biri olduğunu belirterek, akıllı uygulamalara her geçen gün yenilerinin eklendiğini ve evlerin, günlük kullanılan cihazların ve şebekelerin bile akıllı hale geldiğini aktardı. Bakan Bayraktar, yapay zekanın, hayatın her noktasında konforlu çözümler ürettiğini vurgulayarak, “Tüm bunlar dünyada üretilen veri miktarında da ciddi bir artışa neden oluyor. Bu baş döndüren hız karşısında, elbette ki verilen hizmetin devamlılığını sağlamak, sürdürülebilir kılmak büyük önem arz ediyor. Burada da iki konu ön plana çıkıyor. Bunların ilki, hemen her alan için kritik öneme sahip büyük veri akışının devasa elektrik ihtiyacı ve buna uygun bir altyapının olması, diğer konu ise bu hizmet ve çözümleri sunan altyapıları siber risk ve tehditlere karşı korunması” açıklamasında bulundu. “DİJİTAL RİSKLERE KARŞI HATLARIMIZIN GÜVENLİĞİNİ SAĞLIYORUZ” Türkiye’nin ekonomisi büyüyen, üreten, sanayisi güçlü bir ülke olduğu dikkati çeken Bayraktar, hızla büyüyen yapay zeka ve büyük veri kaynaklı elektrik talebiyle elektrik tüketiminin daha da artacağını ifade ederek, “Enerjide arz güvenliği sadece bizim değil, bütün ülkelerin temel gündem maddesi olmaya devam ediyor. Jeopolitik gelişmeler, küresel piyasalarda yaşanan sıkıntılar, artan sermaye maliyetleri, tedarik zinciri problemleri gibi temel belirsizlik ve risklerle karşı karşıya olan enerji sektörü için maalesef başka bazı tehdit alanları da söz konusu. Bunlardan biri fiziki tehditler. Bilhassa elektrik, doğal gaz ve petrol iletim şebekelerine yönelik saldırı riskleri. Bu hususta gerek oluşturduğumuz tesis güvenlik standartlarıyla gerekse de kurduğumuz kameralı dijital sistemler ve kontrollerle fiziksel anlamda hatlarımızın güvenliğini sağlıyoruz” diye konuştu. “TÜM DEVLETLER SİBER GÜVENLİK KONUSUNA CİDDİ BÜTÇELER AYIRARAK ÇEŞİTLİ ÖNLEMLER ALIYOR” Gelişen teknolojideki bir diğer riskin siber saldırılar olduğunu işaret eden Bayraktar, “Tüm dünya; devletler, şirketler ve bireyler siber güvenlik konusuna ciddi bütçeler ayırarak çeşitli önlemler alıyor. Bu alana küresel ölçekte çok daha komplike, çok daha büyük yatırımlar yapılıyor. 2024 yılı sonu itibarıyla siber suçların küresel maliyetinin yıllık yaklaşık 10 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu anlamda yakın gelecekte siber tehditlere karşı siber savunmaya çok daha fazla önem verileceği ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu. “ENERJİ SEKTÖRÜNDE SİBER GÜVENLİĞİ, MİLLİ GÜVENLİĞİMİZİN AYRILMAZ BİR PARÇASI OLARAK GÖRÜYORUZ” Türkiye’nin, bulunduğu jeopolitik konumu ve son 22 yılda ekonomideki büyümesi ve teknoloji alanında gerçekleştirdiği hamlelerle bölgesinde lider bir ülke olduğunu dile getiren Bayraktar, “Geliştirdiğimiz yerli ve milli çözümlerle enerji, sağlık, bankacılık, haberleşme gibi kritik altyapılarda karşı karşıya kalınması muhtemel siber risklerden korunmak için etkin adımlar atıyoruz. Elbette günümüz dünyasında siber tehditlerin nereden ne zaman geleceğini bilmek mümkün değil. Bu nedenle bu alandaki mücadelemizi çok katmanlı ve 7-24 esaslı olacak şekilde sürdürüyoruz. Enerji sektöründe siber güvenliği, milli güvenliğimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Bakan Bayraktar, enerji sektörünün; dijitalleşmenin ve otomasyonun hızla büyüdüğü bir alan olarak öne çıktığını kaydeden Bayraktar, elektrik, petrol, doğal gaz gibi enerji kaynaklarının üretim, dağıtım ve yönetimi giderek daha fazla dijital sistemler üzerinden sağlandığı bilgisini aktardı. Bu çerçevede enerji üretim tesislerine, elektrik şebekelerine ve petrol hatlarına yönelik saldırıların yoğunlaştığını da söyleyen Bayraktar, üretim ve iletim dışında, kullanılan cihazların dijitalleşmesiyle tüketim tarafında da yeni siber riskler oluştuğunu vurguladı. “SİBER SALDIRILARA YÖNELİK GELİŞTİRİLEN SCADA SİSTEMİ BATMAN DÖRTYOL HAM PETROL BORU HATTI’ ÜZERİNDE KULLANMAYA BAŞLANDI” Hem arz kesintilerinin önüne geçmek hem de ekonomik kayıpları engellemek adına enerji sektöründe de siber saldırıları önlemek amacıyla çeşitli siber güvenlik uygulamaları geliştirdikleri bilgisini paylaşan Bayraktar, “Bunlardan biri de bu ihtiyaca yönelik geliştirilen özelleşmiş SCADA sistemleri. Milli şirketimiz BOTAŞ, Aselsan ortaklığında yerli ve milli imkanlarla geliştirilen SCADA sistemini, ülkemizin petrol ihtiyacı için kritik öneme sahip ‘Batman Dörtyol Ham Petrol Boru Hattı’ üzerinde kullanmaya başladı. Bu sistemi tüm doğal gaz altyapısında kullanmak için de ilgili kuruluşlarımızla çalışmalarımız devam ediyor. Diğer yandan yaklaşık 75 bin kilometrelik elektrik iletim hattımızın işletmesinden sorumlu kurumumuz TEİAŞ da siber saldırılara karşı güvenlik için önemli bir altyapıya sahip” değerlendirmesinde bulundu. “DÜZENLİ OLARAK YAPTIĞIMIZ SIZMA TESTLERİYLE SALDIRILARA KARŞI GÜVENLİĞİ ÖN PLANDA TUTUYORUZ” Tüm siber güvenlik şebekelerinin enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlığında bulunun Siber Güvenlik Operasyon Merkezinden 7-24 esaslı izlendiğini söyleyen Bayraktar, “Olası bir felaket durumunda veri merkezimizin devamlılığını sağlamak için Ankara dışında da bir Felaket Kurtarma Merkezimiz bulunuyor. Düzenli olarak yaptığımız sızma testleri ve kapalı devre iletişim altyapısıyla olası saldırılara karşı güvenliği ön planda tutuyoruz” dedi. “DAHA GÜVENLİ YAZILIM TEKNOLOJİLERİ GELİŞTİRİLMESİ İÇİN İLGİLİ KURUMLARLA İŞBİRLİĞİNE GİDİLMELİ” Programda konuşan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ise siber güvenlik alanında meydana gelen tehditlerle mücadelede özel sektör ile kamu arasındaki işbirliğinin önemine vurgu yaparak, “Buradan özellikle sektör temsilcilerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum. Siber güvenlikte başarılı olmanın yolu daima yerlilik ilkesine öncelik vermekten geçmektedir. Veri güvenliğimizi yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmanın bizler için ne kadar büyük bir risk olduğu aşikardır. Daha güvenli yazılım teknolojileri geliştirilmesi için mutlak surette ilgili kurumlarla işbirliğine gidilmeli, yazılım geliştirme ve test etme aşamalarında üniversitelerimizden ve genç beyinlerimizden mutlak surette faydalanılmalıdır” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam eden programa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, ve EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın yanı sıra birçok sektör temsilcisi katılım sağladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.