SON DAKİKA
Hava Durumu

Gastronomi turizmi için bir adım ötesi

Yazının Giriş Tarihi: 09.08.2025 11:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.08.2025 12:34

Gastronomi son yılların en moda kelimelerinden biri oldu. Eskiden yemek pişirmenin inceliklerini öğrenmek isteyen ‘Aşçılık’ okurdu. Artık üniversitelerin ‘Gastronomi’ bölümlerini tercih ediyorlar. Türkiye'de lisans düzeyinde ‘Gastronomi ve Yemek Sanatları Bölümü’ ilk 2008’de Yeditepe Üniversitesi’nde açıldı. Sonra birçok üniversitede bölüm okutulmaya başladı.

Son 6-7 yılda “gastronominin yemek bilimi” olduğu gerçeği de halk arasında anlaşılır hale geldi. Bu bölümü bitiren gençler çoğunlukla aşçı olarak meslek hayatına başlıyor. İlginçtir, mutfakta ömrünü geçiren kadınlar varken, şeflikte en çok tanınan isimler erkek oluyor. Kadınlar ise meslek hayatına devam ederken evde yemek de pişiriyor, yükü iki kat sırtlanıyor. Ne âlâ!

Her neyse konumuz bu değil zaten.

***

Dünya turizminde bazı destinasyonlar özellikle lezzetleriyle anılır. Turist rehberlerinde “Denenmiş ve tadılmış 7 yemek rotası” gibi listeler görürsünüz; gidince ne sipariş etmeniz gerektiği bile yazar. Türkiye’de gastronomi turizmi ise geç keşfedilen bir alan oldu. Son yıllarda festivallerle desteklenmeye çalışılıyor; fakat ne kadar amaca uygun yapıldıkları tartışmaya açık. Çünkü bazen “geleneksel lezzet” beklentisiyle gittiğiniz etkinlikte karşınıza dürüm-ayran çıkabiliyor!

***

Bursa 26-28 Eylül tarihleri arasında 3 gün boyunca 4. Uluslararası Gastronomi Festivali’ne ev sahipliği yapacak. Festivalin teması “Rota yeniden oluşturuluyor”. Festival tanıtımı Mudanya’da Montania Otel’de yapıldı. Toplantıya katılanlar arasında Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey'in yanı sıra Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerinde bulunan Murat Karayalçın, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ve ünlü şefler vardı.

Bu festivali ilkinden itibaren çok önemsiyorum.

Nedenine gelince;

Hem geleneksel yemek kültürünün korunmasını milli kültürün devamı olarak görüyorum, hem de yerel lezzetlerin bir şehrin turizm potansiyeli için değerli bir vitrin olduğuna inanıyorum.

Bu yıl 4.sü düzenlenecek bu festival kapsamında neler yapılacağını Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey açıkladı:

Festival tüm ilçelere yayılacak. Atölyeler, yarışmalar, tadım programları, paneller, söyleşiler, lezzet stantları olacak. Festivalden 2 gün önce 3 uluslararası şef, 3 Türk şef ve 5 sosyal medya fenomeni ilçelerde üreticilerle buluşacak. (Bu ekibin Bursa gastronomi kültürüne katkı adına ne yapacağı benim için merak konusu… ) Bursa’nın ürünleriyle yapılmış lezzetleri sunan işletmelere ‘Bursa Lezzet Durağı’ sertifikası verilecek. ‘Bursa Gastronomi Kitabı’ yayımlanacak. Benzeri pek çok etkinlik daha bu festivalde yer alacak.

Fikirler güzel, etkinlikler güzel… Tüm çaba takdire şayan.

Ama gastronomi turizmi Bursa’da 3 günlük festivalle sınırlı kalmamalı.

Artık bu festivalin şehre kalıcı faydalar sağlaması gerekiyor. Bursa, günübirlik gelip sadece “İskender Kebabı” yiyen turistlerin durağı olmaktan çıkarılmalı.

Peki, neler yapılabilir?

Festival içerisinde lezzet destinasyonu oluşturularak Bursa’ya gelen turistlerin bu destinasyonda geleneksel lezzetleri deneyimleyebileceği bir imkan sağlanabilir. Tabi bunun için turizm potansiyeli yüksek ilçelerimizde de geleneksel Bursa yemeklerinin yapıldığı mekanların var olması önemli. Bursa’da yerel lezzetler birkaç kadın kooperatifinin çabası ile devam ederken onlara sağlanacak fırsatlarla oluşturulacak bu destinasyon üzerinde güzel işler yapabileceklerini düşünüyorum.

Ayrıca;

Turizm acentaları ile festival tarihlerinde anlaşma yapılarak yabancı turistlerin Bursa’ya getirilip getirilmeyeceği de ben de merak konusu! Bursa’nın lezzet destinasyonu yapılabilmesinin aşamalarından biri de bu kanımca.

Ve elbette güzel Bursa’nın gastronomi kitabında yer alacak olan lezzetlerinin tadımlanabileceği, yılın 365 günü ziyaret edilebilecek bir mekana ihtiyacı olduğu da aşikar. Festival zamanı dışında gelen turistlerin pideli köfte, cantık ve kebabın yanı sıra; dızmana, gelincik böreği, düdük hamuru, kıskı, gavata gibi yerel lezzetleri bir arada bulabileceği bir lezzet noktası maalesef Bursa’da yok. Festivalden festivale adı anılan bu lezzetler ninelerimizin mutfaklarında kalmış gibi görünüyor!

Festivaller güzel oluyor. Katılanlar eğleniyor, bilgileniyor.

Ama “Bursa lezzet durağı olacak” deniliyorsa daha fazlası gerekiyor…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.