Gözlerimizi kapatıp hayale dalmak için ne güzel kelimeler, değil mi?
Ne yazık ki bu tasvir ettiğim muhteşem doğa; memleketin her yerinde plastik torba, şişe ve kutulardan geçilmiyor…
Plastik neydi?
Plastik, 20. yüzyılın icadıydı. Hayatı kolaylaştıracaktı, öyle de oldu...
Ama bir bedeli vardı.
Bugün, dünyada üretilmiş tüm plastiğin neredeyse yüzde 80’i ya çöplüklerde ya da doğada bir yerlerde bizi bekliyor. Artık hepimiz biliyoruz, doğada çözünmeleri binlerce yıl sürüyor.
Bizden çok yaşıyorlar!
***
Rakamlarla konuya bakmakta fayda var:
2024’te Türkiye'de plastik mamul üretimi 10 milyon tona yaklaştı.
Bu üretim; 2023’e göre miktar ve değer bazında yüzde 8 arttı.
2024’te, dünya genelinde yıllık plastik atık miktarı 400 milyon tonun üzerinde. Bu atıkların büyük bir kısmı geri dönüştürülemediğinden çevre kirliliğine yol açıyor. Küresel ölçekte bakıldığında plastiklerin yalnızca yüzde 10’ u geri dönüşüyor.
Bu oranın, 2060’a kadar yüzde 18'e çıkması öngörülüyor.
Biliyorsunuz 1 Ocak 2019’da plastik derdimizi alışveriş poşetlerinin ücretlendirilmesi ile çözmeye çalıştık!
“Faydası olmuş mu bu uygulamanın?” diye araştırdığımızda;
İstatistiklere yansıdığı haliyle poşet kullanımında yüzde 77 oranında azalma sağlandı.
Küresel boyutta plastik kirliliğinin azaltılması yönünde toplantılar yapılıyor. Ancak artık bir tekel haline gelen plastik üreticilerinin direnci yüzünden bir anlaşma sağlanabilmiş değil!
Çünkü para daha tatlı…
***
Bunca rakamdan sonra, şimdi kritik bir soruyla karşı karşıyayız:
Plastiksiz bir yaşam mümkün mü?
Geçmişte plastiksiz yaşamış atalarımız örneği ile elbette mümkün olabilir. Küçük adımlar büyük ve olumlu sonuçlar yaratabilir.
Yeter ki kararlı olalım.
Küçük bir çantaya bez torbamızı atarak, markette ‘poşet ister misiniz?’ sorusuna gülümseyerek, “Hayır, teşekkürler” diyebiliriz. Su şişemizi yanımızda taşıyabiliriz. Kafelerde karton bardaklar yerine kendi termosumuzu kullanabiliriz. Paketli ürünlere değil, yerel üreticilerin, pazarcıların doğal ürünlerine yönelebiliriz.
Yaşadığımız dünyayı sadece bizler kullanmıyoruz; geleceğin sahipleri olan çocuklarımıza devredeceğiz. Bu yüzden, doğayı koruma sorumluluğu artık bireysel bir tercih değil, kolektif bir zorunluluk haline geldi.
***
Yıldırım Belediyesi’nin başlattığı ve büyüterek devam ettirdiği ‘Plastiksiz Yıldırım Projesi’ işte tam da bu sorumluluğun güçlü bir ifadesi.
Daha önce Mümine Şeremet Uyumayan Kütüphanesi’nde başlatılan proje, şimdi Nuri Erbak Ortaokulu’nda devam ediyor. İlçe genelindeki 75 okulda uygulanacak.
Çocuklara sağlıklı ve hijyenik mataralar dağıtılıyor, okullara su arıtma cihazları kuruluyor. Böylece hem sağlıklı suya erişim sağlanıyor hem de tek kullanımlık plastik şişelere ihtiyaç azaltılıyor.
Şimdiye kadar 1 milyon plastik şişenin kullanımının önüne geçilmiş.
Hedef; yılda 50 milyon şişeyi devre dışı bırakmak.
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın şu sözleri dikkat çekici:
"Plastik kullanımını azaltmak bir tercihten öte bir sorumluluktur."
Gerçekten de doğada yüzyıllarca kaybolmayan plastik atıklar, geleceğe bırakılacak en kötü miraslardan biri.
Yıldırım Belediyesi’nin bu adımı, sadece bir çevre projesi değil; aynı zamanda bir eğitim ve bilinçlendirme hamlesi. Çocuklara verilen her matara, aslında doğaya verilmiş bir söz.
Özetle, ‘Plastiksiz Yıldırım’ sadece Bursa’ya değil, tüm Türkiye’ye örnek bir proje.
***
Şimdi sıra bizde.
Çocuklarımızla birlikte biz de hayatımızdaki plastikleri azaltarak bu değişimin bir parçası olabiliriz.
Bu adımlar, bireysel gibi görünse de aslında devrim niteliğinde.
Çünkü sürdürülebilir bir yaşam, bir anda ortaya çıkmaz;
Alışkanlıklarımızı adım adım değiştirerek kurulur.
“Yaşadığınız şehri nasıl bilirsiniz?” sorusuna eminim çoğunuz “Bursa’yı ilkler diyarı olarak biliriz” cevabını verecektir.
Bu şehirde yaşamanın, bu kentli olmanın gururu biraz da buradan gelir.
Biliriz ki Osmanlı’nın devlet olması Bursa’yla başlar ve ilk
Çok sevdiğim bu şehirden kaçmayı düşündüğüm oluyor bazen!
Kızmayın hemen!
Zihnimde otuz sene öncesinin Bursa’sı, bu kenti ilk gördüğüm zamanları düşünüyorum.
Özlemle gözlerim doluyor.
Tophane’den, Yeşil’den Çekirge’den ovaya doğru baktığım anlar geliyor aklıma.
Gözleri
Hani derler ya “işi bileceksin, işe gitmeyeceksin” diye.
Geçtiğimiz günlerde Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in tavsiyesi de böyle:
“Faturalarınız yüksek geliyorsa kombileri kısın.”
Son 3,5 yılda beş milyon abonenin doğalgazı kesilmiş.
Hâlbuki bu aboneler bakan
2004 Yerel Seçimleri…
İki yıl önce AK Parti, genelde iktidara gelmiş, memlekette ANAP ve DSP ağırlıklı yerel yönetimlerde nasıl bir değişim olacağı merakla bekleniyor.
Büyükşehir’de AK Parti’nin adayı merhum Hikmet Şahin, CHP’nin adayı Tahir Gürhan Akdoğan, DYP’nin a
Kamu düzeni, toplumun tümünü ilgilendirir ve bu düzenin sağlanmasında kurallara uymak kadar güvenlik ve asayişin sağlanması da esastır.
Bir kaldırım ya da otoyolda, yaya ya da sürücü olarak ilerlerken yol kenarlarında gördüğünüz uyarı tabelaları bu nedenle vardır.
Yani güvenliğin sağlanması için
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Asuman Kurt ÖGE
Plastiksiz yaşam mümkün mü?
Cıvıl cıvıl kuşlar, yemyeşil ağaçlar, masmavi denizler…
Gözlerimizi kapatıp hayale dalmak için ne güzel kelimeler, değil mi?
Ne yazık ki bu tasvir ettiğim muhteşem doğa; memleketin her yerinde plastik torba, şişe ve kutulardan geçilmiyor…
Plastik neydi?
Plastik, 20. yüzyılın icadıydı. Hayatı kolaylaştıracaktı, öyle de oldu...
Ama bir bedeli vardı.
Bugün, dünyada üretilmiş tüm plastiğin neredeyse yüzde 80’i ya çöplüklerde ya da doğada bir yerlerde bizi bekliyor. Artık hepimiz biliyoruz, doğada çözünmeleri binlerce yıl sürüyor.
Bizden çok yaşıyorlar!
***
Rakamlarla konuya bakmakta fayda var:
2024’te Türkiye'de plastik mamul üretimi 10 milyon tona yaklaştı.
Bu üretim; 2023’e göre miktar ve değer bazında yüzde 8 arttı.
2024’te, dünya genelinde yıllık plastik atık miktarı 400 milyon tonun üzerinde. Bu atıkların büyük bir kısmı geri dönüştürülemediğinden çevre kirliliğine yol açıyor. Küresel ölçekte bakıldığında plastiklerin yalnızca yüzde 10’ u geri dönüşüyor.
Bu oranın, 2060’a kadar yüzde 18'e çıkması öngörülüyor.
Biliyorsunuz 1 Ocak 2019’da plastik derdimizi alışveriş poşetlerinin ücretlendirilmesi ile çözmeye çalıştık!
“Faydası olmuş mu bu uygulamanın?” diye araştırdığımızda;
İstatistiklere yansıdığı haliyle poşet kullanımında yüzde 77 oranında azalma sağlandı.
Küresel boyutta plastik kirliliğinin azaltılması yönünde toplantılar yapılıyor. Ancak artık bir tekel haline gelen plastik üreticilerinin direnci yüzünden bir anlaşma sağlanabilmiş değil!
Çünkü para daha tatlı…
***
Bunca rakamdan sonra, şimdi kritik bir soruyla karşı karşıyayız:
Plastiksiz bir yaşam mümkün mü?
Geçmişte plastiksiz yaşamış atalarımız örneği ile elbette mümkün olabilir. Küçük adımlar büyük ve olumlu sonuçlar yaratabilir.
Yeter ki kararlı olalım.
Küçük bir çantaya bez torbamızı atarak, markette ‘poşet ister misiniz?’ sorusuna gülümseyerek, “Hayır, teşekkürler” diyebiliriz. Su şişemizi yanımızda taşıyabiliriz. Kafelerde karton bardaklar yerine kendi termosumuzu kullanabiliriz. Paketli ürünlere değil, yerel üreticilerin, pazarcıların doğal ürünlerine yönelebiliriz.
Yaşadığımız dünyayı sadece bizler kullanmıyoruz; geleceğin sahipleri olan çocuklarımıza devredeceğiz. Bu yüzden, doğayı koruma sorumluluğu artık bireysel bir tercih değil, kolektif bir zorunluluk haline geldi.
***
Yıldırım Belediyesi’nin başlattığı ve büyüterek devam ettirdiği ‘Plastiksiz Yıldırım Projesi’ işte tam da bu sorumluluğun güçlü bir ifadesi.
Daha önce Mümine Şeremet Uyumayan Kütüphanesi’nde başlatılan proje, şimdi Nuri Erbak Ortaokulu’nda devam ediyor. İlçe genelindeki 75 okulda uygulanacak.
Çocuklara sağlıklı ve hijyenik mataralar dağıtılıyor, okullara su arıtma cihazları kuruluyor. Böylece hem sağlıklı suya erişim sağlanıyor hem de tek kullanımlık plastik şişelere ihtiyaç azaltılıyor.
Şimdiye kadar 1 milyon plastik şişenin kullanımının önüne geçilmiş.
Hedef; yılda 50 milyon şişeyi devre dışı bırakmak.
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın şu sözleri dikkat çekici:
"Plastik kullanımını azaltmak bir tercihten öte bir sorumluluktur."
Gerçekten de doğada yüzyıllarca kaybolmayan plastik atıklar, geleceğe bırakılacak en kötü miraslardan biri.
Yıldırım Belediyesi’nin bu adımı, sadece bir çevre projesi değil; aynı zamanda bir eğitim ve bilinçlendirme hamlesi. Çocuklara verilen her matara, aslında doğaya verilmiş bir söz.
Özetle, ‘Plastiksiz Yıldırım’ sadece Bursa’ya değil, tüm Türkiye’ye örnek bir proje.
***
Şimdi sıra bizde.
Çocuklarımızla birlikte biz de hayatımızdaki plastikleri azaltarak bu değişimin bir parçası olabiliriz.
Bu adımlar, bireysel gibi görünse de aslında devrim niteliğinde.
Çünkü sürdürülebilir bir yaşam, bir anda ortaya çıkmaz;
Alışkanlıklarımızı adım adım değiştirerek kurulur.
Türk Dünyası Başkenti Bursa
19.10.2021 05:48“Yaşadığınız şehri nasıl bilirsiniz?” sorusuna eminim çoğunuz “Bursa’yı ilkler diyarı olarak biliriz” cevabını verecektir. Bu şehirde yaşamanın, bu kentli olmanın gururu biraz da buradan gelir. Biliriz ki Osmanlı’nın devlet olması Bursa’yla başlar ve ilk
Siz de “söz” verin!
29.10.2021 03:05Çok sevdiğim bu şehirden kaçmayı düşündüğüm oluyor bazen! Kızmayın hemen! Zihnimde otuz sene öncesinin Bursa’sı, bu kenti ilk gördüğüm zamanları düşünüyorum. Özlemle gözlerim doluyor. Tophane’den, Yeşil’den Çekirge’den ovaya doğru baktığım anlar geliyor aklıma. Gözleri
Her şeyin fiyatı artıyordu ancak!
09.11.2021 03:37Hani derler ya “işi bileceksin, işe gitmeyeceksin” diye. Geçtiğimiz günlerde Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in tavsiyesi de böyle: “Faturalarınız yüksek geliyorsa kombileri kısın.” Son 3,5 yılda beş milyon abonenin doğalgazı kesilmiş. Hâlbuki bu aboneler bakan
Altepe’nin sarstığı güven duygusu
15.11.2021 12:292004 Yerel Seçimleri… İki yıl önce AK Parti, genelde iktidara gelmiş, memlekette ANAP ve DSP ağırlıklı yerel yönetimlerde nasıl bir değişim olacağı merakla bekleniyor. Büyükşehir’de AK Parti’nin adayı merhum Hikmet Şahin, CHP’nin adayı Tahir Gürhan Akdoğan, DYP’nin a
Kusura kusurlu takip!
19.11.2021 04:08Kamu düzeni, toplumun tümünü ilgilendirir ve bu düzenin sağlanmasında kurallara uymak kadar güvenlik ve asayişin sağlanması da esastır. Bir kaldırım ya da otoyolda, yaya ya da sürücü olarak ilerlerken yol kenarlarında gördüğünüz uyarı tabelaları bu nedenle vardır. Yani güvenliğin sağlanması için