SON DAKİKA
Hava Durumu

23 Nisan’ın Gizli Kahramanı: Dr. Mehmet Fuat UMAY

Yazının Giriş Tarihi: 23.04.2024 17:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.04.2024 17:33

Öncelikle, Büyük Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği, dünyanın tek çocuk bayramı olan, milletimizin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı ve ulusumuzun egemenliğini ilan ettiği bu özel günü kutluyorum.

Bu özel günde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere anılması gereken bir isim daha var…

Bu kişi hekim, siyaset ve devlet adamı, milletvekili, bakan Mehmet Fuat Umay…

Peki Mehmet Fuat Umay kimdir ve 23 Nisan ile bağı nedir?

***

Hadi bu soruya cevap verelim; Mehmet Fuat Umay 1885’te Kırkkilise’de doğdu. Babası Mehmet Nuri Bey, annesi ise Seniyye Hanım’dır. Doğduğu dönem Rumeli’nin günden güne kaybedildiği yıllara rastlar. Bu durum O’nun hayata bakış açısının şekillenmesinde büyük rol oynadı. İlk ve ortaokulu Kırklareli, liseyi Edirne’de bitiren Fuat Bey, 1910’da Darülfünun Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. İlk görev yeri olan Tırnovacık kazası belediye tabipliği görevine 2 Temmuz 1910’da atandı. Kısa sürede halkın sevgisini kazanan Doktor Mehmet Fuat, hükümet tabibi olarak burada önce frengi salgınıyla mücadele etti. Balkan Savaşı sırasında bölgedeki askerî hastanede görev yapan Fuat Bey, harp sonrası 28 Ağustos 1913’te Kırklareli Belediye Tabipliğine getirildi.

Doktorluk mesleğini ifa ederken halkla da sıcak ilişkiler kurdu. Bugünkü ismiyle Çocuk Esirgeme Kurumu (Himaye-i Etfal Cemiyeti) ve Müdafaa-i Milliye Cemiyeti’nin kuruluşlarında görev aldı. 

Mondros Mütarekesi’nden sonra, 1919’da Bolu Hükümet Tabipliği’ne atandı. Burada da doktorluk mesleğinin gereği olarak halk ile yakın ilişkiler kurdu, halkın sağlık sorunlarıyla ilgilenmesinin yanı sıra Bolu Musiki Cemiyeti’nin kurulmasına öncülük etti. Bu dönemde Damat Ferit Hükümeti’ne karşı çıkarak Bolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kuruluşunu sağladı. Kısa sürede gençler ve halk arasında kendini sevdiren Dr. Fuat Bey, Millî Mücadele lideri Mustafa Kemal Paşa ile yazışmalar yaparak, yöre halkının direnişe destek vermesini sağladı.

***

Dr. Fuat Bey ve  İsmet İnönü

Belirttiğimiz gibi; Dr. Fuat Bey, iyi bir cemiyet adamı olduğu kadar iyi bir doktordu. Her devirde mesleğini severek yaptı ve lider bir kişiliğe sahipti.

Bu yüzden O’nu çok seven halk, Dr. Fuat Bey’i Ankara’da kurulan Millet Meclisi’ne Bolu Mebusu olarak seçti. 1923-1950 döneminde Kırklareli Milletvekili olarak da görev yapan Fuat Bey, mebusluğu boyunca kurucusu olduğu Çocuk Esirgeme Kurumu ve çocuklar hakkında pek çok kanun teklifi ve sual takriri (soru önergesi) verdi. Yetim ve öksüz yavrular yararına çok sayıda kanunun Meclis’ten çıkmasına öncülük etti.

Hatta Meclis’te verdiği bir soru önergesi ile “Harika Çocuk” yasasının çıkmasına aracı olarak İdil Biret, Suna Kan, Gülsün Onay ve Hüseyin Sermet gibi sanatçıların çocuk yaştan itibaren yurt dışında eğitim almalarını sağladı.

Bu dönemde Dr. Fuat Bey, Himaye-i Etfal'e yani Çocuk Esirgeme Kurumu’na gelir sağlamak amacıyla hem Anadolu’da hem de yurtdışında yürütülen “bağış toplama” ve “teşkilatlanma” faaliyetlerini organize etti. Örneğin; Gelibolu Milletvekili Celal Nuri İleri'den aldığı adres bilgileri sayesinde, yazıştığı Washington'da Türklere imamlık yapan Mehmet Ali Efendi'nin aracılığıyla Türk Teavün Cemiyeti'ni harekete geçirdi. Bu cemiyetin tertip ettiği kampanya sayesinde New York ve Detroit gibi büyük eyalet merkezlerinin de içinde bulunduğu 17 şehirden elde edilen yaklaşık 100 bin dolarlık bağış, Millî Mücadele yetimlerine harcanmak üzere Ankara’ya ulaştırıldı.

Yardımların kalıcılığını sağlamak adına New York’ta bir Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) merkezi ve farklı şehirlerde de bu merkeze bağlı şubeler açıldı. 

***

Dr. Fuat Bey, yeni şubeler açmak üzere çıktığı ABD seyahatinde; 18-24 Mayıs 1923 tarihleri arasında gerçekleştirilen Washington Milletler Arası Sosyal Hizmetler Kongresi’ne Türkiye’yi temsilen katıldı ve sunduğu tebliğ ile ülkesindeki sosyal-hizmet anlayışının temelini oluşturan “Vakıf Sistemi”ni anlattı. 

Dr. Fuat Bey’in cemiyet başkanlığı döneminde Çocuk Esirgeme Kurumu’nun şube sayısı 750’yi aştı, bu şubelerde ayrıca dispanser, doğum evi, çocuk yuvaları ve süt damlası adı verilen birimler faaliyete geçirildi.

Bu süreçte tam 12 milyon 758 bin 640 çocuğa ve çocuklu anneye çeşitli yardımlar yapıldı.

***

Gelelim 23 Nisan’a

Dr. Fuat Bey, öncelikle şehit ve kimsesiz çocukların sefaletten kurtarılmasını ve tüm çocukların bedenen ve ruhen sağlıklı, milletine faydalı nesiller olarak yetiştirilmesini “Çocuk Davası” olarak adlandırdı.

Bu davanın bütün Türk milletince sahiplenilmesi için Atatürk’ün himayelerinde 23 Nisan’ın Çocuk Günü ve Çocuk Bayramı olarak kutlanılmasını sağladı.

İlk defa 23 Nisan Himaye-i Etfal Cemiyeti çocukları tarafından, “Çocuk Günü” veya “Çocuk Bayramı” adı ile 1923 yılında kutlanmaya başlanmış, 1925 yılından itibaren ise “23 Nisan Çocuk ve Milli Egemenlik Bayramı” adını aldı. Geniş katılımlı ilk “Çocuk Bayramı” 1927’de gerçekleştirildi, 1929’dan itibaren bugünün içinde bulunduğu hafta Çocuk Haftası olarak ilan edildi.

Ayrıca Dr. Fuat Bey’in TBMM’deki gayretleriyle çıkarılan kanunla hafta boyunca mektup ve telgraf gönderilerinde basılan Şefkat Pulları” ile cemiyete önemli bir gelir kaynağı sağlandı…

***

Dr. Fuat Bey, çocuklar yararına gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda artık halkın ve yetim çocukların O’na verdiği unvanla “Yetimler Babası”, kendi tabiri ile de Cumhuriyet’in sağlıklı nesiller yetiştirme politikasının ana hedefi olan “Çocuk Davası”nın sahibidir.

Dr. Fuat Bey, Türkiye’de “Çocuk Davası”nın kazanılmasının, sadece yetim çocuklara sahip çıkan dernekler kurmakla olmayacağını düşünmekteydi. Bu maksatla kurduğu dernekler adına çeşitli dergi ve kitaplarda yayınladı.

Bu dergilerde bizzat kendisi de yazılar yazmaktaydı. Çünkü O, Türk annelerinin ve çocuklarının eğitimine önem vermekte ve hayata hazırlanmalarının gerekliliğine inanmaktaydı.

O’nun Türk çocuklarına verdiği hizmetleri gören Ulu Önderimiz Atatürk, Soyadı Kanunu ile beraber Türk mitolojisinde çocukların koruyucu kutsal ruhu "Umay"a atfen Doktor Mehmet Fuat’a “UMAY” soyadını verdi.

1915 yılında Mediha Hanımla evlenen 4 çocuk babası Dr. Fuat Bey, 1 Temmuz 1963’te İstanbul’da vefat etti ve binlerce kişinin katıldığı cenaze merasiminin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Bu vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Türk çocuğu için yaptıklarıyla bugünü daha da özel hale getiren Dr. Mehmet Fuat Umay’ı rahmet ve saygıyla anıyor, ulusumuzun ve tüm dünya çocuklarının bayramını kutluyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.