Ruhun derinliklerine gizlenmiş, çok lüzumsuz ve gerçekten çok ayıp bir şey duygusallık!
En keskin yönlerimizi törpüleyen ve belki de bizi insan yapan yegâne değerden, eksiklikmiş gibi bahsediyoruz. Oysa duygusallığımız yoksa bir yanımız değil her yanımız yarım kalıyor.
İçimizdeki o pırıltılı yumuşaklığı “kimse görmesin” diye bir de zırh kuşanıyoruz. Olmadı, sağlam ve gedik açılmayacak duvarlar örüyoruz.
Kimse görmesin, kimse bilmesin aman içimizdeki insanı kimse fark etmesin.
Bir de toplumun dayattığı prangalarımız var.
Duygusallığı baltalayan sözlerimizden en keyiflisi “Merhametten maraz doğar’’dır mesela.
Hadi duygusal ol, hadi sevgi kelebeği olmak için kanat çırp! Hele de erkekseniz toptan yandınız.
Çocuğunu kimse görmeden, hatta çocuğun kendisi hissetmeden seveceksin ki şımarmasın. Oysaki uyurken uzaktan bakıp gözüyle sevenden ne sevene ne de sözüm ona sevilene hayır gelir.
***
‘’Ben çocuğumu kucağıma alıp hiç öpmedim’’ gurur kaynağı tabii.
Aferin sana!
Nasıl bir mucize gerçekleştirmişsin! Mümkün olsa çocuğun dibine iki avuç gübre ile bir tas su dökecek ki eğrelti otu gibi hayata tutunup yeşerip gitsin.
Bazı bitkiler bile sevginin olmadığı, negatif enerjinin kol gezdiği ortamda yaşayamıyorlar.
Ruhunu negatif cereyana kaptırmış hiçbir canlı yaşamayı başaramıyor.
Duygusal insanlar olmasa yazın dili de yalnız kalacak, şarkılar türküler hiç olmayacak. Gri bir dünyada yaşamayı göze mi alalım bu durumda?
***
Beynimizin karanlık koridorlarında at koşturan hoyratlıklara teslim olmamız emredilse de bir yolunu bulup karanlıktan aydınlığa çıkmak zorundayız.
Sevgi odalarının kapılarını açabilmiş nadir insanlara sümüklüböcek muamelesi yapmak bize ne kazandırıyor acaba?
Duygusallığı bertaraf ederseniz yerine ne geçecek peki?
Muhtemelen hoyratlık.
Duygusallığını bastırdığınız insanlar tam olarak hoyrat da olamıyor. İki arada bir derede kırık dökük yaşamlar sürüyorlar. Hiçbir duyguya ait olamamanın çaresizliğinde yorgunluk kayığının küreklerine asılıyorlar. Ama uzaktan görünen kara parçası da onların ülkesi olamıyor maalesef. Haymatloslar gibi, aidiyet duygusundan uzak savrulup duruyorlar.
***
Ruhumuza taktığımız çiçekli taçları herkes görsün.
Biz duygusal insanlar olmazsak siz de olmazsınız.
Dünyanız güzelleşmez, ruhunuz arınmaz. Kimse gökyüzünü maviye boyamayacağı için karanlık sabahlara kalkarsınız biz olmazsak. Billur köprülerden prensesler geçmez. Pamuk prensesin yedi değil, bir cücesi bile bulunmaz.
Duygusal insanları kırıp dökmeyin, kendisinden başkası olmaya zorlamayın. Karanlıktan aydınlığa çıkmak için onların duygularının pırıltılı ışığına güvenin.Zaten azlar, bir de siz köküne kibrit suyu ekmeyin.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Nedir Belediye Meclis Üyeliği?
13.11.2021 06:07
Belediye meclis üyeleri, gerek yerel demokrasi çerçevesinde halka en yakın temsilciler olmaları, gerekse halkın yerel ölçekteki talep ve şikâyetlerini siyasal sisteme iletmeleri açısından kilit rol oynamaktadırlar.
Demokrasi yerel yönetimlerde başlar.
Belediye meclis üyeleri yerel demokrasi
Geçtiğimiz aylarda heyelan nedeniyle boşaltılan binaların yıkılmasıyla birlikte Uftade Hazretlerinin bulunduğu bölgenin Osmangazi Belediye Başkanlığı tarafından yeşil alana çevrilmesi yerinde bir karardır.
Gerek Hanlar Bölgesi'nde gerekse Uftade Hazretlerinin bulunduğu bölgede yapılan çalışmala
Yunus ne güzel söylemiş:
“Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Bal ile yağ ede bir söz.”
Evet, söz ağızdan bir kez çıkar ama bıraktığı tesir çok uzun sürer.
Düşmanı dost eylediği gibi, dostunu da düşman eder bir söz.
Atalarımız bir söylerken bin ker
Eski ismi Penahabad...
Karabağ Hanlığı'nın ilk başkanı olan Penah Ali Han'a atfen konulmuştur.
Türk Kaçar Hanedanı Ağa Muhammed Şah ve İbrahim Halil Han’la birlikte “Şuşa” ismini almıştır.
Farsça kökenli olduğu ve bu dilde cam veya şişe anlamına gelen &
Yanlış hatırlamıyorsam beş sene önceydi.
Bursa Belediyeler Birliği olarak bazı belediye başkanları ve meclis üyeleriyle birlikte Fransa'nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa Birliği Parlamentosu Yerel Yönetimler Kongresi’ne katılım sağladık.
Dönüşte İsviçre-Zurich'e uğradığımızda ç
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
E. Gülhan AKBABA
Köke kibrit suyu ekmek!
Ruhun derinliklerine gizlenmiş, çok lüzumsuz ve gerçekten çok ayıp bir şey duygusallık!
En keskin yönlerimizi törpüleyen ve belki de bizi insan yapan yegâne değerden, eksiklikmiş gibi bahsediyoruz. Oysa duygusallığımız yoksa bir yanımız değil her yanımız yarım kalıyor.
İçimizdeki o pırıltılı yumuşaklığı “kimse görmesin” diye bir de zırh kuşanıyoruz. Olmadı, sağlam ve gedik açılmayacak duvarlar örüyoruz.
Kimse görmesin, kimse bilmesin aman içimizdeki insanı kimse fark etmesin.
Bir de toplumun dayattığı prangalarımız var.
Duygusallığı baltalayan sözlerimizden en keyiflisi “Merhametten maraz doğar’’dır mesela.
Hadi duygusal ol, hadi sevgi kelebeği olmak için kanat çırp! Hele de erkekseniz toptan yandınız.
Çocuğunu kimse görmeden, hatta çocuğun kendisi hissetmeden seveceksin ki şımarmasın. Oysaki uyurken uzaktan bakıp gözüyle sevenden ne sevene ne de sözüm ona sevilene hayır gelir.
***
‘’Ben çocuğumu kucağıma alıp hiç öpmedim’’ gurur kaynağı tabii.
Aferin sana!
Nasıl bir mucize gerçekleştirmişsin! Mümkün olsa çocuğun dibine iki avuç gübre ile bir tas su dökecek ki eğrelti otu gibi hayata tutunup yeşerip gitsin.
Bazı bitkiler bile sevginin olmadığı, negatif enerjinin kol gezdiği ortamda yaşayamıyorlar.
Ruhunu negatif cereyana kaptırmış hiçbir canlı yaşamayı başaramıyor.
Duygusal insanlar olmasa yazın dili de yalnız kalacak, şarkılar türküler hiç olmayacak. Gri bir dünyada yaşamayı göze mi alalım bu durumda?
***
Beynimizin karanlık koridorlarında at koşturan hoyratlıklara teslim olmamız emredilse de bir yolunu bulup karanlıktan aydınlığa çıkmak zorundayız.
Sevgi odalarının kapılarını açabilmiş nadir insanlara sümüklüböcek muamelesi yapmak bize ne kazandırıyor acaba?
Duygusallığı bertaraf ederseniz yerine ne geçecek peki?
Muhtemelen hoyratlık.
Duygusallığını bastırdığınız insanlar tam olarak hoyrat da olamıyor. İki arada bir derede kırık dökük yaşamlar sürüyorlar. Hiçbir duyguya ait olamamanın çaresizliğinde yorgunluk kayığının küreklerine asılıyorlar. Ama uzaktan görünen kara parçası da onların ülkesi olamıyor maalesef. Haymatloslar gibi, aidiyet duygusundan uzak savrulup duruyorlar.
***
Ruhumuza taktığımız çiçekli taçları herkes görsün.
Biz duygusal insanlar olmazsak siz de olmazsınız.
Dünyanız güzelleşmez, ruhunuz arınmaz. Kimse gökyüzünü maviye boyamayacağı için karanlık sabahlara kalkarsınız biz olmazsak. Billur köprülerden prensesler geçmez. Pamuk prensesin yedi değil, bir cücesi bile bulunmaz.
Duygusal insanları kırıp dökmeyin, kendisinden başkası olmaya zorlamayın. Karanlıktan aydınlığa çıkmak için onların duygularının pırıltılı ışığına güvenin. Zaten azlar, bir de siz köküne kibrit suyu ekmeyin.
Nedir Belediye Meclis Üyeliği?
13.11.2021 06:07Belediye meclis üyeleri, gerek yerel demokrasi çerçevesinde halka en yakın temsilciler olmaları, gerekse halkın yerel ölçekteki talep ve şikâyetlerini siyasal sisteme iletmeleri açısından kilit rol oynamaktadırlar. Demokrasi yerel yönetimlerde başlar. Belediye meclis üyeleri yerel demokrasi
Temiz Cadde ve tarihi surlar
15.11.2021 05:46Geçtiğimiz aylarda heyelan nedeniyle boşaltılan binaların yıkılmasıyla birlikte Uftade Hazretlerinin bulunduğu bölgenin Osmangazi Belediye Başkanlığı tarafından yeşil alana çevrilmesi yerinde bir karardır. Gerek Hanlar Bölgesi'nde gerekse Uftade Hazretlerinin bulunduğu bölgede yapılan çalışmala
Başka Bursa Yok!
16.11.2021 12:41Yunus ne güzel söylemiş: “Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Bal ile yağ ede bir söz.” Evet, söz ağızdan bir kez çıkar ama bıraktığı tesir çok uzun sürer. Düşmanı dost eylediği gibi, dostunu da düşman eder bir söz. Atalarımız bir söylerken bin ker
Ay-Yıldız Şuşa'dan bir daha inmeyecek
20.11.2021 01:24Eski ismi Penahabad... Karabağ Hanlığı'nın ilk başkanı olan Penah Ali Han'a atfen konulmuştur. Türk Kaçar Hanedanı Ağa Muhammed Şah ve İbrahim Halil Han’la birlikte “Şuşa” ismini almıştır. Farsça kökenli olduğu ve bu dilde cam veya şişe anlamına gelen &
Yerel yönetimler ve caydırıcı güç
27.11.2021 12:19Yanlış hatırlamıyorsam beş sene önceydi. Bursa Belediyeler Birliği olarak bazı belediye başkanları ve meclis üyeleriyle birlikte Fransa'nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa Birliği Parlamentosu Yerel Yönetimler Kongresi’ne katılım sağladık. Dönüşte İsviçre-Zurich'e uğradığımızda ç