Her gün haberlerde yüreğimizi burkan olaylarla karşılaşıyoruz. Haksızlıklar, adaletsizlikler, yalanla örülmüş hayatlar… Ahlakın, erdemin, vicdanın günden güne eridiğini hissettiğimiz bir çağdayız. Tam da bu yüzden, yüzyıllar öncesinden gelen ahilik kültürü bugün her zamankinden daha kıymetli.
Ahilik, sadece bir meslek örgütlenmesi değil; insan olmanın yol haritasıdır. Dürüst olmayı, alın terinin hakkını vermeyi, başkasının lokmasında gözü olmamayı öğretir. Ve düşünün, bu öğretiler 13. yüzyıldan günümüze taşınmış. Bugün bize ışık olmaya devam ediyor.
Bu kapsamda BESOB tarafından bu yıl 38’incisi düzenlenen Ahilik Haftası’nın açılışı Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan Ertuğrulbey Meydanı’nda gerçekleştirildi.
Açılış programına Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Güney, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit, ve vatandaşlar katıldı.
Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) Başkanı Fahrettin Bilgit, bu yıl Bursa’da ilk kez bir kadın esnafın “Yılın Ahisi” seçildiğini belirterek, “Emine Elmas, sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin de gururu olmuştur” dedi.
İşte bu yıl Bursa’da düzenlenen 38. Ahilik Haftası bu ışığın yeniden parladığı anlardan biri oldu. Çünkü tarih yazıldı: Bursa’nın ilk kadın ahisi seçildi. Ebru sanatçısı ve kağıt ustası Emine Elmas, sadece el emeğiyle değil, gönül emeğiyle de bu unvana layık görüldü.
Ne büyük anlam taşıyor aslında… Günümüzde pek çok değer unutulurken, bir kadın sanatçının kültürel mirasımızı yaşatması ve bu çabanın ödüllendirilmesi, bize yeniden umut aşılıyor. Emine Hanım’ın dut ağacından ürettiği kağıtlara işlediği sabır, onun sanatında olduğu kadar hayatında da ahiliğin ruhunu yansıtıyor.
Ama sormadan edemiyorum: Biz toplum olarak ahiliğin hangi değerlerini yaşatabiliyoruz?
Sözlerimizde doğruluk, kazancımızda helallik, ilişkilerimizde adalet var mı? Yoksa modern zamanın hırsı, paylaşmanın yerini bencilliğe mi bıraktı?
Ahi Evran’ın “Hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp, bizi geçen bizdendir” sözü kulağımıza küpe olmalı. Çünkü bizler ne yazık ki sabrı, hakkı, ahlakı kaybettikçe; hırs, öfke ve hile büyüyor.
İşte tam da bu yüzden, Emine Elmas’ın “Yılın Ahisi” seçilmesi bir ödülden çok daha fazlası. Bu, bir çağrıdır. Hepimize, kadın-erkek fark etmeksizin ahiliğin değerlerini yeniden hatırlatıyor. Diyor ki:
“Doğru sözlü ol. Helal kazan. Sabırlı çalış. Toplum için üret. Ahlakını yitirme.”
Belki de bu çağın en büyük ihtiyacı, işte bu hatırlatmadır. Ve bugün Bursa’dan yükselen bu ses, hepimize yol göstermeli.
İsterim ki bu yazıyı okuyan, sadece Emine Elmas’ın başarısıyla gururlanmasın; kendi hayatına da dönüp baksın. Biz gerçekten ahi geleneğinin mirasçıları mıyız, yoksa sadece törenlerde hatırlayanlardan mı?
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sibel BARUTCU
Bir Kadın Ahi: Emine Elmas
Her gün haberlerde yüreğimizi burkan olaylarla karşılaşıyoruz. Haksızlıklar, adaletsizlikler, yalanla örülmüş hayatlar… Ahlakın, erdemin, vicdanın günden güne eridiğini hissettiğimiz bir çağdayız. Tam da bu yüzden, yüzyıllar öncesinden gelen ahilik kültürü bugün her zamankinden daha kıymetli.
Ahilik, sadece bir meslek örgütlenmesi değil; insan olmanın yol haritasıdır. Dürüst olmayı, alın terinin hakkını vermeyi, başkasının lokmasında gözü olmamayı öğretir. Ve düşünün, bu öğretiler 13. yüzyıldan günümüze taşınmış. Bugün bize ışık olmaya devam ediyor.
Bu kapsamda BESOB tarafından bu yıl 38’incisi düzenlenen Ahilik Haftası’nın açılışı Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan Ertuğrulbey Meydanı’nda gerçekleştirildi.
Açılış programına Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Güney, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit, ve vatandaşlar katıldı.
Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) Başkanı Fahrettin Bilgit, bu yıl Bursa’da ilk kez bir kadın esnafın “Yılın Ahisi” seçildiğini belirterek, “Emine Elmas, sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin de gururu olmuştur” dedi.
İşte bu yıl Bursa’da düzenlenen 38. Ahilik Haftası bu ışığın yeniden parladığı anlardan biri oldu. Çünkü tarih yazıldı: Bursa’nın ilk kadın ahisi seçildi. Ebru sanatçısı ve kağıt ustası Emine Elmas, sadece el emeğiyle değil, gönül emeğiyle de bu unvana layık görüldü.
Ne büyük anlam taşıyor aslında… Günümüzde pek çok değer unutulurken, bir kadın sanatçının kültürel mirasımızı yaşatması ve bu çabanın ödüllendirilmesi, bize yeniden umut aşılıyor. Emine Hanım’ın dut ağacından ürettiği kağıtlara işlediği sabır, onun sanatında olduğu kadar hayatında da ahiliğin ruhunu yansıtıyor.
Ama sormadan edemiyorum: Biz toplum olarak ahiliğin hangi değerlerini yaşatabiliyoruz?
Sözlerimizde doğruluk, kazancımızda helallik, ilişkilerimizde adalet var mı? Yoksa modern zamanın hırsı, paylaşmanın yerini bencilliğe mi bıraktı?
Ahi Evran’ın “Hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp, bizi geçen bizdendir” sözü kulağımıza küpe olmalı. Çünkü bizler ne yazık ki sabrı, hakkı, ahlakı kaybettikçe; hırs, öfke ve hile büyüyor.
İşte tam da bu yüzden, Emine Elmas’ın “Yılın Ahisi” seçilmesi bir ödülden çok daha fazlası. Bu, bir çağrıdır. Hepimize, kadın-erkek fark etmeksizin ahiliğin değerlerini yeniden hatırlatıyor. Diyor ki:
“Doğru sözlü ol. Helal kazan. Sabırlı çalış. Toplum için üret. Ahlakını yitirme.”
Belki de bu çağın en büyük ihtiyacı, işte bu hatırlatmadır. Ve bugün Bursa’dan yükselen bu ses, hepimize yol göstermeli.
İsterim ki bu yazıyı okuyan, sadece Emine Elmas’ın başarısıyla gururlanmasın; kendi hayatına da dönüp baksın. Biz gerçekten ahi geleneğinin mirasçıları mıyız, yoksa sadece törenlerde hatırlayanlardan mı?