SON DAKİKA
Hava Durumu

#Bursa Haberleri

Söz Bursa - Bursa Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

PERDER, Balıkesir'de üreticilerle bir araya geldi Haber

PERDER, Balıkesir'de üreticilerle bir araya geldi

Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım Komisyonu, Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF PERDER), Gıda Perakendecileri Derneği, Tüm Restoranlar ve Turizmciler derneği (TÜRES) ile Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği’nin (TURYİD) paydaşı olduğu Türkiye’nin Kahramanları Projesi kapsamında Balıkesir Üretici Buluşması düzenlendi. PERDER’E TEŞEKKÜR PLAKETİ Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Bursa Perakendeciler Derneği (PERDER) Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Kılıç ile Yönetim Kurulu ve üyelerden oluşan heyet, Güvenilir Ürün Platformunun Balıkesir Ticaret Odası ev sahipliğinde düzenlediği buluşmada Balıkesirli üreticiler ile bir araya geldi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ve Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, organizasyona katkılarından dolayı PERDER’e teşekkür plaketi takdim etti. ‘SAĞLIKLI VE GÜVENİLİR ÜRÜN’ VURGUSU Kalkınmanın yerelden başlayan bir süreç olduğunu ve bu nedenle organizasyonun önemli kazanımlar sağlayacağını dile getiren Haşim Kılıç, “Ulusal kalkınmada başarıya ulaşmanın yolunun, yerel üretimde artış ile mümkün olduğu gerçeğinden hareketle yerel üreticilerimiz ile yeni iş birlikleri için hamlelerimize devam ediyoruz. Sürdürülebilir iş birliklerinin teşviki ve yerel üretimin desteklenmesi amacıyla yapılan buluşmada Balıkesirli firmaların üretim ve pazarlama süreçleri hakkında detaylı bilgi edindik. Gıda sektörü, tarladan sofraya kadar uzanan büyük bir emek zinciridir. Sadece bir ürün üretmek değil; sağlıklı, güvenilir ürünü tüketicilerle buluşturmak artık çok daha önemli. Ömer Düzgün Başkanlığındaki Türkiye Perakendeciler Federasyonu bünyesindeki tüm şubelerimiz bu konuyu çok önemsiyor. Yerel üreticilerin büyümesi, gelişmesi yerel perakendeciler olarak bizlerin de iş yapış süreçlerine katma değer sağlayacaktır. Yerel üreticilerimiz ile önümüzdeki süreçte daha yoğun iş birliği yapacağız.” diye konuştu.

MEEXX Makine Sektörünü Bursa’da buluşturdu Haber

MEEXX Makine Sektörünü Bursa’da buluşturdu

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) iştiraki KFA Fuarcılık tarafından Makine İmalatçıları Birliği (MİB) iş birliğinde düzenlenen Makine ve Teknolojileri Fuarı (MEEXX), 3–6 Aralık tarihlerinde Bursa Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu yıl yeni bir vizyonla sektöre sunulan MEEXX, 30 bin metrekarelik alanda 120’nin üzerinde firmanın yerli ve milli teknoloji ürünlerini sergilediği kapsamlı bir buluşma platformu oluşturdu. Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya’dan profesyonel alım heyetlerinin katılımıyla gerçekleştirilen fuar, makine sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli buluşma adreslerinden biri olma iddiasını güçlendirdi. Fuar kapsamında ayrıca 30 ülkeden 120’yi aşkın firma temsilcisi de Bursa’daki makine sektör temsilcileriyle ikili iş görüşmelerinde bulunarak, yeni işbirliklerine kapı araladı. “EKONOMİK BAĞIMSIZLIKTA STRATEJİK ÖNEMDE” Fuara ilişkin değerlendirmede bulunan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, makine sektörünün Türkiye’nin teknolojik ve ekonomik bağımsızlığının en stratejik alanlarından biri olduğunu söyledi. Türkiye’nin 57 bin girişimcisi ve 28 milyar doları aşan ihracatıyla makinede güçlü bir üretim ülkesi konumuna geldiğini belirten Burkay, buna karşın 45 milyar dolarlık makine ithalatının büyük bölümünün Türkiye’de üretilebilen ürünlerden oluştuğuna dikkat çekti. “ÜRETMEK YETERLİ DEĞİL” Başkan Burkay, “Üretmek kadar, ürettiğiniz teknolojiyi dünya pazarlarıyla buluşturmak da kritik öneme sahip. MEEXX Fuarı, bu açıdan hem yerli firmalarımız hem de küresel alıcılar için güçlü bir temas zemini oluşturdu. Bursa, yüksek teknolojili üretim altyapısı ve nitelikli insan kaynağıyla makine sektöründe Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri. Bu fuarın daha da büyüyerek şehrimizin uluslararası fuarcılık kapasitesine yeni katkılar sağlamasını diliyorum.” dedi. “GÜÇLÜ BİR KONUMDAYIZ” MİB Yönetim Kurulu Başkanı Fatih İğrek ise Türkiye’nin makine üretiminde yıllık 60 milyar doların üzerinde bir kapasiteye ulaştığını, 2024 ihracatının 28 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, “Türkiye bugün makine ihracatında dünyada 13’üncü, Avrupa’da ise 4’üncü sırada. Yüzde 70 yerlilik oranımız, kilogram başına 6,2 dolarlık ihracat değerimiz ve 550 bin kişiye ulaşan istihdam etkimizle küresel yarışta güçlü bir konumdayız.” diye konuştu. “BİR ÜST LİGE ÇIKMAK ZORUNDAYIZ” Küresel talep daralması, finansman maliyetleri ve fiyat rekabetine rağmen Türk makine sektörünün dayanıklı yapısını koruduğunu belirten İğrek, “Biz fabrika üreten fabrikalarız. Makine sektörü Türkiye’nin en stratejik alanıdır. Devreye alınan HAMLE, HiT-30, YTAK gibi destek mekanizmaları ile AB’nin yeşil dönüşüm programları sektörümüz için önemli fırsatlar oluşturuyor. Artık yalnızca düşük fiyatla rekabet dönemi geride kaldı. Verimli, akıllı ve mühendislik odaklı üretimle bir üst lige çıkmak zorundayız.” dedi. “GELECEĞE GÜVENLE BAKMAYI SÜRDÜRÜYORUZ” Fatih İğrek, MEEXX gibi önemli bir fuar organizasyonunun gerçekleştirilmesi nedeniyle BTSO’ya ve KFA Fuarcılığa teşekkür ederek, “Sektörümüz için son derece verimli ve enerjisi yüksek bir fuar gerçekleştirdik.” dedi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ile birlikte fuarda tüm stantları gezdiklerini kaydeden İğrek, fuar alanında yüksek moral ve güçlü bir motivasyon oluştuğunu belirtti. Makine sektörünün Türkiye ve özellikle Bursa için stratejik bir güç olduğunun altını çizen Fatih İğrek, “Türkiye, dünya makine sanayisinde önemli bir merkez olmayı sürdürüyor. MEEXX Fuarı da bu iddianın en önemli vitrinlerinden biri olarak yoluna devam edecek.” ifadelerini kullandı. Fatih İğrek, sektörün rekabet ve ekonomik koşullar içindeki tüm zorlukları aşabilecek güçte olduğunu dile getirerek, geleceğe güvenle baktıklarını da sözlerine ekledi. “FUAR BİZİM İÇİN ÇOK VERİMLİ GEÇTİ” Akyapak Yurtdışı Satış Müdürü Yavuz Akyapak, şirketin 1962’den bu yana metal işleme ve şekillendirme makineleri ürettiğini belirterek, “Fuar bizim için oldukça verimli geçti. Yeni geliştirdiğimiz ürünleri tanıttık. Ayrıca Bursa’da olmamızın avantajıyla müşterilerimizi fabrikamızda daha detaylı sunumlarla ağırladık.” dedi. Yavuz Akyapak, BTSO Başkanı İbrahim Burkay’a da sektöre sunduğu katkılar için teşekkür ederek, “Bizler de Bursa Büyürse Türkiye Büyür inancıyla Bursa’ya değer katmayı sürdürüyoruz.” diye konuştu. “TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN GÜCÜ SERGİLENDİ” Dener Grup Teknik Genel Müdür Yardımcısı Kanber Sedef, fuarda oldukça olumlu geri bildirimler aldıklarını söyledi. Global ölçekte artan Çin baskısına rağmen Türkiye’nin makine sektöründeki üretim gücünün bu fuarda sergilenmesinden dolayı gurur duyduklarını belirten Sedef, “Burada hem güçlü bir network oluşturuyor, hem de satış anlamında verimli sonuçlar elde ediyoruz. Milli duygularla, üretime değer veren bir kitleyle bir arada olmak bizler için çok kıymetli. Başkanımız Sayın İbrahim Burkay’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Çok güzel bir organizasyona imza attılar.” dedi. SEKTÖRÜN GELECEĞİNE IŞIK TUTAN FUAR Fuar kapsamında talaşlı imalat teknolojilerinden kaynak sistemlerine, robotik çözümlerden CAD/CAM uygulamalarına, hidrolik ve pnömatik sistemlerden bakım teknolojilerine kadar geniş bir teknoloji çeşitliliği sergilendi. Canlı demo alanları, uygulamalı gösterimler ve teknik etkinlikler, ziyaretçilere hem yenilikçi ürünleri yakından inceleme hem de sektörün geleceğine dair bilgi edinebilme fırsatı sundu. MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ’NDEN BREZİLYA İLE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ MEEXX ayrıca uluslararası iş birliklerinin geliştirilmesine de önemli bir platform oluşturdu. Makine İhracatçıları Birliği ile Brezilya’da makine ithalatında yüksek pazar payına sahip olan Brezilya Endüstriyel Makine ve Ekipman İthalatçıları Birliği (ABIMEI) arasında iş birliği protokolü imzalandı. Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özkayan, Brezilya’nın Türkiye için giderek önem kazanan bir pazar olduğunu ifade ederek, “Brezilya 2024’te 44 milyar doların üzerinde makine ve ekipman ithal eden dev bir pazar. Türkiye olarak henüz bu pastadan küçük bir pay alıyoruz, ancak son 5 yılda Brezilya’ya ihracatımızı iki kattan fazla artırarak 110 milyon doların üzerine çıkardık. Özellikle metal işleme ve takım tezgâhlarında yedi kata yaklaşan büyüme, Türk makinesine duyulan güvenin en somut göstergesi.” dedi. Özkayan, protokolün iki ülke arasında uzun vadeli ve güçlü bir sanayi iş birliği vizyonu sunduğunu da sözlerine ekledi. ABIMEI üyeleri, işbirliği protokolünün ardından fuarda stantları bulunan firmaların üretim tesislerini de ziyaret etti.

Kuraklık etkisiyle arpa ekimi arttı Haber

Kuraklık etkisiyle arpa ekimi arttı

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Bursa, Konya, Kayseri, Tekirdağ, Diyarbakır, Çorum ve Sakarya gibi birçok bölgede arpa ekiminin arttığını bildirdi. TMO'nun "Fenolojik Değerlendirme – Hububat ve Bakliyatta Yağış, Ekiliş ve Gelişim Analizine (Ekim 2025 Değerlendirmesi)" göre, 2025/26 üretim sezonunda Türkiye genelinde arpa ekim alanlarında genel bir artış eğilimi dikkati çekiyor. Konya'da geçen yıl makarnalık buğday ekilen alanlarda bu yıl azalış, arpa ve ekmeklik buğday alanlarında ise artış bekleniyor. Kayseri'de makarnalık buğdaydan ekmeklik buğdaya yüzde 8, makarnalık buğdaydan arpaya ise yüzde 3 oranında geçiş olacağı değerlendiriliyor. Kırıkkale'de Tarım ve Orman Bakanlığının uyguladığı münavebe sistemi nedeniyle ekmeklik buğday ekim alanlarında yüzde 8–10 azalış gerçekleşti, nadas ve arpa ekimlerine yönelim arttı. Arpa ekim alanlarında yüzde 10–15 artış beklenirken, yetersiz yağış ve münavebe zorunluluğu nedeniyle nadas alanlarının yüzde 5–10 oranında artacağı tahmin ediliyor. Eskişehir'de altı ilçenin "su kısıtı bölgesi" ilan edilmesi, yaz aylarında kuyulardaki su yetersizliği ve aşırı sıcakların tozlaşma sorunlarına yol açması nedeniyle mısırda düşük verim elde edilmesi yüzünden bölgede mısırdan buğday ve arpaya bir miktar geçiş bekleniyor. Diyarbakır'da da 2025/26 üretim sezonunda, önceki yıllara kıyasla arpa ekilişinde artış olacağı öngörülüyor. Çanakkale, Bursa, Balıkesir ve Yalova illerinde toprak hazırlıkları tamamlanırken, bölgede arpa ekilişlerine başlandı. Tekirdağ'da ayçiçeği ekilen alanların bir bölümünde arpa ekilişine geçildi. Bu nedenle arpa ekim alanlarında artış görüldü. Sakarya'da da son yıllarda ülke genelinde yaşanan kuraklığa bağlı olarak mısırdan buğday ve arpaya yaklaşık yüzde 10 oranında geçiş olacağı değerlendiriliyor. Çorum'da üreticilerin ayçiçeği ekili alanlardan arpaya yöneldikleri gözlendi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hepokur, arpa yerine buğday ekilemeyecğini ancak buğday yerine arpanın her zaman olabildildiğini söyledi. Arpanın fazla su istemeyen bir ürün olduğunu ve kıraç arazilerde genellikle tercih edildiğini vurgulayar Hepokur, "Son yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle birçok üründe verim düştü. Buğday sıcaktan yanar ama arpa yanmaz. Susuzluğa daha dayanıklı bir ürün olan arpa, suyu az kullanır" dedi.

Süper Enduro sezonu İznik'te tamamlandı Haber

Süper Enduro sezonu İznik'te tamamlandı

Türkiye Süper Enduro Şampiyonası'nda sezonun final yarışları İznik’te yapıldı. Türkiye Motosiklet Federasyonu’nun 2025 yarış takviminde yer alan şampiyona, İznik Belediyesi’nin destekleriyle İznik Motosiklet Spor Kulübü ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Elbeyli Er Meydanı’nda yapılan yarışlar sonunda Süper Enduo GP ve Prestij sınıfında Mehmet Emin Musaoğlu (İZMOK), Usta sınıfında Kenan Kazan (İZMOK), Gençler sınıfında Mehmet Taha Tomak (İZMOK), Hobi sınıfında Erdem Kocaman (ENDIST), Veteran Emrah Ateş (İZMOK) şampiyon olurken, İznik Motosiklet Kulübü de sezon birinciliğini ilan etti. İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta dereceye giren yarışmacıları tebrik ederken sonuçlar ise şu şekilde oldu; Dördüncü Ayak Sonuçları Süper Enduo GP 1. Mehmet Emin Musaoğlu (İZMOK), 2. Murat Can Köse (TTMK), 3. Kenan Kazan (İZMOK) Enduro Prestij (EP): 1. Mehmet Emin Musaoğlu (İZMOK), 2. Murat Can Köse (TTMK), 3. Emirhan KURT (İZMOK) Enduro Usta (EU): 1. Kenan Kazan (İZMOK), 2. Kemal Deveci (TTMK), 3. Nuri Sarıalioğlu (TTMK) Enduro Gençler (EG): 1. Mehmet Taha Tomak (İZMOK), 2. Bera Gün (TTMK), 3. Ebubekir Arat (Kartepe) Enduro Hobi (EH): 1. Ahmet Canpolat (BAMOS), 2. Erdem Kocaman (ENDIST), 3. Eren Talha Topuz (ENDIST) Enduro Veteran (EV): 1. Emrah Ateş (İZMOK), 2. Murat Akın (BIMOSK), 3. Mehmet Okuyan (ENDIST) Üçüncü Ayak Sonuçları Süper Enduo GP 1. Mehmet Emin Musaoğlu (İZMOK), 2. Mustafa Resul Kurtuluş (Kartepe), 3. Kenan Kazan (İZMOK) Enduro Prestij (EP): 1. Mehmet Emin Musaoğlu (İZMOK), 2. Murat Can Köse (TTMK), 3. Emirhan KURT (İZMOK) Enduro Usta (EU): 1. Kenan Kazan (İZMOK), 2. Kemal Deveci (TTMK), 3. Mehmet Çetin (TTMK) Enduro Gençler (EG): 1. Mehmet Taha Tomak (İZMOK), 2. Ebubekir Arat (Kartepe), 3. Bera Gün (TTMK) Enduro Hobi (EH): 1. Erdem Kocaman (ENDIST), 2. Ahmet Canpolat (BAMOS), 3. Eren Talha Topuz (ENDIST) Enduro Veteran (EV): 1. Emrah Ateş (İZMOK), 2. Mehmet Okuyan (ENDIST), 3. Erdem Gülüş (ENDIST)

Tavuk üretimi 2025’te 2,7 milyon tona çıkacak: ‘En ucuz protein hâlâ beyaz et’’ Haber

Tavuk üretimi 2025’te 2,7 milyon tona çıkacak: ‘En ucuz protein hâlâ beyaz et’’

HasTavuk Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Sezer, beyaz et sektörünün 2025 yılında üretimini düzenli şekilde artırarak yaklaşık 2 milyon 700 bin ton seviyesine ulaşacağını, bunun da geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış anlamına geldiğini belirtti. Üretimin yaklaşık 500 bin tonunun ihracata ayrılacağını ifade eden Sezer, "Beyaz et her zaman olduğu gibi istikrarlı bir şekilde hem üretimini hem de ihracatını artırıyor" dedi. KÜRESEL VE YEREL TÜKETİM Türkiye'de kişi başı yıllık beyaz et tüketiminin 20 kilogram seviyesinde olduğunu söyleyen Sezer, Brezilya'da bu rakamın 40-45 kilogram civarında olduğunu vurguladı. Son 5 yıllık trendde beyaz etin, kırmızı et ve domuz etini geride bıraktığını belirten Sezer, bunun en önemli nedeninin ekonomik fiyat avantajı ve sağlıklı protein kaynağı olması olduğunu dile getirdi. Sezer, tavuk etinin üretiminde kullanılan su miktarının kırmızı ete göre çok daha düşük olduğunu, ayrıca karbondioksit salınımının da üç kat daha az olduğunu ifade etti. Bu özelliklerin, iklim değişikliği ve çevresel hassasiyetler nedeniyle beyaz etin dünya genelinde daha fazla tercih edilmesine yol açtığını söyledi. ÜRETİM VE DENETİM Son dönemde yaşanan gıda zehirlenmelerine dikkat çeken Sezer, özellikle işlenmiş ürünlerde (örneğin tavuk döner) merdiven altı üretimlerin ciddi riskler taşıdığını ve denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini söyledi. Türkiye'deki büyük firmaların Avrupa standartlarının üzerinde üretim yaptığını, hijyen ve biyogüvenliğe büyük önem verdiklerini dile getiren Sezer, "üretim sırasında soğuk zincirin korunmasının kritik olduğunu, ürünlerin 6 derecelik ortamlarda üretilip aynı şartlarda tüketiciye ulaştırıldığını aktardı. Sezer, "Siz bir döneri bitirmeyip ertesi gün tekrar aynı döneri satarsanız büyük bir faciaya sebep olursunuz. Bu işlerin ciddi yapılması gerekiyor ve markalaşmış ciddi firmalardan bu ürünlerin tüketilmesi gerektiğini veya bunun dışında denetleme otoritelerinin çok daha sıkı ve acımasız şekilde denetlemeler yapması gerektiğini söylemek isterim" şeklinde konuştu. FİYAT VE MEDYA ELEŞTİRİSİ Türkiye'de beyaz etin hâlâ en ucuz protein kaynağı olduğunu belirten Müjdat Sezer, zaman zaman ileri işlenmiş ürünlerde fiyat artışı yaşansa da bunun genelleştirilmemesi gerektiğini ifade etti. Medyanın fiyat artışlarını gündeme getirdiğini, ancak beyaz etin ucuz olduğu dönemlerde aynı ilgiyi göstermediğini eleştirerek, "49 TL'ye sattığımız günlerde kimse ‘En iyi protein çok ucuza satılıyor' demiyor. Adil bir bakış açısı gerekiyor" dedi. Sezer sözlerini şu şekilde sürdürdü; "Türkiye'de beyaz etin en ucuz protein ve birinci sırada olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Şunu söylemekte yarar var, zaman zaman bazı ileri işlenmiş ürünlerimizin fiyatı artıyor olabilir. Sonra medyada hemen "Tavuk eti acayip arttı" gibi yayınlar yapılıyor. Fakat şu tip yayınların da yapılmasının adil olacağını düşünüyorum. Mesela 49 TL'den beyaz eti sattığımız günlerde hiçbir büyük medyada "En iyi protein çok ucuza satılıyor." diye bir kelime duymuyoruz. Evet, hakkımızın verilmesi lazım. Ama bir gün hamsi 150 TL'ye düştü diye hemen hemen bir hafta bütün haber kanallarında bunu dinleyebiliyoruz. Aynı adil bakış açısının beyaz ete de yapılmasını tavsiye ediyorum" Sezer'in açıklamaları, beyaz et sektörünün hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemini bir kez daha ortaya koyarken, tüketicilere güvenilir ve markalaşmış firmaların ürünlerini tercih etmeleri çağrısı yaptı.

Anzer balında büyük skandal: 10 ton üretiliyor, 100 ton sahte satılıyor Haber

Anzer balında büyük skandal: 10 ton üretiliyor, 100 ton sahte satılıyor

Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Civelek, yıllık 8-10 ton coğrafi işaret tescilli Anzer balı üretildiğini ancak piyasada 100 ton civarında sahtesinin satıldığını tahmin ettiklerini söyledi. Civelek, katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, 1988 yılında kurulmuş bal kooperatifi olduklarını belirterek, 2021 yılından bu yana coğrafi işaretli ürünler sattıklarını anlattı. Anzer balına coğrafi işareti almanın kolay olmadığını, 7-8 yıl sürdüğünü dile getiren Civelek, aldıktan sonra tescil belgesini Rize Tarım ve Orman İl Müdürlüğüne devrettiklerini, bir kurumun takip etmesini daha doğru bulduklarını kaydetti. Civelek, Anzer balının tarihi bir geçmişi, hikayesi olduğunu ifade ederek, bunun coğrafi işaret alınmasında büyük fayda sağladığını çünkü tescillerde ürünlerin öyküsüne önem verildiğini söyledi. Anzer balının Osmanlı döneminde saraya gönderilen ender Karadeniz ballarından biri olduğuna dikkati çeken Civelek, "Coğrafi işaret alarak Türkiye ve dünyaya kazandırma hedefimiz vardı. Anzer balını korumak amacıyla aldık. Ürettiğimiz bal miktarı düşük miktarda ama tonlarca Anzer balı satılıyordu. Bunu önlemek amacıyla yola çıktık" dedi. COĞRAFİ İŞARET ALDIKTAN SONRA TAKLİTLERİ DAHA ÇOK ARTTI Koruma tedbirlerinin, coğrafi işaret tescili alınmasının Anzer balını korumak adına bir faydasının olmadığını vurgulayan Civelek, şunları kaydetti: "Balımızı yine koruyamadık ve hatta coğrafi işaret aldıktan sonra daha çok arttı taklitleri. Önceden 10 ton sahte satılırsa şimdi 100 ton sahtesi satılıyor. Hava şartlarıyla değişim gösterse de yıllık 8-10 ton bal üretimimiz oluyor. Yani yıllık 10 ton Anzer balı üretiliyor ama 100 ton sahte Anzer balı satılıyor diye tahmin ediyoruz. Ülkenin dört bir yanında sahtelerini görüyoruz. Rize'de gördüklerimizi toplatıyoruz ama uzakta olanlara elimiz uzanmıyor, güçümüz yetmiyor." KİLOSU 20 BİN LİRAYA KADAR ÇIKIYOR Kooperatif olarak bir kilosunu 6 bin liraya sattıklarını dile getiren Civelek, "Karadeniz bölgesinin balları 2 ila 4 bin lira arasında satılıyor. Yine de biz ucuza satıyoruz. İstanbul'da bazı noktalarda kilosu 15-20 bin liraya kadar satılıyor" dedi. Civelek, fiyatının yüksekliğinin şifa kaynağı olmasından kaynaklandığını belirterek, "Balın fiyatı niye bu kadar yüksek? Kahvaltıda tüketmek için alanların sayısı azdır. Yüzde 5'i kahvaltı için alır, yüzde 95'i şifa amaçlı tüketir. Bütün müşterilerimize ilaç satmıyoruz, bu ilaç değildir diye uyarıyoruz. Balların tamamı şifadır yeter ki organik katkısız doğal bal olsun" diye konuştu. Anzer balının 2 bin 500 rakımda, endemik çiçeklerin de arasında olduğu 400'e yakın çiçek çeşidinin bulunduğu yerde üretildiğini anlatan Civelek, zor şartlarda üretildiği, doğal ve şifalı olduğu için diğerlerine göre yüksek fiyata satıldığını söyledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.