10 Ocak her yıl ülkemizde Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanıyor.
1961-1971 arasında "Çalışan gazeteciler bayramı" adıyla kutlanan gün; 1971 yılından itibaren ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine ismi, "10 Ocak Çalışan gazeteciler günü" olarak değiştirildi.
30 yıldır basın sektörünün içinde olan biriyim.
Gazete zamanlarından internet medyasına geçtiğimiz günlerdeyiz.
Bu zaman içinde sorunlar hiç değişmedi.
Bursa basının sorunları ayrı bir köşe yazısı…
Bu vesile ile CHP ilçe belediyelerinin organizasyonunda bir kahvaltı programı düzenlendi, Podyum Davet’te.
Gemlik, Mudanya, Osmangazi, Nilüfer, Harmancık ve Mustafakemalpaşa belediyelerinin katkılarıyla gerçekleşen etkinlik, gazetecileri ve yerel yöneticileri bir araya getirdi.
Etkinliğe Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Osmangazi Belediye Başkan Vekili Hikmet Şevik, Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Altınsoy katıldı.
Gözlerim Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve MustafaKemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem’i aradı.
Şükrü Başkan nedense Bursa basınına mesafeli duruyor.
İllaki bir bahanesi vardır. Kendisini temsilen de katılan olmadı.
Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ve Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan günün anlam ve önemine uygun samimi ve içten konuşmalar yaptılar.
Etkinliğin açılış konuşmasını Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren yaptı. Deviren, konuşmasında gazetecilerin zor şartlar altında çalıştığını vurgulayarak, gazetecilerin bir araya gelmesinin önemine değindi.
Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ta “Doğru ve gerçeği daha fazla söyleyebilmek için yaptığınız iş çok önemli. Bugünü ve sizleri çok önemsiyorum” dedi ve kendilerinin de koordinasyon sorunu yaşadıklarını söyleyerek özeleştiride bulundu.
Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan’la bu programda tanışma fırsatı buldum. Başkan içten ve samimiydi. “Bu ülkenin güzel kalemlerinden bir tanesisiniz” diyerek günümüzü kutladı.
***
DOĞANIN KALBİNDE BİR OKUL
10 Ocak bu yıl benim için çok anlamlı bir kutlama yaşamama sebep oldu.
Çok sevdiğim dostum Dilek Durak’ın davetiyle, yerleşimi Gürsu'da olan Ekol Koleji’nin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü davetine katıldım. Açıkçası doğanın içinde böyle bir okul beklemiyordum. Türkiye ve Dünya’da eşi benzeri az bulunan bir kampüse sahip.
Toprağın ve tabiatın kalbinde, bir zamanlar oluşturmuş olan köy enstitüleri eğitim sistemini benimseyen ve tabiatla iç içe bir anlayışla faaliyet gösteren sevgi dolu bir okul.
Okul Kurucusu Nebi Taşçı Hoca, geçmişte ülkemizde uygulanan Köy Enstitülerinin bir modeli gibi hazırlık yaptıkları için böyle bir ortamda eğitim ve öğretim vermenin gururunu yaşadıklarını söyledi.
Okulun sahipleri Nebi ve Türkan Sedef Taşçı çiftini eğitim sistemimize kazandırdıkları bu okul için kutluyorum.
Ekol Koleji ve öğrencileri, Hasan Ali Yücel konferans salonunda bizlere güzel bir etkinlik düzenlemişler.
Çocuklar salonda bizi alkışlarla karşıladılar. Gazeteci olmak isteyen öğrenciler sahnede merak ettikleri gazetecilik mesleğiyle ilgili soruları bizlere yönelttiler. Kendi elleriyle hazırladıkları hediyeleri bizlere sundular.
Benim için çok anlamlı bir gün oldu.
Gürsu’ya yolunuz düşerse mutlaka okulu ziyaret etmenizi öneririm.
Basın toplantılarıyla, mesajlarla, yüz yüze ve telefon görüşmeleriyle günümüzü kutlayan tüm dostlarıma ve siyasilere teşekkür ediyorum.
Sakın yazımın başlığına bakıp da Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş’a ulaşamadığım için bir mektup kaleme aldığımı düşünmeyin… Dijital yayıncılığın geliştiği bir süreçte Başkan Aktaş’ın iletişime verdiği önemi yakından biliyorum. Dolayısıyla yazı başlığını geleneksel
Efendim… Türkiye’de siyasi gündem nedeniyle yerel yönetimlerin çok önemli çalışmaları, hiç gündeme gelmeden arada kaynayıp gidiyor… Örnek mi istiyorsunuz? Alın size basit bir örnek: Malum son yıllarda küresel ısınma, gıda arzındaki sıkıntılar kendisini hissettirmeye başladı&h
Dilimize Fransızcadan geçen şarküteri (charcuterie) kelimesi artık ülkemizde işlenmiş et ve süt ürünleri satan birçok işyerinin isim tabelasında yaygın bir şekilde kullanılıyor. Oldu bitti şarküteri dükkanlarını severim… İçeri girer girmez eşsiz birçok lezzete ev sahipliği yapan Türk mutfağ
Anlaşılan o ki Kestel’de Yener Acar sonrası belediye başkanlığına seçilen Önder Tanır, seçmeni hayal kırıklığı uğratmış durumda… Basından izlediğimiz kadarıyla geçen iki yıllık sürede parklara yerleştirdiği oturma banklarının yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hibe ettiğ
Kestel Belediyesi’nin faaliyetlerine yönelik eleştirileri bir önceki yazımda dile getirmiştim. Okumak isteyenler için “Kestel’de Acar’dan sonrası!” başlıklı yazımın link adresini veriyorum: https://www.sozbursa.com/yazarlar/sibel-barutcu-6/kestel-de-acar-dan-sonrasi-3
Bursada düzenlenen bu organizasyonu kutluyorum Ancak böyle bir ortamda Uğur Mumcu Çetin Emeç Abdi İpekçi Ahmet Taner Kışlalı Metin Göktepe ve daha niceleri için de bir konuşma yapılabilirdi