Bursa, tarih boyunca farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan, köklü bir şehrimiz. Her köşesinde ayrı bir kültürün, her taşında bir hatıranın yaşadığı bu şehirde, özellikle Yıldırım ilçesi, adını aldığı Yıldırım Bayezid’den bugüne, hem tarihi dokusuyla hem de manevi değerleriyle ayrıcalıklı bir yere sahip. Emir Sultan’ı, Yeşil Türbe’yi, Setbaşı’nı barındıran bu kadim ilçe, aslında Bursa’nın ruhunu temsil eden bir merkezdir.
Fakat hepimiz biliyoruz ki zaman, yalnızca geçmişi muhafaza ederek ilerlemiyor. Kentler, ihtiyaçlara göre dönüşüyor; tarihi korurken aynı zamanda geleceğe hitap edecek adımlar da atılması gerekiyor. İşte tam da bu noktada, Yıldırım’ın vizyonunu belirleyen çalışmalar devreye giriyor.
Geçtiğimiz günlerde Kurtoğlu Mahallesi’nde gerçekleştirilen tarihi kilisenin restorasyonu ve Setbaşı Sanat Merkezi’ne dönüştürülmesi projesinin raspa törenine davet alınca, ilk olarak “raspa nedir?” diye düşündüm. Öğrendim ki raspa, restorasyon çalışmalarında kullanılan özel bir terim. Tarihi yapılarda yıllar içinde eklenmiş sıva, boya ve kaplamaların kazınıp çıkarılması işlemine verilen isim. Yani bir yapının üzerindeki “örtüleri” temizleyip, asıl yüzünü gün ışığına çıkarma işi… Ne kadar anlamlı bir başlangıç değil mi? Bir bakıma sadece taşları değil, tarihi de yeniden nefes alır hale getiriyorsunuz.
Törene; Başkan Oktay Yılmaz’ın yanı sıra AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Yıldırım Kaymakamı Metin Esen,Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Zafer Milli ve Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü Erdal Çetindağ da katılım sağladı.
Raspa töreninde Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın da vurguladığı gibi; bu proje sadece bir bina restorasyonu değil, “geçmişle geleceği buluşturan” bir adım.
Bir ilçeyi güzelleştirmek sadece binaları yenilemekle olmaz, hafızayı da canlandırmak gerekir. İşte Setbaşı Sanat Merkezi tam da bu hafızanın canlı tutulacağı, gençlerin sanatla buluşacağı, mahallelinin nefes alacağı bir alan olarak planlanıyor. Bunun yanında Setbaşı-Yeşil-Emirsultan Tarihi Yaya Aksı canlandırma projesi de, Yıldırım’ın sadece bir yerleşim alanı değil, aynı zamanda yaşayan bir kültür vadisi haline geleceğini gösteriyor.
Öte yandan Başkan Oktay Yılmaz’ın bir diğer önemli vizyonu da kentsel dönüşüm. Yıldırım, uzun yıllar düzensiz yapılaşmanın en çok hissedildiği ilçelerden biriydi. Ancak bugün görüyoruz ki, ada bazlı kamulaştırmalar, yaşam alanlarını daha sağlıklı ve estetik hale getirme çabaları ve kültürel değerleri merkezine alan projelerle bambaşka bir Yıldırım inşa ediliyor. Bir yandan tarihe dokunan restorasyonlar yapılırken, diğer yandan çağdaş şehircilik ilkeleriyle yeni bir gelecek kuruluyor.
Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Oktay Yılmaz, Yıldırım’da yalnızca belediyecilik yapmıyor; bir vizyon ortaya koyuyor. Şehri geçmişiyle barıştırırken, aynı zamanda geleceğe hazırlıyor. Hem sanatla hem sporla hem de sosyal belediyecilik anlayışıyla Yıldırım’a değer katıyor.
Bursa’nın kalbi olan bu ilçe, artık sadece tarihiyle değil sanatıyla, kültürüyle ve yenilikçi yüzüyle de anılacak. Setbaşı Sanat Merkezi bunun en güçlü sembollerinden biri olacak. Ve belki de yıllar sonra dönüp baktığımızda, işte bu tür projelerin Yıldırım’ı yeniden bir cazibe merkezine dönüştürdüğünü konuşacağız.
Çünkü şehirler de insanlar gibidir, geçmişine sahip çıkarsa geleceğe daha güçlü yürür. Yıldırım da bugün tam olarak bunu yapıyor: Geçmişini onarıyor, geleceğini inşa ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sibel BARUTCU
Geçmişle geleceği buluşturan Yıldırım…
Bursa, tarih boyunca farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan, köklü bir şehrimiz. Her köşesinde ayrı bir kültürün, her taşında bir hatıranın yaşadığı bu şehirde, özellikle Yıldırım ilçesi, adını aldığı Yıldırım Bayezid’den bugüne, hem tarihi dokusuyla hem de manevi değerleriyle ayrıcalıklı bir yere sahip. Emir Sultan’ı, Yeşil Türbe’yi, Setbaşı’nı barındıran bu kadim ilçe, aslında Bursa’nın ruhunu temsil eden bir merkezdir.
Fakat hepimiz biliyoruz ki zaman, yalnızca geçmişi muhafaza ederek ilerlemiyor. Kentler, ihtiyaçlara göre dönüşüyor; tarihi korurken aynı zamanda geleceğe hitap edecek adımlar da atılması gerekiyor. İşte tam da bu noktada, Yıldırım’ın vizyonunu belirleyen çalışmalar devreye giriyor.
Geçtiğimiz günlerde Kurtoğlu Mahallesi’nde gerçekleştirilen tarihi kilisenin restorasyonu ve Setbaşı Sanat Merkezi’ne dönüştürülmesi projesinin raspa törenine davet alınca, ilk olarak “raspa nedir?” diye düşündüm. Öğrendim ki raspa, restorasyon çalışmalarında kullanılan özel bir terim. Tarihi yapılarda yıllar içinde eklenmiş sıva, boya ve kaplamaların kazınıp çıkarılması işlemine verilen isim. Yani bir yapının üzerindeki “örtüleri” temizleyip, asıl yüzünü gün ışığına çıkarma işi… Ne kadar anlamlı bir başlangıç değil mi? Bir bakıma sadece taşları değil, tarihi de yeniden nefes alır hale getiriyorsunuz.
Törene; Başkan Oktay Yılmaz’ın yanı sıra AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Yıldırım Kaymakamı Metin Esen,Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Zafer Milli ve Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü Erdal Çetindağ da katılım sağladı.
Raspa töreninde Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın da vurguladığı gibi; bu proje sadece bir bina restorasyonu değil, “geçmişle geleceği buluşturan” bir adım.
Bir ilçeyi güzelleştirmek sadece binaları yenilemekle olmaz, hafızayı da canlandırmak gerekir. İşte Setbaşı Sanat Merkezi tam da bu hafızanın canlı tutulacağı, gençlerin sanatla buluşacağı, mahallelinin nefes alacağı bir alan olarak planlanıyor. Bunun yanında Setbaşı-Yeşil-Emirsultan Tarihi Yaya Aksı canlandırma projesi de, Yıldırım’ın sadece bir yerleşim alanı değil, aynı zamanda yaşayan bir kültür vadisi haline geleceğini gösteriyor.
Öte yandan Başkan Oktay Yılmaz’ın bir diğer önemli vizyonu da kentsel dönüşüm. Yıldırım, uzun yıllar düzensiz yapılaşmanın en çok hissedildiği ilçelerden biriydi. Ancak bugün görüyoruz ki, ada bazlı kamulaştırmalar, yaşam alanlarını daha sağlıklı ve estetik hale getirme çabaları ve kültürel değerleri merkezine alan projelerle bambaşka bir Yıldırım inşa ediliyor. Bir yandan tarihe dokunan restorasyonlar yapılırken, diğer yandan çağdaş şehircilik ilkeleriyle yeni bir gelecek kuruluyor.
Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Oktay Yılmaz, Yıldırım’da yalnızca belediyecilik yapmıyor; bir vizyon ortaya koyuyor. Şehri geçmişiyle barıştırırken, aynı zamanda geleceğe hazırlıyor. Hem sanatla hem sporla hem de sosyal belediyecilik anlayışıyla Yıldırım’a değer katıyor.
Bursa’nın kalbi olan bu ilçe, artık sadece tarihiyle değil sanatıyla, kültürüyle ve yenilikçi yüzüyle de anılacak. Setbaşı Sanat Merkezi bunun en güçlü sembollerinden biri olacak. Ve belki de yıllar sonra dönüp baktığımızda, işte bu tür projelerin Yıldırım’ı yeniden bir cazibe merkezine dönüştürdüğünü konuşacağız.
Çünkü şehirler de insanlar gibidir, geçmişine sahip çıkarsa geleceğe daha güçlü yürür. Yıldırım da bugün tam olarak bunu yapıyor: Geçmişini onarıyor, geleceğini inşa ediyor.