SON DAKİKA
Hava Durumu

Kamu yönetiminde reform mümkün mü?

Yazının Giriş Tarihi: 11.10.2023 15:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2023 15:03

Yaklaşan Yerel Seçimler nedeniyle Kamu Yönetiminde Reform Yapılabilir mi?

Türkiye’de yerel yönetimlerin ortaya çıkışı ve kurumsallaşmasının Tanzimat’a kadar uzanan, hiç de kısa sayılamayacak bir geçmişi vardır. Ancak tarihsel kökeninde toplumsal talepten ziyade, yukarıdan aşağıya ve de dış baskıların neticesinde gelişen yerel yönetimler, uzun yıllar demokratik talepleri dikkate alan bir anlayışı öne çıkarmadı. Daha çok merkezi yönetimin bir uzantısı olarak ele alınan yerel yönetim anlayışı, bu yüzden batı demokrasilerindeki yapısal gelişmeleri yakalayamadı.

Günümüz kamu yönetiminde, temsili demokrasinin yerine, örgütlü ve örgütsüz tüm kesimlerin yönetim süreçlerine katıldığı, şeffaf, denetlenebilir, hesap verebilir, katılımcı yeni bir yönetim anlayışının inşa edilmesi, temel bir arayış olarak görülmektedir.

Katılımcı yönetim anlayışı, geniş anlamda kamu yönetimi ve özel sektörü de etki alanına almakla beraber, daha belirgin biçimde kent yönetimleri perspektifinden tartışılmakta ve dikkat çekmektedir. Zira ülkemiz açısından, yoğun ve hızlı biçimde seyreden ve beraberinde pek çok karmaşık sorunu da getiren kentleşme olgusuyla birlikte, giderek yurttaşların yönetim süreçlerine katılma talebi de artmaktadır.

Bu bağlamda kent yönetimlerinin tek taraflı ve tepeden inmeci anlayışları ile kentsel gelişmenin sağlıklı bir biçimde yönetilmesi, yönlendirilmesi ve denetlenmesi artık mümkün gözükmemektedir.

***

Yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren başta kamu yönetimi olmak üzere, özel sektörde ve sivil toplum örgütlerinde, halk katılımına dayalı yeni bir yönetim ahlakı gelişiyor. Temsili demokrasinin yerine, şeffaf, denetlenebilir, hesap verebilir, katılımcı bir yönetim anlayışına tanıklık ediyoruz.

Yönetim yerine, özünde etkileşim ve iletişimi barındıran ‘yönetişim’ anlayışının ikame edildiği bu yeni süreç, kamu yönetimi açısından aynı zamanda temsili demokrasi krizini aşmaya dönük mekanizmaları da beraberinde getiriyor. Tartışmanın odağında ise daha çok kent yönetimleri yer alıyor. Yerel Yönetimlerin ortaya çıkışları ve ülkelerin idari yapısı içindeki yerlerini almaları ekonomik, hukuksal ve siyasi nedenlere bağlıdır. Bunların başında ekonomik nedenler gelir. Zira kıt kaynakların optimum ölçekte kullanılması ve verimlilik esastır.

***

Bugünün yerel yönetim geleneği, tarihsel-toplumsal temellere dayanır. Yerel yönetimlerin hem anlamlı hem de kendine özgü kılan yönü özerklikleridir. Tarihsel süreçte ortaya çıkarak şekillenen yerel özerklik konusu, Antik Çağdan bu tarafa genel olarak kentlerin özerkliği biçiminde gelişme gösterdiği söylenebilir.

Anayasa'nın 127. maddesinde, yerel yönetimlerin örgütlenmesi hem 'coğrafya' hem de 'konu' yönünden sınırlandırılmıştır. Maddeye göre, yerel yönetimler, ancak yöresel olarak örgütlenebilmekte ve yalnızca yerel ortak gereksinimlerin karşılanması yönünden görevlendirilebilmektedir. Ne var ki, anayasadaki bu hükme de idare riayet etmemektedir. Osmanlı bakiyesi bir ülke olarak Türkiye bölünme ve küçülme paranoyası ile hep karşı karşıyadır. Yani yerel ortak nitelikte yerel sorunların çözümü bile yerel yönetimlere devredilememekte; bu durum hep bölünme kaygısı ile karşılanmaktadır

***

Esasen Kürt Sorununun da çözüm yolu yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden geçmesine rağmen, ancak bölünme kaygısı devleti idare eden tüm kesimlerin ortak büyük kaygısı olarak karşımızda durmaktadır.

Halbuki ‘Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı Türkiye bazı maddelerine çekince koyarak imzalamıştır.

Yine halbuki adam gibi yönetilen devlet asli görevi olan ‘denetim’i iyi yaparak, kaynakları terör örgütüne aktaran belediyeleri orantılı bir biçimde cezalandırır ve belediye yönetimine görevden el çektirir.

Doğrusu; Anayasa’nın 127.maddesini değiştirip, yeni düzenlemeyle Yerel Yönetimlerin neleri yapamayacağını belirtip, diğer tüm hususları yerel yönetimlere devretmek gerekir. Merkezi yönetimin hantallaşmış yapısı ile uzaktan yönetme işinin becerilemediği ve bu yüzden verimliliğin düştüğü, hatta kalite yönetiminin sorun oluşturduğu bir süreç yaşıyoruz.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde giderek merkezi yönetimlerin gücü zayıflamakta, yerel yönetimler güçlenmektedir. Ve ülkeler gelişmiş şehirleri ile anılır olmuşlardır. Günümüzde ülkelerin kentlerle anılıyor olması ve rekabetin, ülkeler arasında olmaktan, şehirler arasında olmaya doğru hızla evrilmesi, yerel yönetimlerin ehemmiyetini bir kat daha artırıyor. Kentler bundan böyle, ülke kalkınmasının ve ekonomik kalkınmanın sıklet merkezleri olmaya daha fazla adaydırlar. Kentsel kalkınmanın itici güçleri ise yerel yönetimlerdir, belediyelerdir.

Bu yüzden ülke olarak topyekûn bir kalkınma istiyorsak kent yönetimlerini güçlendirmek, birey inisiyatifinin önünü açmak mecburiyetindeyiz.

Mesela Londra, Paris, Roma, New York, Tokyo, Melbourne, İstanbul, böyle anılan kentlerdir.

***

Avrupa’da önce şehir devletleri vardı; sonra ulus devletler şehir devletlerinin üzerine bina edildi. 12. yüzyılda başlayan şehir devletleri sürecinde, Avrupa burjuvazisi, krala karşı isyan ederek kendi meclislerini kurdu. Ve ödeyecekleri vergileri kendileri belirlediler.

Yerel Yönetimlerde başarılı olmak için üç şeyi doğru ve üstün vasıfla yönetmek gerekir.

Biri insan yönetimi, diğeri zaman yönetimi bir diğeri de para yönetimidir.

Bu üçü doğru yönetildiği zaman, oradan başarı çıkar.

Eğer bu üç kavram kötü yönetilirse bu durumda da başarısızlık kaçınılmaz olur.

Türkiye kamu idaresi bazı endişelerini, paranoyalarını tasfiye etmediği sürece kamu yönetiminde, yerel yönetimler lehine bir reform maalesef beklemiyoruz.

Avrupa’da pek çok kent “Akıllı Şehir” yönetimine odaklanmışken, bizim paranoyalarla zaman kaybetmemizin faturası şehirlerimize ve dolayısıyla ülkemize çıkıyor.

Ancak böyle gitmeyeceği bir gün anlaşılacak ve fakat o gün iş işten geçmiş olacak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.