Bir zamanlar birbirini çok seven iki kardeş varmış.
Büyüğünün adı Halil, Küçüğünün adı İbrahim imiş…
Halil, evli ve çocuklu, İbrahim ise bekârmış.
Atadan babadan kalma ortak bir tarlaları varmış bu iki kardeşin.
Ne ekerlerse paylaşırlarmış.
***
Bir vakit gelmiş ülkede kuraklık baş göstermiş.…
Buğdaylar olmuş ama yaşanan kuraklık dolayısı ile mahsul çok azmış…
Haklarını pay etmişler, sıra gelmiş buğday çuvallarını depoya taşımaya.
Halil, kendi payına düşen buğdaydan bir çuval doldurup deponun yolunu tutmuş.
Abisi gidince İbrahim düşünmeye başlamış, “Bu sene mahsul az oldu. Abim evli, çocuklu. Onun daha çok ihtiyacı var” demiş ve kendi payından abisinin çuvalına aktarmış…
***
Halil gelmiş, bu defa İbrahim yüklenmiş sırtına çuvalı tutmuş deponun yolunu.
O gidince Halil, “Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim var. Ama kardeşim bekâr. O daha ev kurup evlenecek, düzen kuracak, onun daha çok ihtiyacı var.” diye düşünerek kendi payından İbrahim’in çuvalına buğday aktarmış...
Birbirlerinden habersiz, biri gittiğinde diğeri, kendi payından kardeşininkine aktarır dururmuş.
Bu durum böylece akşama kadar sürüp gitmiş.
Nihayet akşam olmuş...
Görmüşler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile.
Allah bu hallerini çok beğenmiş. Buğdaylarına bir bereket vermiş, bir bereket vermiş ki…
***
Günlerce taşımış iki kardeş.
Dolmuş taşmış ambarları.
İşte bu bereketin adına “Halil İbrahim Bereketi” denmiş…
Neymiş bereket?
Sevgiymiş, cömertlik, paylaşmak, birlik, beraberlik ve de kardeşlikmiş…İşte bereketin özü bunlardaymış…
Allah ceplerimizden, evlerimizden ve dahi ülkemizden Halil İbrahim Bereketini eksik etmesin!
Bayramınız kutlu olsun…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Başkan Aktaş’a mektup
28.10.2021 05:44
Sakın yazımın başlığına bakıp da Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş’a ulaşamadığım için bir mektup kaleme aldığımı düşünmeyin…
Dijital yayıncılığın geliştiği bir süreçte Başkan Aktaş’ın iletişime verdiği önemi yakından biliyorum.
Dolayısıyla yazı başlığını geleneksel
Efendim…
Türkiye’de siyasi gündem nedeniyle yerel yönetimlerin çok önemli çalışmaları, hiç gündeme gelmeden arada kaynayıp gidiyor…
Örnek mi istiyorsunuz?
Alın size basit bir örnek:
Malum son yıllarda küresel ısınma, gıda arzındaki sıkıntılar kendisini hissettirmeye başladı&h
Dilimize Fransızcadan geçen şarküteri (charcuterie) kelimesi artık ülkemizde işlenmiş et ve süt ürünleri satan birçok işyerinin isim tabelasında yaygın bir şekilde kullanılıyor.
Oldu bitti şarküteri dükkanlarını severim…
İçeri girer girmez eşsiz birçok lezzete ev sahipliği yapan Türk mutfağ
Anlaşılan o ki Kestel’de Yener Acar sonrası belediye başkanlığına seçilen Önder Tanır, seçmeni hayal kırıklığı uğratmış durumda…
Basından izlediğimiz kadarıyla geçen iki yıllık sürede parklara yerleştirdiği oturma banklarının yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hibe ettiğ
Kestel Belediyesi’nin faaliyetlerine yönelik eleştirileri bir önceki yazımda dile getirmiştim.
Okumak isteyenler için “Kestel’de Acar’dan sonrası!” başlıklı yazımın link adresini veriyorum:
https://www.sozbursa.com/yazarlar/sibel-barutcu-6/kestel-de-acar-dan-sonrasi-3
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tugay Sait SEYHAN
Halil İbrahim Bereketi
Bir zamanlar birbirini çok seven iki kardeş varmış.
Büyüğünün adı Halil, Küçüğünün adı İbrahim imiş…
Halil, evli ve çocuklu, İbrahim ise bekârmış.
Atadan babadan kalma ortak bir tarlaları varmış bu iki kardeşin.
Ne ekerlerse paylaşırlarmış.
***
Bir vakit gelmiş ülkede kuraklık baş göstermiş.…
Buğdaylar olmuş ama yaşanan kuraklık dolayısı ile mahsul çok azmış…
Haklarını pay etmişler, sıra gelmiş buğday çuvallarını depoya taşımaya.
Halil, kendi payına düşen buğdaydan bir çuval doldurup deponun yolunu tutmuş.
Abisi gidince İbrahim düşünmeye başlamış, “Bu sene mahsul az oldu. Abim evli, çocuklu. Onun daha çok ihtiyacı var” demiş ve kendi payından abisinin çuvalına aktarmış…
***
Halil gelmiş, bu defa İbrahim yüklenmiş sırtına çuvalı tutmuş deponun yolunu.
O gidince Halil, “Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim var. Ama kardeşim bekâr. O daha ev kurup evlenecek, düzen kuracak, onun daha çok ihtiyacı var.” diye düşünerek kendi payından İbrahim’in çuvalına buğday aktarmış...
Birbirlerinden habersiz, biri gittiğinde diğeri, kendi payından kardeşininkine aktarır dururmuş.
Bu durum böylece akşama kadar sürüp gitmiş.
Nihayet akşam olmuş...
Görmüşler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile.
Allah bu hallerini çok beğenmiş. Buğdaylarına bir bereket vermiş, bir bereket vermiş ki…
***
Günlerce taşımış iki kardeş.
Dolmuş taşmış ambarları.
İşte bu bereketin adına “Halil İbrahim Bereketi” denmiş…
Neymiş bereket?
Sevgiymiş, cömertlik, paylaşmak, birlik, beraberlik ve de kardeşlikmiş…İşte bereketin özü bunlardaymış…
Allah ceplerimizden, evlerimizden ve dahi ülkemizden Halil İbrahim Bereketini eksik etmesin!
Bayramınız kutlu olsun…
Başkan Aktaş’a mektup
28.10.2021 05:44Sakın yazımın başlığına bakıp da Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş’a ulaşamadığım için bir mektup kaleme aldığımı düşünmeyin… Dijital yayıncılığın geliştiği bir süreçte Başkan Aktaş’ın iletişime verdiği önemi yakından biliyorum. Dolayısıyla yazı başlığını geleneksel
Kanar’la kana kana sevgi ve hizmet!
04.11.2021 06:22Efendim… Türkiye’de siyasi gündem nedeniyle yerel yönetimlerin çok önemli çalışmaları, hiç gündeme gelmeden arada kaynayıp gidiyor… Örnek mi istiyorsunuz? Alın size basit bir örnek: Malum son yıllarda küresel ısınma, gıda arzındaki sıkıntılar kendisini hissettirmeye başladı&h
Ah keşke!
09.11.2021 01:12Dilimize Fransızcadan geçen şarküteri (charcuterie) kelimesi artık ülkemizde işlenmiş et ve süt ürünleri satan birçok işyerinin isim tabelasında yaygın bir şekilde kullanılıyor. Oldu bitti şarküteri dükkanlarını severim… İçeri girer girmez eşsiz birçok lezzete ev sahipliği yapan Türk mutfağ
Kestel’de Acar’dan sonrası!
15.11.2021 04:43Anlaşılan o ki Kestel’de Yener Acar sonrası belediye başkanlığına seçilen Önder Tanır, seçmeni hayal kırıklığı uğratmış durumda… Basından izlediğimiz kadarıyla geçen iki yıllık sürede parklara yerleştirdiği oturma banklarının yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hibe ettiğ
Okur yazar refleksi
23.11.2021 04:46Kestel Belediyesi’nin faaliyetlerine yönelik eleştirileri bir önceki yazımda dile getirmiştim. Okumak isteyenler için “Kestel’de Acar’dan sonrası!” başlıklı yazımın link adresini veriyorum: https://www.sozbursa.com/yazarlar/sibel-barutcu-6/kestel-de-acar-dan-sonrasi-3