SON DAKİKA

#Ekonomi

Söz Bursa - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Mayıs ayında cari açık geriledi, ihracat zirve yaptı" Haber

"Mayıs ayında cari açık geriledi, ihracat zirve yaptı"

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "2025 yılı Mayıs ayında cari açığın 684 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böylece bu rakam, son 7 ayın en düşük cari açık seviyesi olarak kayıtlara geçti, Mayıs ayında yıllıklandırılmış hizmet ihracatı ise 116,9 milyar dolar ile rekor seviyeye yükselmiştir" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye'nin dış ticaret ve cari işlemler tablosuna ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Bolat, cari açıkta düşüş eğiliminin sürdüğünü, hizmet ihracatının ise rekor seviyelere ulaştığını ifade etti. Bakan Bolat, 2025 yılı Mayıs ayında cari açığın 684 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirtti. Böylece bu rakam, son 7 ayın en düşük cari açık seviyesi olarak kayıtlara geçti. Yılın ilk 5 aylık döneminde ise toplam cari açık 21 milyar dolar oldu. "YILLIK MAL VE HİZMET İHRACAT TOPLAMI 382,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ" Mayıs Ayında Yıllıklandırılmış Hizmet İhracatına ilişkin de konuşan Bolat, "Mayıs ayında yıllıklandırılmış hizmet ihracatı 116,9 milyar dolar ile rekor seviyeye yükselmiştir. Böylece Türkiye'nin yıllık mal ve hizmet ihracat toplamı 382,3 milyar dolara yükselmiştir. Hükümet Olarak Mal ve Hizmet İhracatını Artırmaya ve Yerli Üreticiyi Korumaya Yönelik Politikalarımızı Kararlılıkla Sürdürerek, Cari İşlemler Hesabında İstikrarlı Bir Seyir Sağlanacak ve Makroekonomik İstikrar Güçlendirilecektir. Yaz aylarında mal ve hizmetler ihracatındaki güçlü artışlar ile cari işlemler dengesinde olumlu gelişmeler gözleneceğini ifade eden Bolat, "Yıl sonunda cari işlemler açığının gayri safi yurtiçi hasıla (gsyh) içindeki payının tarihsel ortalaması olan yüzde 3,5'in oldukça altında kalmaya devam edeceği beklenmektedir" diye konuştu. "YILIN İLK 5 AYINDA, OCAK MAYIS DÖNEMİNDE CARİ İŞLEMLER AÇIĞI 21 MİLYAR DOLAR OLMUŞTUR" Cari işlemler hesabında ve dış ticarette dengelenme olduğuna dikkati çeken Bolat, "2024 yılı Mayıs ayında 591 milyon dolar olan cari işlemler açığı 2025 yılı Mayıs ayında 684 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece 2025 yılı ilk 5 ayında, Ocak Mayıs döneminde cari işlemler açığı 21 milyar dolar olmuştur. 2024 yılı Mayıs ayında 19,8 milyar dolar olan yıllıklandırılmış cari işlemler açığı 2025 yılı Mayıs ayında 16,0 milyar dolara gerilemiştir. 2025 yılı Mayıs ayında mal ihracatımız yüzde 2,6 oranında artışla 24,8 milyar dolara yükselirken, aynı dönemde ithalatımız yüzde 2,7 oranında artarak 31,5 milyar dolar olmuştur. Böylece tüm zamanların en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirmiştik. Dış ticaret açığımız yüzde 2,7 artışla 6,6 milyar dolar ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 78,9 olarak gerçekleşmiştir" ifadelerine yer verdi. "YILLIKLANDIRILMIŞ MAL VE HİZMET İHRACATI TOPLAMI, YÜZDE 3,3 ORANINDA ARTARAK 382,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELMİŞTİR" Hizmet ihracatı güçlü seyrini devam ettirerek, 2025 yılı Mayıs ayında yıllıklandırılmış bazda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,8 oranında artarak, 116,9 milyar dolara ulaştığı bilgisini paylaşan Bolat, "Seyahat gelirlerimiz 2025 yılı Mayıs ayında yıllıklandırılmış bazda 57,2 milyar dolara, taşımacılık gelirlerimiz ise 40,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yıllıklandırılmış mal ve hizmet ihracatı toplamı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,3 oranında artarak 382,3 milyar dolara yükselmiştir" şeklinde konuştu. Bolat, mal ve hizmet ihracatını artırmaya yönelik destekler ve ithalatı düşürmeye yönelik tedbirlerin etkisiyle kaydedilmiş, yaklaşık 10 milyar dolara ve GSYH'nın yüzde 0,8'ine gerilediğini kaydetti. AB-27'nin yıllıklandırılmış ithalatının hala yatay bir seyir izlemesiyle, zayıf dış talep, talep, gümrük tarife savaşları ve sıcak savaşlar gibi olumsuz etkilere rağmen, cari işlemler dengesinde stabil durumu korumak hususunda kararlı olduklarının da altını çizen Bolat, bu kapsamda dış talep bileşeninin makro ekonomik istikrarı desteklemeyi sürdüreceğini beklediklerinin altını çizdi.

ABD, Türkiye'de kuraklık riskinin buğday üretimini düşüreceğini öngörüyor... Haber

ABD, Türkiye'de kuraklık riskinin buğday üretimini düşüreceğini öngörüyor...

Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisine göre, Türkiye'nin buğday üretiminin 16,3 milyon ton olması beklenirken kuraklıkla ilgili risklerin verimi düşürebileceği öngörülüyor. Dış Tarım Servisinin "Tahıl ve Yem" raporunda, yetiştirme sezonu boyunca devam eden kurak hava şartları nedeniyle Türkiye'nin 2025/26 üretim yılı buğday üretimi bir önceki yıla göre yüzde 15 düşüşle yaklaşık 16,3 milyon ton olarak tahminlendi. Üretimin kuraklık hasarının boyutuna bağlı olarak daha da düşebileceği aktarılan raporda, Orta ve Güneydoğu Anadolu'nun başlıca buğday yetiştirme bölgelerinde yetersiz yağış, normalden yüksek kış sıcaklıkları ve kuraklığın, buğday tarlalarında verimi geçen yıla göre yüzde 15-30 oranında düşürmesinin beklendiği aktarıldı. Kurak bir kış mevsiminin ardından çiftçiler yağışlı bir bahar umudu beslediği belirtilen raporda, "Bahar yağışları da yetersizdi. Türkiye'deki buğday üretiminin büyük bir kısmı kuru tarımla yapıldığından ve tamamen yağışa bağlı olduğundan, yağış eksikliği buğday verimi ve genel üretim hacimleri üzerinde ani ve olumsuz bir etkiye sahip" ifadesi kullanıldı. 2025/26 sezonu buğday tüketiminin ise 19,4 milyon ton olarak tahmin edildiği raporda, buğday ithalat tahmini ise yaklaşık 10,3 milyon ton olarak belirtildi. İthal edilen buğdayın büyük bir kısmının Türk un ve makarna ihracatçıları tarafından kullanılacağı, geri kalanı ise iç pazar için un ve çeşitli buğday bazlı ürünlerin üretiminde değerlendirileceği bildirilen raporda, ithalat kısıtlamaları nedeniyle Türkiye'nin bu sezon ithalatının önceki döneme göre 3,2 milyon ton azalmasının beklendiği vurgulandı. Türkiye'nin buğday ihracatının ise önceki sezona göre değişmeden 7 milyon ton olarak gerçekleşmesi ve bu tahmini miktarın daha büyük bir kısmının un olmasının öngörüldüğü kaydedildi. TÜİK'in bu yıla ilişkin 1. bitkisel üretim tahminine göre ise tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,1 oranında azalarak yaklaşık 37,4 milyon ton olacağı tahmin edildi. Bir önceki yıla göre, buğday üretiminin yüzde 5,8 oranında azalarak 19,6 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 8,0 oranında düşerek yaklaşık olarak 7,5 milyon ton, çavdar üretiminin yüzde 5,5 oranında azalarak 243 bin ton, yulaf üretiminin yüzde 23,1 oranında düşerek 300 bin ton, mısır üretiminin ise yüzde 4,9 artarak 8,5 milyon ton olacağı öngörüldü.

Haziran ayında en çok kiraz pahalandı Haber

Haziran ayında en çok kiraz pahalandı

İstanbul Ticaret Odası (İTO), piyasaların şeffaflığını sağlamak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla geçen 2025 Haziran ayında İstanbul'da perakende fiyatı en fazla artan ve azalan ürünleri oranlarıyla birlikte açıkladı. Bir önceki aya göre indekste yer alan 336 adet ana üründen 180 adet ürünün fiyatında artış izlenirken 46 adet ürünün fiyatında azalış görüldü. HAZİRAN AYINDA KİRAZ FİYATI YÜZDE 44,29 ARTTI Haziran ayındagıda ve alkolsüz içecekler harcamaları grubunda yer alan kiraz yüzde 44,29 ile fiyatı en fazla artış gösteren ürün oldu. Fiyatında artış yaşanan diğer ürünlerin bazıları şöyle: Gıda ve alkolsüz İçecekler grubunda ye alan limon yüzde 41,37, giyim ve ayakkabı harcamaları grubunda yer alan deniz ve havuz kıyafetleri yüzde 25,86, ulaştırma harcamaları grubunda yer alan uçak bileti yüzde 13,50, ulaştırma harcamaları grubunda yer alan araba kiralama ücreti(günlük) yüzde 11,30, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan meyve suyu(Lt) yüzde 10,02, eğitim harcamaları yer alan özel amaçlı kurs ücreti yüzde 9,68, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan soğuk çay (lt) yüzde 9,10, eğlence ve kültür harcamaları grubunda yer alan ücretli dijital abonelikler yüzde 9,09, ulaştırma harcamaları grubunda yer alan mazot-dizel (lt) yüzde 8,84, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan Antep fıstığı yüzde 8,83, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan elma yüzde 8,80, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan patlıcan yüzde 7,81, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan gofret yüzde 7,42, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan kola (lt) yüzde7,39, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan ekme yüzde 6,35 oldu. HAZİRAN AYINDA KARPUZ YÜZDE 31,51 UCUZLADI Haziran ayında gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubunda yer alan karpuz yüzde 31,51 gerileme göstererek fiyatı en fazla azalan ürün oldu. Fiyatında azalış izlenen diğer ürünlerin bazıları şöyle: Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan taze fasulye yüzde 26,60, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan sarımsak yüzde 16,25, eğlence ve kültür harcamaları grubunda yer alan edebi kitaplar yüzde 15,01, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan kuru soğan yüzde 11,64, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan yumurta yüzde 10,15, ulaştırma harcamaları grubunda yer alan şehirlerarası otobüs bilet ücreti yüzde 9,49, gıda ve alkolsüz içecek grubunda yer alan muz yüzde 7,29, gıda ve alkolsüz içecek grubunda yer alan patates yüzde 6,54, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan kabak yüzde 4,68, ulaştırma harcamaları grubunda yer alan LPG yüzde 3,70, eğlence ve kültür harcamaları grubunda yer alan oyuncak yüzde3,45, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan dolmalık biber yüzde 2,75, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan ıspanak yüzde 2,66, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan kıvırcık yüzde 1,95, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer ala barbunya yüzde 1,66 oldu.

Bakan Bolat: ‘‘Son 12 aylık ihracatımız 267 milyar dolar ile rekor kırdı’’ Haber

Bakan Bolat: ‘‘Son 12 aylık ihracatımız 267 milyar dolar ile rekor kırdı’’

Ticaret Bakanı Ömer Bolat Ocak- Haziran dönemine ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı. Uygulanan ekonomik programın olumlu sonuçlarının görülmeye başladığını belirten Bolat, son 12 aylık yıllıklandırılmış ihracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığına dikkat çekti. Bolat, ‘‘Son 12 ayda yıllıklandırılmış mal ihracatımız, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesi olan 267 milyar dolara yükseldi’’ dedi. ‘‘Haziran ayı ihracatımız 20,5 milyar dolar’’ Haziran ayı dış ticaret verilerindeki artışa dikkat çeken Bolat, ‘‘2025 Haziran ayında ihracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,0 oranında artışla 20,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılı Haziran ayında ihracatımız 19 milyar dolar, 2025 yılı Mayıs ayında ise 24,8 milyar dolar idi. Böylelikle en yüksek üçüncü Haziran ayı ihracatına da ulaşıldı. Bu yıl ilk 6 ayın 5’inde ihracatımızda artış oldu’’ diye konuştu. Aylara göre, ihracatta gerçekleşen artıştan bahseden Bolat, ‘‘Şubat sonrası Mart ayında, ihracatımız 759 milyon dolar (yüzde 3,4), Nisan ayında 1,5 milyar dolar (yüzde 7,7), Mayıs ayında 637 milyon dolar (yüzde 2,6) arttı. Haziran ayında ise ihracatımızdaki artış 1,5 milyar doları da aşarak yüzde 8 olarak gerçekleşti. Bu oran 2024 Temmuz ayı sonrasındaki en yüksek yıllık ihracat artışı olarak kaydedildi’’ ifadelerini kullandı. ‘‘İlk 6 aylık ihracatımız 131,4 milyar dolar’’ Ocak-Haziran dönemine ilişkin verileri de paylaşan Bolat, ‘‘Haziran ayı ile yılın ilk yarısını tamamlamış olduk. Böylece 2025 yılının ilk yarısında ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,1 oranında artışla 131,4 milyar dolar olarak kaydedildi. 2024 Ocak-Haziran dönemi ihracatı 126,2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. İlk 6 ayda mal ihracatında net 5,2 milyar dolar artış sağlandı’’ şeklinde konuştu. Son 25 ayın 18’inde mal ihracatının arttığını belirten Bolat, ‘‘Öte yandan, büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim ki son 25 ayın 14'ünde o ayın en yüksek mal ihracatını gerçekleştirdik’’ diye konuştu. ‘‘Son 12 ayda mal ihracatı 267 milyar dolara ulaştı’’ Son 12 ayın ihracatında rekor kırıldığını ifade eden Bolat, ‘‘Diğer olumlu gelişme ise 2025 yılı Haziran ayı itibarıyla son 12 ayda yıllıklandırılmış mal ihracatımız, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesi olan 267 milyar dolara yükselmiştir. Mal ihracatında son 1 yılda yüzde 3,2’lik artışla 8,3 milyar dolar net artış sağlandı’’ sözlerini ifade etti. İthalat verilerine ilişkin de bilgi paylaşan Bolat, ‘‘Haziran ayında mal ithalatımız ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,3 oranında artarak 28,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2024 Haziran ayında mal ithalatımız 24,9 milyar dolar, 2025 Mayıs ayında mal ithalatımız 31,5 milyar dolardı’’ dedi. Haziran ayı dış ticaret açığına ilişkin de konuşan Bolat, ‘‘Haziran ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 38,8 oranında, artarak ile 8,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Haziran ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen yılın aynı ayına göre 4,8 yüzde puanlık azalışla yüzde 71,5 olarak gerçekleşti. Son 25 ayın 14'ünde o ayda önceki yılın aynı ayına göre dış ticaret açığımızı azalttık’’ şeklinde konuştu. En fazla ihracat yapılan ülkeler hakkında da bilgi veren Bakan Bolat, ‘‘2025 yılı Ocak- Haziran döneminde en fazla ihracat yaptığımız ilk beş ülke ise sırasıyla; Almanya, Birleşik Krallık, ABD, İtalya ve Irak olmuştur. Öte yandan, 2025 yılının Ocak- Haziran döneminde en önemli ticaret ortaklarımızdan AB’ye ihracatımız, yüzde 8,0 oranında artmış ve 57,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yıllıklandırılmış bazda baktığımızda ise paritedeki düşüşten en çok etkilenen ülke grubu olmasına rağmen, AB’ye ihracatımızın 112,8 milyar dolarlık rekor düzeyini yenilediğini görüyoruz’’ açıklamasında bulundu.

TZOB Başkanı Bayraktar: "İran-İsrail savaşı gübre fiyatlarını artırdı" Haber

TZOB Başkanı Bayraktar: "İran-İsrail savaşı gübre fiyatlarını artırdı"

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Haziran ayına ilişkin "Üretici-Market Fiyat Değişimi" ile "Aylık ve Yıllık Girdi Fiyatlarındaki Değişimleri" değerlendirdi. Bayraktar, üretici ile market arasındaki fiyat farklarına ve tarımsal üretimde kullanılan girdilerdeki artışlara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Türkiye kimyasal gübre hammaddelerinin yüzde 90'ından fazlasını ithal ettiğinden dışarıya bağımlı bir ülkedir. Dolayısıyla gübre piyasaları hem dış piyasalara hem de dolar kuruna bağlı olarak değişmektedir. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail savaşı ülkemizdeki gübre fiyatlarını artırmıştır. Savaşın cereyan ettiği bölgedeki ülkeler gübre üretiminde dünyanın önde gelen ülkeleridir. Sevkiyat yollarında meydana gelen kısıtlamalar o ülkelerden gübre veya gübre hammaddesi temin eden ülkelerdeki fiyatları artırmıştır. Türkiye'deki gübre piyasası da bu durumdan olumsuz etkilenmiştir. Bir ay önce 19 bin 635 lira olan ÜRE gübresinin fiyatı yüzde 38,5 oranında artarak 27 bin 192 liraya yükselmiştir. Yine geçtiğimiz mayıs ayına göre DAP gübresinin fiyatı yüzde 12,9 oranında artarak 30 bin 521 liraya ulaşmıştır. 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı yüzde 10,7 oranında artarak 19 bin 198 liraya, Amonyum Sülfat gübresinin fiyatı yüzde 6 oranında artarak 11 bin 768 liraya ve Amonyum Nitrat gübresinin fiyatı yüzde 3,1 oranında artarak 13 bin 294 liraya yükselmiştir. Bir önceki yıla göre ÜRE gübresinin fiyatı yüzde 99,4, DAP gübresinin fiyatı yüzde 48,8, 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı yüzde 42,7, Amonyum Nitrat gübresinin fiyatı yüzde 36 ve Amonyum Sülfat gübresinin fiyatı yüzde 34,7 oranında artmıştır. Gübrelere ek olarak bir diğer önemli tarımsal girdi olan mazotta da fiyat artışı meydana gelmiştir. Mazotun litre fiyatı aylık yüzde 6,2 yıllık ise yüzde 15,1 oranında artarak 49 lira 89 kuruşa yükselmiştir. Ayrıca yıllık olarak hayvancılıkta kullanılan süt yemi ve besi yemi fiyatları yüzde 30 oranında, elektrik fiyatları da yüzde 47 oranında artmıştır." "ÇİFTÇİLERİMİZİN DESTEKLENMESİ ÖNEMLİDİR" Önümüzdeki dönemde mısır, ayçiçeği ve çeltik gibi sıcak iklim tahıllarının üst gübrelemeleri yapılacağını hatırlatan Bayraktar şunları kaydetti: "Önceden gübre temini yapamayan çiftçiler mecburen bu fiyatlarla gübre satın almak zorunda kalacaklar, birçoğu alamayacaktır. Nisan ayında yaşanan zirai don meyvelerde, ardından meydana gelen tarımsal kuraklık ise buğday ve arpa başta olmak üzere şimdilerde hasadı yapılan serin iklim tahıllarında önemli verim düşüklüklerine neden oldu. Bir de bunların üstüne mısır, ayçiçeği ve çeltik gibi ürünlerde gübre noksanlığından oluşacak verim düşüklüğü tarımsal üretimdeki zararı daha da büyütecektir. Başta gübre olmak üzere artan girdi fiyatlarıyla üretimde zorlanan çiftçilerimizin desteklenmesi önemlidir. Bu kapsamda 2025 yılı destekleri içinde yer alan temel desteklerin artırılması sağlanmalıdır." HAZİRAN AYI ÜRETİCİ MARKET FİYAT DEĞİŞİMİ Haziran ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 600 ile karpuzda görüldüğüne dikkat çeken Bayraktar şunları dedi: "Karpuzdaki fiyat farkını yüzde 284 ile kuru soğan, yüzde 261,6 ile kabak, yüzde 225,5 ile nohut, yüzde 220,8 ile kuru fasulye takip etti. Karpuz 7 kat, kuru soğan 3,8 kat, kabak 3,6 kat, nohut 3,3 kat, kuru fasulye 3,2 kat fazlaya satıldı. Üreticide 2 lira olan karpuz markette 14 liraya,4 lira 63 kuruş olan kuru soğan 17 lira 78 kuruşa, 10 lira 38 kuruş olan kabak 37 lira 52 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 102 lira 73 kuruşa, 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 106 lira 80 kuruşa satıldı. Haziran ayında fiyatı en fazla artan ürün markette limon, üreticide ise kırmızı mercimek olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem üreticide karpuz oldu. Haziran ayında markette 38 ürünün 26'sında fiyat artışı, 12'sinde ise fiyat azalışı görüldü. Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 42 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 8,7 ile fındık (iç), yüzde 8,3 ile yeşil soğan, yüzde 7,2 ile antepfıstığı ve yüzde 7 ile pirinç takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 67,5 ile karpuz oldu. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 18 ile patates, yüzde 17,5 ile yumurta, yüzde 10,1 ile patlıcan ve yüzde 8 ile çilek izledi." ÜRETİCİ FİYATLARI Haziran ayında üreticide 30 ürünün 9'unda fiyat artışı olurken 14'ünde fiyat düşüşü görüldüğünü belirten Bayraktar, "7 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 89,5 ile karpuzda görüldü. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 30,8 ile patates, yüzde 22,2 ile salatalık, yüzde 16,4 ile patlıcan, yüzde 15,3 ile domates izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 43,1 ile kırmızı mercimekte görüldü. Kırmızı mercimekteki fiyat artışını yüzde 20 ile maydanoz, yüzde 18,6 ile sivri biber, yüzde 5,9 ile limon izledi" ifadelerini kullandı. ÜRETİCİ FİYAT DEĞİŞİMİNİN NEDENLERİ Bayraktar şunlara dikkat çekti: "Kırmızı mercimek fiyatı yeni sezon ürünü olmasından dolayı yükseldi. Maydanozda ürün arzındaki azalma fiyatları yükseltti. Sivri bibere olan talebin artması fiyatların yükselmesine sebep oldu. Zirai dondan etkilenen limonda, rekoltede beklenen düşüş fiyatları yükseltti. Salatalık, patlıcan, domates ve kabakta arzın artması fiyatların düşmesine neden oldu. Özellikle Adana başta olmak üzere bazı illerimizde yaşanan aşırı sıcaklıklar, üreticinin özenle yetiştirdiği sofralık domatesin değerini yitirmesine neden olmuştur. Bu durum, zaten düşük olan domates fiyatlarını daha da aşağı çekmektedir. Karpuzda ekim alanlarının ve arzın artmasının yanı sıra, talebin düşük seyretmesi başta Adana, Antalya ve Mersin olmak üzere ortalama 2 lira seviyelerinde olan fiyatların 1,5 liraya kadar gerilemesine neden olmuştur. Kuru soğan ve patates fiyatlarındaki düşüş; üretimdeki artışla birlikte yoğun bir talep olmamasından kaynaklandı."

Çilek, Şili Pazarına Giriş Yaptı: Çocuk Mobilyasında Yeni Bir Dönem Başlıyor Haber

Çilek, Şili Pazarına Giriş Yaptı: Çocuk Mobilyasında Yeni Bir Dönem Başlıyor

Santiago’dan Valparaíso’ya, Şili’nin farklı şehirlerinde yükselen genç aile nüfusu ve kaliteli çocuk mobilyasına olan talep, Çilek’in bölgedeki stratejik adımını daha da anlamlı kılıyor. Markanın sunduğu estetik, dayanıklı ve güvenli ürünler hem ebeveynlerin beklentilerine hem de çocukların renkli dünyasına hitap ediyor. Çilek İhracat Ekibi şu açıklamada bulundu: “Şili, genç nüfusu ve modernleşen tüketim alışkanlıklarıyla bizim için büyük potansiyele sahip bir pazar. Sadece ürün göndermekle kalmıyor, aynı zamanda yaşam tarzı sunuyoruz. Güvenli, sağlıklı ve dayanıklı mobilya arayan ailelerin ilk tercihi olmayı hedefliyoruz.” Çilek’in global pazarlardaki başarısında; yerel ihtiyaçlara uyum sağlayan tasarım anlayışı, sertifikalı güvenlik standartları ve güçlü lojistik altyapısı belirleyici rol oynuyor. Marka, bu yetkinlikleri Şili’ye taşırken, yerel iş ortaklıkları ve tüketici içgörüleriyle de pazara uyum sağlamak için çalışmalar yürütüyor. Şili’ye yapılan bu ilk sevkiyat, sadece bir teslimat değil; Çilek’in Güney Amerika’da uzun vadeli marka inşasına attığı güçlü bir adım. Marka, yakın gelecekte bölgede daha fazla mağaza açmayı ve Latin Amerika’daki etkinliğini artırmayı planlıyor. Çilek Hakkında Çilek, 1996 yılında aile şirketi olarak Türkiye'de kurulduğu günden beri, çocukların düşlerini odalarına kurmak için çalışıyor. Bugün bu topraklardan çıkan güçlü bir Türkiye markası olarak, 5 kıtada, 50’den fazla ülkede 500’den fazla satış noktasıyla 5 milyondan fazla çocuğun hayallerine dokunmanın haklı gururunu yaşıyor.

BTSO’nun Sağlık Turizminde Bursa Modeli Türkiye’ye örnek oldu Haber

BTSO’nun Sağlık Turizminde Bursa Modeli Türkiye’ye örnek oldu

Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu BTSO, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Ticaret Bakanlığı’nın Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlediği HİSER Kümelenme Konferansı kapsamında düzenlenen ödül töreninde, BTSO’nun “Sağlık İçin Bursa” Hizmet Sektörü Rekabet Gücünün Artırılması - HİSER Projesi, alım heyeti organizasyonu kategorisinde ‘En İyi Uygulama Örneği’ seçildi. BTSO adına ödülü Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın elinden aldı. “İş Dünyamızın Rekabet Gücünü Artırıyoruz” BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Ticaret Bakanlığı destekleriyle gerçekleştirilen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE), HİSER ve kümelenme projelerinin firmaların ihracat odaklı büyüme süreçlerine önemli katkı sağladığını söyledi. Türkiye’de bu alanda 44 projeyle öncü konumda olduklarını belirten Başkan Burkay, “BTSO olarak kümelenme, UR-GE ve HİSER projeleriyle iş dünyamızın rekabet gücünü artırmayı sürdürüyoruz. Bu projelerle üyelerimize ihracatın yanı sıra markalaşma ve sürdürülebilir büyüme konularında da stratejik destekler sunuyoruz.” dedi. “Bursa Sağlık Turizminde Çok Güçlü Bir Potansiyele Sahip” Bursa’nın termal kaynakları, modern hastaneleri, üniversiteleri ile tarihi ve kültürel derinliklere sahip özel bir şehir olduğuna dikkat çeken İbrahim Burkay, “Bursa sağlık turizminde tedavi hizmetleriyle birlikte insanlara iyi gelecek bir deneyim de sunuyor. Şehrimizin bu alandaki potansiyeli çok büyük. Biz de BTSO olarak bu potansiyele sahip çıkıyoruz. Sağlık turizmi gibi öncelikli sektörlerde firmalarımızın küresel ölçekte daha güçlü konumlanması amacıyla hayata geçirdiğimiz ‘Sağlık İçin Bursa’ HİSER Projesi, bu vizyonun güçlü bir örneğidir. Bu kapsamda bizlere her zaman destek olan Ticaret Bakanlığımıza ve Sayın Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat’a teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı. Bursa Business School’da Uluslararası Sağlık Zirvesi 2019 yılında başlayan “Sağlık İçin Bursa” HİSER Projesi kapsamında düzenlenen alım heyeti organizasyonu, 2024 yılının Temmuz ayında BTSO’nun yaşam boyu eğitim merkezi olarak Türkiye’ye kazandırdığı Bursa Business School ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Etkinlikte, Kuzey Avrupa ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere farklı coğrafyalardan gelen sağlık turizmi profesyonelleri ile Bursalı firmalar bir araya geldi. 100’ü aşkın ikili iş görüşmesine sahne olan organizasyon, Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyelini dünyaya tanıtma konusunda önemli bir örnek teşkil etti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.