Binlerce yıllık kökleriyle uygarlıkların tanığı olan zeytin, sadece sofralarımızın değil kültürümüzün de en güçlü sembollerinden biridir. Barışı, ölümsüzlüğü, sağlığı temsil eden zeytin ağacı; Anadolu’da binlerce yıldır insanlara gölge, meyve ve umut sunuyor. Türkiye, sofralık zeytin ve zeytinyağı üretiminde dünyanın sayılı ülkelerinden biri. Ancak bu bereketi değere dönüştürmek, yalnızca üretmekle değil, doğru yönetimle de mümkün.
İşte tam da bu noktada Marmarabirlik sahneye çıkıyor. 71 yıllık geçmişiyle bir marka değil, üretici birliği olan Marmarabirlik, binlerce çiftçinin alın terini geleceğe taşıyor. Bu birlik güçlü olduğunda, yalnızca kendi ortakları değil; bölge ekonomisi ve ülke ihracatı da güçleniyor.
Geçtiğimiz günlerde Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Söyledikleri sadece bir üretim sezonunun değil, aynı zamanda yeni bir vizyonun da işaretiydi. Yıldız, “Şov yapmayacağız, reel rakamlarla ilerleyeceğiz” derken, aslında tarım kooperatiflerinin geleceği adına önemli bir mesaj verdi. Çünkü şeffaflık ve gerçekçilik, üreticinin de tüketicinin de güven duyduğu en temel unsurlar.
Toplantı öncesi Başkan Yıldız ile birlikte üretim tesislerini gezme fırsatı bulduk. Zeytinin dalından koparılmasının ardından hijyenik bir ortamda titizlikle işlenmesi, modern teknolojiyle donatılmış tesislerde özenle paketlenmesi ve sofralarımıza ulaşan yolculuğuna tanıklık etmek bizlere büyük keyif verdi. Bölgemize değer katan bu tesis, hem kalite standartları hem de örnek üretim anlayışıyla gurur kaynağımız oldu.
Marmarabirlik’in hedefleri büyük. Bu yıl ihracatta 35 milyon dolarla rekor kıran birlik, gözünü 50 milyon dolara dikmiş durumda. Yeni depo tesislerinden iç pazara açılım stratejilerine, AFAD’dan Kızılay’a kadar yapılan kurumsal görüşmelere kadar her adım, üreticinin ürününün değer bulmasına hizmet ediyor.
Dahası, Marmarabirlik yalnızca klasik ürünlerle yetinmiyor. Kozmetik sektörüne girmeleri, sabun ve duş jeli gibi ürünler geliştirmeleri dikkat çekici. Ama en çok ses getirecek inovasyon belki de zeytinyağlı çikolata olacak. Palm yağı yerine zeytinyağı kullanılan, sağlıklı bir sürülebilir çikolata… Hem çocuklar hem gençler için yeni bir alternatif. Türkiye’de ilk olacak bu ürün, zeytinin değerini sofralarda bambaşka bir formda yaşatacak.
Ali Yıldız’ın sözleri, üreticiye verilen bir güvence niteliğinde: “Marmarabirlik güçlü olursa ortakları da güçlü olur.” İşte tam da bu yüzden, Marmarabirlik’in her yeni yatırımı sadece bir kurumun büyümesi değil, Anadolu’nun zeytin ağacının köklerinin daha da sağlamlaşması anlamına geliyor.
Zeytin ağacı, sabrın ve bereketin sembolüdür. Marmarabirlik de bu sabrı ve bereketi küresel bir marka vizyonuyla buluşturmaya kararlı görünüyor. Eğer başarırlarsa, sofralarımıza gelen her bir zeytin tanesi, sadece lezzet değil, aynı zamanda emeğin, birlikteliğin ve vizyonun simgesi olacak.
Ancak tüm bu güzelliklere tanıklık ederken, içimde derin bir öfke de büyüyor. Asırlardır toprağa ve sofralarımıza bereket sunan zeytin ağaçlarının birer birer sökülüp beton uğruna yok edilmesine sessiz kalmak büyük bir vefasızlıktır.
Zeytin ağacını söken aslında kendi geleceğini sökmektedir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sibel BARUTCU
Zeytinin bereketi, Marmarabirlik’in vizyonu
Binlerce yıllık kökleriyle uygarlıkların tanığı olan zeytin, sadece sofralarımızın değil kültürümüzün de en güçlü sembollerinden biridir. Barışı, ölümsüzlüğü, sağlığı temsil eden zeytin ağacı; Anadolu’da binlerce yıldır insanlara gölge, meyve ve umut sunuyor. Türkiye, sofralık zeytin ve zeytinyağı üretiminde dünyanın sayılı ülkelerinden biri. Ancak bu bereketi değere dönüştürmek, yalnızca üretmekle değil, doğru yönetimle de mümkün.
İşte tam da bu noktada Marmarabirlik sahneye çıkıyor. 71 yıllık geçmişiyle bir marka değil, üretici birliği olan Marmarabirlik, binlerce çiftçinin alın terini geleceğe taşıyor. Bu birlik güçlü olduğunda, yalnızca kendi ortakları değil; bölge ekonomisi ve ülke ihracatı da güçleniyor.
Geçtiğimiz günlerde Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Söyledikleri sadece bir üretim sezonunun değil, aynı zamanda yeni bir vizyonun da işaretiydi. Yıldız, “Şov yapmayacağız, reel rakamlarla ilerleyeceğiz” derken, aslında tarım kooperatiflerinin geleceği adına önemli bir mesaj verdi. Çünkü şeffaflık ve gerçekçilik, üreticinin de tüketicinin de güven duyduğu en temel unsurlar.
Toplantı öncesi Başkan Yıldız ile birlikte üretim tesislerini gezme fırsatı bulduk. Zeytinin dalından koparılmasının ardından hijyenik bir ortamda titizlikle işlenmesi, modern teknolojiyle donatılmış tesislerde özenle paketlenmesi ve sofralarımıza ulaşan yolculuğuna tanıklık etmek bizlere büyük keyif verdi. Bölgemize değer katan bu tesis, hem kalite standartları hem de örnek üretim anlayışıyla gurur kaynağımız oldu.
Marmarabirlik’in hedefleri büyük. Bu yıl ihracatta 35 milyon dolarla rekor kıran birlik, gözünü 50 milyon dolara dikmiş durumda. Yeni depo tesislerinden iç pazara açılım stratejilerine, AFAD’dan Kızılay’a kadar yapılan kurumsal görüşmelere kadar her adım, üreticinin ürününün değer bulmasına hizmet ediyor.
Dahası, Marmarabirlik yalnızca klasik ürünlerle yetinmiyor. Kozmetik sektörüne girmeleri, sabun ve duş jeli gibi ürünler geliştirmeleri dikkat çekici. Ama en çok ses getirecek inovasyon belki de zeytinyağlı çikolata olacak. Palm yağı yerine zeytinyağı kullanılan, sağlıklı bir sürülebilir çikolata… Hem çocuklar hem gençler için yeni bir alternatif. Türkiye’de ilk olacak bu ürün, zeytinin değerini sofralarda bambaşka bir formda yaşatacak.
Ali Yıldız’ın sözleri, üreticiye verilen bir güvence niteliğinde: “Marmarabirlik güçlü olursa ortakları da güçlü olur.” İşte tam da bu yüzden, Marmarabirlik’in her yeni yatırımı sadece bir kurumun büyümesi değil, Anadolu’nun zeytin ağacının köklerinin daha da sağlamlaşması anlamına geliyor.
Zeytin ağacı, sabrın ve bereketin sembolüdür. Marmarabirlik de bu sabrı ve bereketi küresel bir marka vizyonuyla buluşturmaya kararlı görünüyor. Eğer başarırlarsa, sofralarımıza gelen her bir zeytin tanesi, sadece lezzet değil, aynı zamanda emeğin, birlikteliğin ve vizyonun simgesi olacak.
Ancak tüm bu güzelliklere tanıklık ederken, içimde derin bir öfke de büyüyor. Asırlardır toprağa ve sofralarımıza bereket sunan zeytin ağaçlarının birer birer sökülüp beton uğruna yok edilmesine sessiz kalmak büyük bir vefasızlıktır.
Zeytin ağacını söken aslında kendi geleceğini sökmektedir.