Cehenneme giden yollar iyi niyet taşları ile döşelidir.
Dünyada kabul gören tarifi ile diaspora “ana vatanından kopuk olarak başka ülkelerde yaşayan topluluklar” olarak tanımlanıyor. Siyasi veya ekonomik nedenlerle vatanlarından koparak uzaklaşanların/uzaklaştırılanların bir manada vatan özlemini ifade ediyor.
Bu tariflere Balkan ülkelerine çalışma arzusu ve çifte vatandaşlık sonucu kapağı Avrupa’ya atalım düşüncesi ile hareket edenler bu kapsama girebilir. Üniversite eğitimi için Balkan ülkelerine gidip “Türkiye’de kadrolaşmanın aparatı” olanlar dışında o ülkede olanlar bu kapsama girebilir. Ama hayat bağları yüz yıllar öncesine dayanan, Osmanlı öncesine dayanan Türkleri sanki “Türkiye’nin o ülkede diasporasının bir parçası” olarak görmek ve onlar üzerinde “açılımlar” yapmak bugüne kadar olduğu şekilde karşılıksız kalır.
Balkan ülkelerinde yaşayan soydaşlar, o ülkelerin vatandaşı ve asli unsurlarıdır. Yıllar önce yapılan tarife göre de “kaybedilmiş topraklarda (vatanda) yaşamaya devam edenlerdir”. Onlar için ana vatanları o ülkedir.
Onları “vatansızlaştırma” gayretine girenlerin bir amacı olsa gerek.
Balkanlarda “diaspora” oluşturma gayreti içine giren ve halen kamu görevi deyapanların çoktan kifayetsiz, öngörüsüz ufuk ve mefkuresiz duruşları anlaşılabilir değildir.
Yoksa bir ön açma mıdır?
Sanmıyorum. Cahil cesur olurmuş. Harcanması gereken bir bütçenin oluşturulması ve israf ekonomisinin bir parçası olmak gönlüme razı gelmiyor.
Size vatansızlaştırmanın nasıl yapıldığını şimdi anlatayım.
Güneyinin nerede olduğunu çok iyi bildiğimiz Kuzey Makedonya’dan ülkemize göç edenlerin “ana vatanlarına göç etmeleri” dolayısıyla o ülke vatandaşlığını iddia edemeyecekleri ifade edilmişti.
Yani Üsküp ve Manastır ile biraz da Selanik vilayetlerinden Türkiye’ye göç edenlerin vatandan vatana gelenlerin geldikleri vatanın bulunduğu devletin vatandaşlığına hak iddia edemeyecekleri söylenmiştir.
Yunanistan’da böyle bir iddia söz konusu bile olamaz. Onlar “Mübadil…”
Türkiye’ye göçlerle ülkemizi 1878 yılından beri zenginleştiren Rodop, Dobruca ve Deliorman Türklerinin Bulgaristan’da hak iddia etmeleri pek kolay değildir.
Karadağ, Sırbistan, Bosna Hersek, Romanya da çok farklı değil.
Balkanlarda yaşayan devlet politikası olarak yıllarca “vatanlarında eşit yurttaş olarak birlik ve beraberlik içinde yaşamaları arzu edilen soydaş ve akraba topluluklarının” düşürüldüğü durum acıdır.
Bu gelişmelerden iktisadi, siyasi ve yönetimsel olarak faydalananların Balkan Savaşı sonrasında bozguna uğramış orduları için başını öne eğmiş ve ellerinin içine kafasını almış paşa ve pantolonları içine sakladıkları kılıçları ile ülkeye dönen subaylar durumuna düşmemelerini temenni ederim.
Son yirmi yılda Makedonya’daki yüzbini bulmayan soydaşın Arnavut ve Makedon partilerinin içinde yer alanlar dışında dört siyasi oluşuma bölünmesi,
Yirmibini bulmayan Kosova Türklerinin, Arnavut partilerinin içinde yer alanlar dışında üç siyasi oluşum içinde yer almaları,
27 Ekim 2024 tarihinde Bulgaristan’da yapılacak seçimlere ittifaklar içinde beş siyasi oluşumun katılması ayrıca GERB gibi partilerde de güçlü adayların olması gayet düşündürücü ve siyaseten Türklerin 1995 yılının çok gerisinde olduğunu göstermekte.
Sancak, Bosna, Romanya, Gagauzya hatta Batı Trakya da çok farklı değil.
Mefkûresi elinden alınan, ufkunda aydınlık göremeyen, son kerte de vatansızlaştırılmaya kalkışılan Balkanın durumu budur.
Neden böyle?
Dili olmayan beton yığınlarını Balkanlara yığmamıza rağmen neden böyle? Yoksa ümmetin birliği milletin bölünmesinden mi geçiyor?
Balkan Türklerine “anavatanınız Türkiye’dir, siz Balkanlarda kopuntusunuz” demenin anlamı nedir. Ben bu satırları arka kapılarda konuşmaktansa politikasızlık ve sadece boy gösterme gayretinde olanların yaptıklarını “tarihe not düşeyim” diye yazdım.
Balkan’da diaspora olmaz. Balkan vatandır.
Hoşça kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Türk Dünyası Başkenti Bursa
19.10.2021 05:48
“Yaşadığınız şehri nasıl bilirsiniz?” sorusuna eminim çoğunuz “Bursa’yı ilkler diyarı olarak biliriz” cevabını verecektir.
Bu şehirde yaşamanın, bu kentli olmanın gururu biraz da buradan gelir.
Biliriz ki Osmanlı’nın devlet olması Bursa’yla başlar ve ilk
Çok sevdiğim bu şehirden kaçmayı düşündüğüm oluyor bazen!
Kızmayın hemen!
Zihnimde otuz sene öncesinin Bursa’sı, bu kenti ilk gördüğüm zamanları düşünüyorum.
Özlemle gözlerim doluyor.
Tophane’den, Yeşil’den Çekirge’den ovaya doğru baktığım anlar geliyor aklıma.
Gözleri
Hani derler ya “işi bileceksin, işe gitmeyeceksin” diye.
Geçtiğimiz günlerde Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in tavsiyesi de böyle:
“Faturalarınız yüksek geliyorsa kombileri kısın.”
Son 3,5 yılda beş milyon abonenin doğalgazı kesilmiş.
Hâlbuki bu aboneler bakan
2004 Yerel Seçimleri…
İki yıl önce AK Parti, genelde iktidara gelmiş, memlekette ANAP ve DSP ağırlıklı yerel yönetimlerde nasıl bir değişim olacağı merakla bekleniyor.
Büyükşehir’de AK Parti’nin adayı merhum Hikmet Şahin, CHP’nin adayı Tahir Gürhan Akdoğan, DYP’nin a
Kamu düzeni, toplumun tümünü ilgilendirir ve bu düzenin sağlanmasında kurallara uymak kadar güvenlik ve asayişin sağlanması da esastır.
Bir kaldırım ya da otoyolda, yaya ya da sürücü olarak ilerlerken yol kenarlarında gördüğünüz uyarı tabelaları bu nedenle vardır.
Yani güvenliğin sağlanması için
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdullah ULUYURT
Diaspora!
Cehenneme giden yollar iyi niyet taşları ile döşelidir.
Dünyada kabul gören tarifi ile diaspora “ana vatanından kopuk olarak başka ülkelerde yaşayan topluluklar” olarak tanımlanıyor. Siyasi veya ekonomik nedenlerle vatanlarından koparak uzaklaşanların/uzaklaştırılanların bir manada vatan özlemini ifade ediyor.
Bu tariflere Balkan ülkelerine çalışma arzusu ve çifte vatandaşlık sonucu kapağı Avrupa’ya atalım düşüncesi ile hareket edenler bu kapsama girebilir. Üniversite eğitimi için Balkan ülkelerine gidip “Türkiye’de kadrolaşmanın aparatı” olanlar dışında o ülkede olanlar bu kapsama girebilir. Ama hayat bağları yüz yıllar öncesine dayanan, Osmanlı öncesine dayanan Türkleri sanki “Türkiye’nin o ülkede diasporasının bir parçası” olarak görmek ve onlar üzerinde “açılımlar” yapmak bugüne kadar olduğu şekilde karşılıksız kalır.
Balkan ülkelerinde yaşayan soydaşlar, o ülkelerin vatandaşı ve asli unsurlarıdır. Yıllar önce yapılan tarife göre de “kaybedilmiş topraklarda (vatanda) yaşamaya devam edenlerdir”. Onlar için ana vatanları o ülkedir.
Onları “vatansızlaştırma” gayretine girenlerin bir amacı olsa gerek.
Balkanlarda “diaspora” oluşturma gayreti içine giren ve halen kamu görevi de yapanların çoktan kifayetsiz, öngörüsüz ufuk ve mefkuresiz duruşları anlaşılabilir değildir.
Yoksa bir ön açma mıdır?
Sanmıyorum. Cahil cesur olurmuş. Harcanması gereken bir bütçenin oluşturulması ve israf ekonomisinin bir parçası olmak gönlüme razı gelmiyor.
Size vatansızlaştırmanın nasıl yapıldığını şimdi anlatayım.
Güneyinin nerede olduğunu çok iyi bildiğimiz Kuzey Makedonya’dan ülkemize göç edenlerin “ana vatanlarına göç etmeleri” dolayısıyla o ülke vatandaşlığını iddia edemeyecekleri ifade edilmişti.
Yani Üsküp ve Manastır ile biraz da Selanik vilayetlerinden Türkiye’ye göç edenlerin vatandan vatana gelenlerin geldikleri vatanın bulunduğu devletin vatandaşlığına hak iddia edemeyecekleri söylenmiştir.
Yunanistan’da böyle bir iddia söz konusu bile olamaz. Onlar “Mübadil…”
Türkiye’ye göçlerle ülkemizi 1878 yılından beri zenginleştiren Rodop, Dobruca ve Deliorman Türklerinin Bulgaristan’da hak iddia etmeleri pek kolay değildir.
Karadağ, Sırbistan, Bosna Hersek, Romanya da çok farklı değil.
Balkanlarda yaşayan devlet politikası olarak yıllarca “vatanlarında eşit yurttaş olarak birlik ve beraberlik içinde yaşamaları arzu edilen soydaş ve akraba topluluklarının” düşürüldüğü durum acıdır.
Bu gelişmelerden iktisadi, siyasi ve yönetimsel olarak faydalananların Balkan Savaşı sonrasında bozguna uğramış orduları için başını öne eğmiş ve ellerinin içine kafasını almış paşa ve pantolonları içine sakladıkları kılıçları ile ülkeye dönen subaylar durumuna düşmemelerini temenni ederim.
Son yirmi yılda Makedonya’daki yüzbini bulmayan soydaşın Arnavut ve Makedon partilerinin içinde yer alanlar dışında dört siyasi oluşuma bölünmesi,
Yirmibini bulmayan Kosova Türklerinin, Arnavut partilerinin içinde yer alanlar dışında üç siyasi oluşum içinde yer almaları,
27 Ekim 2024 tarihinde Bulgaristan’da yapılacak seçimlere ittifaklar içinde beş siyasi oluşumun katılması ayrıca GERB gibi partilerde de güçlü adayların olması gayet düşündürücü ve siyaseten Türklerin 1995 yılının çok gerisinde olduğunu göstermekte.
Sancak, Bosna, Romanya, Gagauzya hatta Batı Trakya da çok farklı değil.
Mefkûresi elinden alınan, ufkunda aydınlık göremeyen, son kerte de vatansızlaştırılmaya kalkışılan Balkanın durumu budur.
Neden böyle?
Dili olmayan beton yığınlarını Balkanlara yığmamıza rağmen neden böyle? Yoksa ümmetin birliği milletin bölünmesinden mi geçiyor?
Balkan Türklerine “anavatanınız Türkiye’dir, siz Balkanlarda kopuntusunuz” demenin anlamı nedir. Ben bu satırları arka kapılarda konuşmaktansa politikasızlık ve sadece boy gösterme gayretinde olanların yaptıklarını “tarihe not düşeyim” diye yazdım.
Balkan’da diaspora olmaz. Balkan vatandır.
Hoşça kalın.
Türk Dünyası Başkenti Bursa
19.10.2021 05:48“Yaşadığınız şehri nasıl bilirsiniz?” sorusuna eminim çoğunuz “Bursa’yı ilkler diyarı olarak biliriz” cevabını verecektir. Bu şehirde yaşamanın, bu kentli olmanın gururu biraz da buradan gelir. Biliriz ki Osmanlı’nın devlet olması Bursa’yla başlar ve ilk
Siz de “söz” verin!
29.10.2021 03:05Çok sevdiğim bu şehirden kaçmayı düşündüğüm oluyor bazen! Kızmayın hemen! Zihnimde otuz sene öncesinin Bursa’sı, bu kenti ilk gördüğüm zamanları düşünüyorum. Özlemle gözlerim doluyor. Tophane’den, Yeşil’den Çekirge’den ovaya doğru baktığım anlar geliyor aklıma. Gözleri
Her şeyin fiyatı artıyordu ancak!
09.11.2021 03:37Hani derler ya “işi bileceksin, işe gitmeyeceksin” diye. Geçtiğimiz günlerde Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in tavsiyesi de böyle: “Faturalarınız yüksek geliyorsa kombileri kısın.” Son 3,5 yılda beş milyon abonenin doğalgazı kesilmiş. Hâlbuki bu aboneler bakan
Altepe’nin sarstığı güven duygusu
15.11.2021 12:292004 Yerel Seçimleri… İki yıl önce AK Parti, genelde iktidara gelmiş, memlekette ANAP ve DSP ağırlıklı yerel yönetimlerde nasıl bir değişim olacağı merakla bekleniyor. Büyükşehir’de AK Parti’nin adayı merhum Hikmet Şahin, CHP’nin adayı Tahir Gürhan Akdoğan, DYP’nin a
Kusura kusurlu takip!
19.11.2021 04:08Kamu düzeni, toplumun tümünü ilgilendirir ve bu düzenin sağlanmasında kurallara uymak kadar güvenlik ve asayişin sağlanması da esastır. Bir kaldırım ya da otoyolda, yaya ya da sürücü olarak ilerlerken yol kenarlarında gördüğünüz uyarı tabelaları bu nedenle vardır. Yani güvenliğin sağlanması için