Milli kültür; ekonomiden sanata, ticaretten tarihe çok geniş kapsamlı, bir toplumu millet yapan maddi ve manevi değerler bütünüdür.
Bir milletin kültürünün temel taşı dilidir.
Tarihi birikimi, ürettiği sanat eserleri, nesilden nesle taşıdığı gelenekleri, görenekleri, deyim ve atasözleri de milli kültürünün soyut değerleridir.
Mustafa Kemal Atatürk, millet tanımını yaparken “Aynı kültürden insanların oluşturduğu toplumdur” der.
Kültürün yeni nesillere aktarımı milletin devamlılığı için esastır.
Ve milli kültür, milletleri birbirinden ayıran en belirgin özelliktir.
Bizim yaşadığımız bu coğrafyada, dini öğelerin de etkisiyle -ki Arap kültürünü din zannetmemizin etkisi büyük- Araplardan, Farslardan ve yakın tarihte de Avrupa milletlerinin alışkanlıklarından çok etkilendiğimiz ve milli kültürümüzden uzaklaştığımız bir gerçek!
Mamafih kültürün devamlılığı için zaman içerisinde yeni yeni projelerle güzel sonuçlara ulaşılabiliyor…
***
Milli kültürümüzün en lezzetli kısmı mutfağımız…
Dün İnegöl’de böyle lezzetli bir buluşma vardı.
İnegöl Belediyesi’nin ev sahipliğinde ‘Gastro İnegöl Projesi’ kapsamında ilçenin ‘asırlık lezzetleri’ kamu ve özel kurum yöneticileri, siyasetçiler ve bürokratların da katıldığı bir programla tanıtıldı.
Hepimizin bildiği köftesi ile ünlü İnegöl’ün damaklarda iz bırakmış farklı lezzetlerinin tescillenmesi ve şehrin turizminde gastronomi ayağını da öne çıkarmak adına 2 yıl süren bir araştırmanın ardından ortaya konulan bir proje bu…
Böylelikle 150’ye yakın unutulmaya yüz tutmuş yöresel lezzet yeniden sofralarla buluşacak.
Bu arada 2 yıllık bu araştırmada;
Köyler de taranarak sadece gastronomi alanı değil, türküler, maniler, yöresel kıyafetlerle ve sözlü tarih üzerinde de durulmuş.
Gönül ister ki bu çalışmanın benzerleri, tüm şehirlerimizde milli kültür aktarımımız için yapılabilsin.
Elbette sadece araştırılarak kayıtlara geçirilmesi de yeterli değil.
Bu çalışmaların halkla buluşturulabilmesi önemli!
***
Tanıtım programının sunumunu Türk Aşçı Milli Takımı Kaptanı ve Beykent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Esat Özata yaptı.
Özata, naif sunumunda yemek kültürünün insanları bir araya getiren özelliğinden bahsetti.
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban konuşmasında sanayi ve tarımda hızla büyüyen ilçenin turizm alanında da güçlü değerlere sahip olduğunu ifade etti ve “Bir asırdır bu şehirde köfte kokusu var. Gastronomide baş aktörümüz köftemiz. Şehrimizde böyle bir aktörün varlığı bize fazlasıyla cesaret verdi” vurgusunu yaptı.
Taban, gastronomide şehri daha öne çıkarmak niyetinde olduklarını dile getirdi.
***
Programda ayrıca;
Tanıtım videoları ve İnegöllü Türkücü Rıdvan Sayın’ın Türküleri eşliğinde ‘asırlık lezzetler’ davetlilere ikram edildi.
Menüyü gerçekten ballandıra ballandıra anlatabilirim ama okul çağındaki çocuklarımızın neredeyse yarısına yakınının kahvaltı yapmadan okula gittiğini, süt bile içemediğini bilerek bunu yapamam.
Menünün gerçekten yerel ve özel lezzetlere sahip olduğunu belirterek sofraya gelen yemeklerin birkaçının isimlerini saymakla yetinelim:
İnegöl Belediyesi’nin bu lezzetleri şehre gelen turistlerin yanı sıra halkla da buluşturduğu platformlar oluşturacağına inancım tam.
Projeye emek veren herkesin eline sağlık.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Asuman Kurt ÖGE
İnegöl’de olmak artık daha da lezzetli!
Milli kültür; ekonomiden sanata, ticaretten tarihe çok geniş kapsamlı, bir toplumu millet yapan maddi ve manevi değerler bütünüdür.
Bir milletin kültürünün temel taşı dilidir.
Tarihi birikimi, ürettiği sanat eserleri, nesilden nesle taşıdığı gelenekleri, görenekleri, deyim ve atasözleri de milli kültürünün soyut değerleridir.
Mustafa Kemal Atatürk, millet tanımını yaparken “Aynı kültürden insanların oluşturduğu toplumdur” der.
Kültürün yeni nesillere aktarımı milletin devamlılığı için esastır.
Ve milli kültür, milletleri birbirinden ayıran en belirgin özelliktir.
Bizim yaşadığımız bu coğrafyada, dini öğelerin de etkisiyle -ki Arap kültürünü din zannetmemizin etkisi büyük- Araplardan, Farslardan ve yakın tarihte de Avrupa milletlerinin alışkanlıklarından çok etkilendiğimiz ve milli kültürümüzden uzaklaştığımız bir gerçek!
Mamafih kültürün devamlılığı için zaman içerisinde yeni yeni projelerle güzel sonuçlara ulaşılabiliyor…
***
Milli kültürümüzün en lezzetli kısmı mutfağımız…
Dün İnegöl’de böyle lezzetli bir buluşma vardı.
İnegöl Belediyesi’nin ev sahipliğinde ‘Gastro İnegöl Projesi’ kapsamında ilçenin ‘asırlık lezzetleri’ kamu ve özel kurum yöneticileri, siyasetçiler ve bürokratların da katıldığı bir programla tanıtıldı.
Hepimizin bildiği köftesi ile ünlü İnegöl’ün damaklarda iz bırakmış farklı lezzetlerinin tescillenmesi ve şehrin turizminde gastronomi ayağını da öne çıkarmak adına 2 yıl süren bir araştırmanın ardından ortaya konulan bir proje bu…
Böylelikle 150’ye yakın unutulmaya yüz tutmuş yöresel lezzet yeniden sofralarla buluşacak.
Bu arada 2 yıllık bu araştırmada;
Köyler de taranarak sadece gastronomi alanı değil, türküler, maniler, yöresel kıyafetlerle ve sözlü tarih üzerinde de durulmuş.
Gönül ister ki bu çalışmanın benzerleri, tüm şehirlerimizde milli kültür aktarımımız için yapılabilsin.
Elbette sadece araştırılarak kayıtlara geçirilmesi de yeterli değil.
Bu çalışmaların halkla buluşturulabilmesi önemli!
***
Tanıtım programının sunumunu Türk Aşçı Milli Takımı Kaptanı ve Beykent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Esat Özata yaptı.
Özata, naif sunumunda yemek kültürünün insanları bir araya getiren özelliğinden bahsetti.
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban konuşmasında sanayi ve tarımda hızla büyüyen ilçenin turizm alanında da güçlü değerlere sahip olduğunu ifade etti ve “Bir asırdır bu şehirde köfte kokusu var. Gastronomide baş aktörümüz köftemiz. Şehrimizde böyle bir aktörün varlığı bize fazlasıyla cesaret verdi” vurgusunu yaptı.
Taban, gastronomide şehri daha öne çıkarmak niyetinde olduklarını dile getirdi.
***
Programda ayrıca;
Tanıtım videoları ve İnegöllü Türkücü Rıdvan Sayın’ın Türküleri eşliğinde ‘asırlık lezzetler’ davetlilere ikram edildi.
Menüyü gerçekten ballandıra ballandıra anlatabilirim ama okul çağındaki çocuklarımızın neredeyse yarısına yakınının kahvaltı yapmadan okula gittiğini, süt bile içemediğini bilerek bunu yapamam.
Menünün gerçekten yerel ve özel lezzetlere sahip olduğunu belirterek sofraya gelen yemeklerin birkaçının isimlerini saymakla yetinelim:
İnegöl Çiftetellisi, Çıbrıkalı Peynir, Ispanaklı Ulevak, İnegöl Balkabağı Humusu, Pırasalı Arnavut Böreği, İnegöl Büryan, Köfte ve dahası var…
İnegöl Belediyesi’nin bu lezzetleri şehre gelen turistlerin yanı sıra halkla da buluşturduğu platformlar oluşturacağına inancım tam.
Projeye emek veren herkesin eline sağlık.