Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir gazetecilerle bir araya geldi. Göreve geldikleri günden bugüne süreci anlattı.
“Organizasyon şemasını oluşturduk. Yapıyı 7’ye böldük, ‘kimlerle iyi yönetiriz’ dedik. Kadro oluşumumuzu yaptık. Daha da devam ediyoruz” dedi.
Seçim çalışmaları sırasında vatandaşın kendisine Nilüfer’deki çeşitli aksaklıkları dile getirdiğini anlatarak, “Nilüfer Belediyesi’nin kurumsal olarak sokaktaki algısı biraz bozuktu. Bu durumu nasıl düzeltiriz diye çalışma yaptık. Öte yandan Nilüfer herkesin yaşamak istediği bir ilçe. Gençler burada vakit geçirmek istiyor. Osmangazi’den Yıldırım’dan buraya geliyorlar. Demek ki güvenli kent, mutlu kent algısı tüm şehre yayılmış” açıklamasını yaptı.
Bursa genelinde gerçekten de Nilüfer için bu bakış hâkim…
Ancak ilçede her şey ‘süt liman’ değil elbette.
Başkan Özdemir de bu gerçeğin farkında.
Diyor ki;
“Her şeyi Bursa’nın batısına yığmışız. Sanayi bölgeleri burada, özel hastaneler, özel okullar burada. Bursa’da daha fazla sanayi bölgesine ihtiyaç yok. Nilüfer yükünü almış durumda. OSB’lerin doluluğu yüzde 70’lerin altında...”
TEKNOSAB örneğini de verdi Başkan Özdemir…
Şu vurguyu yaptı:
“150-200 bin nüfusun daha Teknosab ile birlikte Batı’ya geleceği konuşuluyor. Dolayısıyla gelecekte bu durum Nilüfer için daha tehlikeli bir hal alacak… O zaman kaçak yapılaşma ve çevre sorunları başlayacak…”
Başkanın dikkat çektiği bu konunun üzerinde ciddiyetle durulması gerekiyor. Çalışmalarına bu bakışla yön vereceğinin de sinyallerini açık açık veriyor.
***
Öncelikli konuları sıraladı Başkan Özdemir ve tarıma ayrı bir parantez açtı: “Gençler, kadınlar, dezavantajlı gruplar ve tarım önceliğimiz. Bu 4 konuya hassasiyetimiz var. ‘Özellikle ne üretirsek satıyoruz’ diyen Nilüferli çiftçi üretmekten vaz geçmiş. Biz Nilüfer’in çiftçisinin üretmesini, gülümsemesini istiyoruz. Bunun için çalışacağız. Tarım alanlarında binalar yükseliyor. Bunlarla ilgili özellikle tarım alanlarıyla ilgili hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Tarım alanlarını işgal kuvvetlerine teslim etmeyeceğiz”
O kadar haklı ki…
Üniversite yıllarında şehrin yüksek bir noktasına çıktığımızda Bursa’yı izler keyif alırdık. Ovanın yeşil görüntüsüne hayran kalırdık ve “Bursa’da üniversite okuyoruz” demek gururlandırırdı bizi. Şimdilerde maalesef ovanın o yeşili beton işgaline uğramış durumda.
***
Malumunuz;
Nilüfer’in en önemli sorunlarından biri kentsel dönüşüm.
Bursa’nın deprem gerçeğini bilen biri için ilk sırayı alacak bir konu.
Hep konuşulup, çözüm üretmek de aciz kalınan bu konuya “Ataevler” örneğiyle Başkan Özdemir de dikkat çekti:
“Nilüfer depremden en çok etkilenecek ilçe. Kentsel dönüşüm yapılan yerlerde nüfus 3 katı artıyor. Ama altyapı, otopark, yeşil alanlar artmıyor. Nilüfer’in planları 1987’de yapılmış. Kentsel dönüşümden sonra 30 kişilik sınıflarda 90 kişi okumak zorunda kaldı. İkili öğretim yaparsanız 45’er öğrenci… Kişi başına yeşil alan 3’te 1’e düşüyor. Bu modelden vazgeçmemiz gerekiyor. Bölgesel, bütüncül alanlar yapılabiliyorsa yapalım. Yoksa bu haliyle Nilüfer yaşanabilir olmaktan çıkar.”
Başkan’ın bu sözleri; rant hesabı yapanları mutsuz etmiştir ama sanıyorum ilerleyen süreçte dönüşüm konusunda daha bilinçli hamleler göreceğiz Nilüfer’de…
***
Önemsediğim bir diğer husus da Başkan Özdemir’in hizmet konusundaki bakışı oldu.
“Herkes kamunun hakkını korumak zorunda, biz de öyle bakıyoruz” diyen Başkan, kentin rantının kamu yararına kullanılması gerektiğini söyledi.
Konuşmasının ardından sorular yöneltildi.
Nilüfer’de kasanın boş olduğu, borçlar yüzünden maaş ödeyemediği, geçmiş dönemle ilgili hesap sorup sormayacağı, ilçenin sokaktaki olumsuz algısının neler olduğu soruldu.
“Kasa boşalmış” söylemine itiraz ederek, belediyede finansal dengenin bozulmuş olduğunu söyledi ve ekledi:
“Bazı ödemeler konusunda kurum zorlanıyor. Bunlar beni korkutmuyor. Birkaç ay sıkıntı devam edecek ama toparlayacağız. Kısa vadeli borç çok. Biraz zamana ihtiyaç var…”
Sokaktaki olumsuz algıyla ilgili de “Temizlik yapılmıyor, bozuk yollar asfalt yapılmıyor, başkan seçildi ama sokağa çıkmıyor gibi söylemler duyduk. Belediye ile iletişimden millet mutlu değil. Turgay (Erdem) gibi mi olacaksın Mustafa (Bozbey) gibi mi olacaksın diye soruyorlar” açıklamasını yaptı.
Görünen o ki Sayın Başkan ne Mustafa Bozbey ne de Turgay Erdem gibi olacak. Nilüfer’e Şadi Özdemir imzasını atacak.
Samimi, kararlı ve net ifadeleri ile ilk basın toplantısında olumlu izlenim bırakan Şadi Özdemir “Seçim çalışmalarında 100 proje açıkladım. Vatandaş yüzde 60’la seçti beni. Mızmızlanacaksan aday olmayacaksın. Biz aday olduğumuz belediyenin durumunu zaten biliyorduk. Şikâyet etmeye değil, hizmet etmeye geldik. Binalara belediyenin borç durumunu asanları tasvip etmiyorum. Bu onların tercihi. Aday olan bunlara sığınmayacak. Aksi takdirde de aday olmayacak” vurgusunu yaptı.
“Bu bir gönderme miydi?” derseniz, yerinde bir tespitti aslında.
Geçmişi ne övdü ne de dövdü başkan!
Bu arada şu uyarıyı da dillendirdi:
“Bana kimse özel okul teklifi ile gelmesin. Şehrin doğusundan batısına her gün öğrenci taşıyoruz. Bu büyük problem. Hem trafik açısından, hem öğrenciler açısından. Çok kısa sürede şehrin 1/100.000’lik planı yapılmalı ve sorun kökten çözülmeli.”
Bakalım Başkan Özdemir’in Nilüfer’i 5 yılın sonunda nasıl konuşulacak?
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Asuman Kurt ÖGE
“Mızmızlanacaksan aday olmayacaksın!”
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir gazetecilerle bir araya geldi. Göreve geldikleri günden bugüne süreci anlattı.
“Organizasyon şemasını oluşturduk. Yapıyı 7’ye böldük, ‘kimlerle iyi yönetiriz’ dedik. Kadro oluşumumuzu yaptık. Daha da devam ediyoruz” dedi.
Seçim çalışmaları sırasında vatandaşın kendisine Nilüfer’deki çeşitli aksaklıkları dile getirdiğini anlatarak, “Nilüfer Belediyesi’nin kurumsal olarak sokaktaki algısı biraz bozuktu. Bu durumu nasıl düzeltiriz diye çalışma yaptık. Öte yandan Nilüfer herkesin yaşamak istediği bir ilçe. Gençler burada vakit geçirmek istiyor. Osmangazi’den Yıldırım’dan buraya geliyorlar. Demek ki güvenli kent, mutlu kent algısı tüm şehre yayılmış” açıklamasını yaptı.
Bursa genelinde gerçekten de Nilüfer için bu bakış hâkim…
Ancak ilçede her şey ‘süt liman’ değil elbette.
Başkan Özdemir de bu gerçeğin farkında.
Diyor ki;
“Her şeyi Bursa’nın batısına yığmışız. Sanayi bölgeleri burada, özel hastaneler, özel okullar burada. Bursa’da daha fazla sanayi bölgesine ihtiyaç yok. Nilüfer yükünü almış durumda. OSB’lerin doluluğu yüzde 70’lerin altında...”
TEKNOSAB örneğini de verdi Başkan Özdemir…
Şu vurguyu yaptı:
“150-200 bin nüfusun daha Teknosab ile birlikte Batı’ya geleceği konuşuluyor. Dolayısıyla gelecekte bu durum Nilüfer için daha tehlikeli bir hal alacak… O zaman kaçak yapılaşma ve çevre sorunları başlayacak…”
Başkanın dikkat çektiği bu konunun üzerinde ciddiyetle durulması gerekiyor. Çalışmalarına bu bakışla yön vereceğinin de sinyallerini açık açık veriyor.
***
Öncelikli konuları sıraladı Başkan Özdemir ve tarıma ayrı bir parantez açtı: “Gençler, kadınlar, dezavantajlı gruplar ve tarım önceliğimiz. Bu 4 konuya hassasiyetimiz var. ‘Özellikle ne üretirsek satıyoruz’ diyen Nilüferli çiftçi üretmekten vaz geçmiş. Biz Nilüfer’in çiftçisinin üretmesini, gülümsemesini istiyoruz. Bunun için çalışacağız. Tarım alanlarında binalar yükseliyor. Bunlarla ilgili özellikle tarım alanlarıyla ilgili hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Tarım alanlarını işgal kuvvetlerine teslim etmeyeceğiz”
O kadar haklı ki…
Üniversite yıllarında şehrin yüksek bir noktasına çıktığımızda Bursa’yı izler keyif alırdık. Ovanın yeşil görüntüsüne hayran kalırdık ve “Bursa’da üniversite okuyoruz” demek gururlandırırdı bizi. Şimdilerde maalesef ovanın o yeşili beton işgaline uğramış durumda.
***
Malumunuz;
Nilüfer’in en önemli sorunlarından biri kentsel dönüşüm.
Bursa’nın deprem gerçeğini bilen biri için ilk sırayı alacak bir konu.
Hep konuşulup, çözüm üretmek de aciz kalınan bu konuya “Ataevler” örneğiyle Başkan Özdemir de dikkat çekti:
“Nilüfer depremden en çok etkilenecek ilçe. Kentsel dönüşüm yapılan yerlerde nüfus 3 katı artıyor. Ama altyapı, otopark, yeşil alanlar artmıyor. Nilüfer’in planları 1987’de yapılmış. Kentsel dönüşümden sonra 30 kişilik sınıflarda 90 kişi okumak zorunda kaldı. İkili öğretim yaparsanız 45’er öğrenci… Kişi başına yeşil alan 3’te 1’e düşüyor. Bu modelden vazgeçmemiz gerekiyor. Bölgesel, bütüncül alanlar yapılabiliyorsa yapalım. Yoksa bu haliyle Nilüfer yaşanabilir olmaktan çıkar.”
Başkan’ın bu sözleri; rant hesabı yapanları mutsuz etmiştir ama sanıyorum ilerleyen süreçte dönüşüm konusunda daha bilinçli hamleler göreceğiz Nilüfer’de…
***
Önemsediğim bir diğer husus da Başkan Özdemir’in hizmet konusundaki bakışı oldu.
“Herkes kamunun hakkını korumak zorunda, biz de öyle bakıyoruz” diyen Başkan, kentin rantının kamu yararına kullanılması gerektiğini söyledi.
Konuşmasının ardından sorular yöneltildi.
Nilüfer’de kasanın boş olduğu, borçlar yüzünden maaş ödeyemediği, geçmiş dönemle ilgili hesap sorup sormayacağı, ilçenin sokaktaki olumsuz algısının neler olduğu soruldu.
“Kasa boşalmış” söylemine itiraz ederek, belediyede finansal dengenin bozulmuş olduğunu söyledi ve ekledi:
“Bazı ödemeler konusunda kurum zorlanıyor. Bunlar beni korkutmuyor. Birkaç ay sıkıntı devam edecek ama toparlayacağız. Kısa vadeli borç çok. Biraz zamana ihtiyaç var…”
Sokaktaki olumsuz algıyla ilgili de “Temizlik yapılmıyor, bozuk yollar asfalt yapılmıyor, başkan seçildi ama sokağa çıkmıyor gibi söylemler duyduk. Belediye ile iletişimden millet mutlu değil. Turgay (Erdem) gibi mi olacaksın Mustafa (Bozbey) gibi mi olacaksın diye soruyorlar” açıklamasını yaptı.
Görünen o ki Sayın Başkan ne Mustafa Bozbey ne de Turgay Erdem gibi olacak. Nilüfer’e Şadi Özdemir imzasını atacak.
Samimi, kararlı ve net ifadeleri ile ilk basın toplantısında olumlu izlenim bırakan Şadi Özdemir “Seçim çalışmalarında 100 proje açıkladım. Vatandaş yüzde 60’la seçti beni. Mızmızlanacaksan aday olmayacaksın. Biz aday olduğumuz belediyenin durumunu zaten biliyorduk. Şikâyet etmeye değil, hizmet etmeye geldik. Binalara belediyenin borç durumunu asanları tasvip etmiyorum. Bu onların tercihi. Aday olan bunlara sığınmayacak. Aksi takdirde de aday olmayacak” vurgusunu yaptı.
“Bu bir gönderme miydi?” derseniz, yerinde bir tespitti aslında.
Geçmişi ne övdü ne de dövdü başkan!
Bu arada şu uyarıyı da dillendirdi:
“Bana kimse özel okul teklifi ile gelmesin. Şehrin doğusundan batısına her gün öğrenci taşıyoruz. Bu büyük problem. Hem trafik açısından, hem öğrenciler açısından. Çok kısa sürede şehrin 1/100.000’lik planı yapılmalı ve sorun kökten çözülmeli.”
Bakalım Başkan Özdemir’in Nilüfer’i 5 yılın sonunda nasıl konuşulacak?