Gönül Boran Özüpak'tan önemli EYT mesajları: Yaramıza pansuman istemiyoruz

KRT TV'de yayınlanan Gün İzi programına konuk olan Özüpak EYT sorunu ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Özüpak’ın mesajlarından öne çıkanlar şu şekilde:

Emeklilikte yaşa takılanlar, 99 öncesinde Sosyal Güvenlik Kurumu yasalarında bizlere tanınan hak ne ise o hakkın iadesini istiyor. Fazladan bir lütuf ya da bağış istemiyor. İstediğimiz, kadınlarda 20 yıl 5000 prim günü, erkeklerde 25 yıl 5000 prim günüyle yaptığımız sigorta gereği sözleşmemizdeki aynı şartları istiyoruz.

Nasıl mağdur edildi emeklilikte yaşa takılanlar? 8 Eylül 1999 yılında 4447 sayılı kanunun geriye aleyhte işletilmesiyle yaş haddine tabi olduk. 2 ila 17 yıl arasında da kurduğumuz emeklilik hayallerimizden, anayasal hakkımızdan, sosyal güvenliğin bize sağladığı haklardan mahrum bırakıldık.

FORMÜLLER HAVADA UÇUŞUYOR

Formüller havalarda uçuşuyor. Emeklilikte Yaşa Takılanlar Federasyonu ve dernekleri olarak yıllarca mücadele ettik. Muhalefetin de vaatleriyle bir baskı oluşturduk. 20 yıldır yönetildiğimiz iktidarımız tarafından daha yeni duyulduk. Burada da Çalışma Bakanlığı’mızın “bu çalışma masamızdadır” denilip herhangi bir açıklama yapılmaması bizi üzdü. Bu mağduriyeti yaşayan, mücadelesini veren topluluk olarak, o masada olmak istediğimizi randevularımızda dile getirmek istiyoruz ama maalesef dönüş alamıyoruz.

Bizimle herhangi bir iletişime geçilmedi ama biz yılmıyoruz. Ümitle, umudumuzla, mücadelemizle tekrar tekrar bunu dile getiriyoruz. Formülleri biz Çalışma Bakanı’mızdan duymadık. Her seçim döneminde emeklilikte yaşa takılanlar tozlu raflardan iniyor. Formüllerin üstüne formüller eklenerek bizlerin bir yerde nabzı mı yoklanıyor diye düşünmeden edemiyoruz.

Geldiğimiz 2023 seçimleri bütün siyasi partiler için çok büyük bir önem taşıyor. Kritik bir dönemdeyiz. İktidar tarafından bütün basına da yansıdı. “EYT için geç kaldık” denildi. Partiye getirisinin olmayacağı söylendi. Bu söylemlerle de gerçekten bir seçim yatırımı olduğumuzun da itirafı değil midir? 20 yıldır yönetiliyoruz. Yerel seçimlerde büyükşehirlerde özellikle EYT’lilerin sandıktaki tercihlerinde çıkan sonuçla birinci sonuç ekonomi, 2.sonuç EYT’lilerin tercihleridir. Bu yine iktidar partisinin yetkililerinden duyduğumuz basına yansıyan cümlelerdi. Biz gerçekten seçim yatırımı olmaktan yorulduk. 23 yılı tamamlamak üzereyiz, 8 Eylül mağduriyetimizin yıl dönümü. İktidarımız da gerçekten bu mağdur edilen topluluk için, kaynakların kullanımında bizi tercih etmeleri çok büyü önem taşıyor.

15-20 MİLYONA ULAŞAN BİR NÜFUSUZ

 4.5-5 milyon sayımız diyoruz. Ailelerimizle çarpı 3, çarpı 4 kişiyle 15-20 milyona ulaşan bir nüfusuz. Biz de diyoruz ki “iktidarı muhalefet, muhalefeti iktidar yapabilecek güçteyiz”. Eğer ki şu “EYT için geç kaldık” cümlesi seçim yatırımı olmaktan çıkarsa hepimizi memnun edecek.

Formüller havada uçuşuyor dedik. Biz yaramıza pansuman istemiyoruz. Biz yaramızın o kabuğunun tekrar tekrar sökülüp de yeniden canlanmasını istiyoruz. O yarayı söküp atacağız. Bizim tek formülümüz var. O da Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ı mağdur eden 4447 sayılı kanunun geriye aleyhte işletilme maddesinin iptali. 8 Eylül 99’da işe giren arkadaşımın da öncesinde giren arkadaşımın hakkının da teslim edilmesiyle formülsüz bir EYT’nin çalışmasının yapılması gerekliliğini, üzerine basa basa vurguluyoruz.

Yeni bir yaş şartı bizi tatmin etmeyecek. Bu sadece EYT’ye yeniden bir Y harfini ekleyecek. Emeklilikte Yeniden Yaşa Takılanlar olarak görmek istemiyoruz. Emeklilikte formüle, prime takılanlar olmak istemiyoruz. Maaş kesintisine takılmak istemiyoruz.

Bugün aylık bağlanma oranlarının gerçekten yarattığı mağduriyet asgari ücret bugün Türkiye’nin %60’ını oluşturuyor. Bağlanan maaşlar 3500 lira oluyor. Daha bunun nesini keseceksiniz bize dayatılan formüllerle? Biz bu formülleri kabul etmiyoruz. 4,5 milyonluk sayımızın içerisinde staj mağduriyetimiz var. EYT aylık bağlanma oranı mağduriyeti ve staj mağduriyeti.

TEK ÖRNEK EYT

Çocuk yaşta çalışma hayatımıza başlarken bize verilen sigorta numarasını sonraki süreçte öğreniyoruz ki sigortalı değilmişsiniz. Bunun da giderilmesini istiyoruz. 99 öncesinde sayıları bir milyon, 1,3 milyon arasında değişen EYT’li arkadaşlarımız, çalışma hayatının getirdiği şartlardaki bu zulüm bize yüklenmesin. Kurban edilmekten yorulduk. 30-35 yılın karşılığıyla zorunlu olarak hizmette tutulup da mağdur edilen topluluk Türkiye’de tek örneği de EYT’dir.

Meclisimizi oluşturan vekillerin belli hakları vardır elbet ama bir vatandaş olarak bugün 5-6 maaş alan bürokratların da yükünün biz EYT’lilere, biz çalışanlara, emeklilerimize yüklenilmesini istemiyoruz. Bu eşitlik ilkesine zaten aykırı bir durumdur. Yıllarca çalışan, alın teri döken sizsiniz. Formüllerle yapılacak çalışmalar vaatte mi kalacak, yeni mağduriyet mi yaratacak kaygısını taşımaktan yorulduk. Yorulduk derken, mücadeleden asla yorulmayız. En son arkadaşımızın hakkını alana kadar devam edeceğiz. Bırakmayacağız. Bu davamız bizim hak davamızdır. Hiçbir şekilde algılarla da yol almadık.

23 yılımız geçti ve beklemeye tahammülümüz kalmadı. Hükümetin, iktidarın şu anki gücüyle iktidar olmasıyla kendilerine yakışan sadece icraattır. Vaadi muhalefet partileri verir.

Muhalefet partileri iktidara taliptir. Diyecek ki “ben sizin sorununuzu çözeceğim”, “Beni iktidar yapın ki çözeyim”. Yönetildiğimiz 20 yıllık süreç içerisinde, iktidarımızın bu vaadi verme lüksünü tanımıyoruz. Sadece icraat bekliyoruz. Onu da Resmi Gazete’de yayınlayarak, haklarımızın tastamam iadesiyle istiyoruz.

Pansuman bizi tatmin etmeyecek. Bir taraf memnun olacak, bir taraf yine aynı mağduriyetle zorluklar güçlükler üstüne eklenerek hayatını idame ettirmeye çalışacak. O yüzden formülümüz tektir diyoruz. İcraat bekleyiş sürecimiz asla vaade yönelmeyecek. Vaatte de kalıyorsa tüm EYT’liler olarak da yaklaşan 2023 seçimlerinde vatandaşlık görevimizi yerine getireceğiz.