Kosova’da Türklüğünün iki bayrağı,
Mehmet Bütüç ve Müveddet Bako’ya…
Bir erken yazının başlangıcı olsun bu satırlar...
Açkı(*)…
Erken ölüm ve kederden göç edenlerin ardından doğruları yazmak lazım.
Makamlarda keyif sürenlerin yüzüne bırakalım sözlerimiz tükürsün. Kosova Türkleri için “resmiyette onikibin ama altmış bin Türk var. Türkçe konuşanların sayısı ikiyüzellibin” diyen ilk insan oydu.
“Al açkıyı, yak arabayı beni evin önünde indir, dönüşünde de kendini havaalanına bırak, ben seninle geleyim” derdi.
Türk Radyosu, Kurudere (Suvereka) sonrası ise Yıldırım Gürses’in seslendirdiği “Türkler Geliyor” türküsünü koyuverirdi.
Türkiye’den dönen, dönmeye yemin eden gençler bir fakülteyi de onun gazetesinde, radyosunda bitirdiler.
Enis Tabak’ın yaptığı son ropörtaj, Taner Güçlütürk ve Esin Muzbeg’in sosyal medyada başsağlığı mesajları ve altındaki yorumlar kahramana saygıydı, ayakta selamdı.
Ama “zafer takının altından soytarılar geçer” yorumu en çok canımı yaktı.
***
Soğukta,
Belgrat’ta öğrenci vizesi almak için örtüsüne sarılan kadın,
Sen yok edilmek için gayret edilen bir ırkın evlatlarını kurtardın.
Ramazan’da, sahurda, Türk askerine, “Mehmet biz Türküz” diye seslenişin kulaklarımda.
İki damla gözyaşını bile çok gördüler sana,
Ve sen,
Tuğlarla yurduna dönen, zafere susamış yiğitlere otağ kuran Bozkurt,
Öldüğünü bilmesinler o mavi gözleri ışık olanın diye,
Ve sen Müveddet, Aksu Deresi (Bistritsa) üzerinde, köprüde,
Sinan Paşa Camisi’ne karşı kulağıma fısıldadığın sır,
Hala içimi kemirmekte.
Sesim çıkmıyor, ama herkes senin sırrını bilmekte.
Merak etme.
Kalın sağlıcakla!
***
(*) Açkı: Anahtar... Her türlü açma aracı.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdullah ULUYURT
“Açkı”
Bir erken yazının başlangıcı olsun bu satırlar...
Açkı(*)…
Erken ölüm ve kederden göç edenlerin ardından doğruları yazmak lazım.
Makamlarda keyif sürenlerin yüzüne bırakalım sözlerimiz tükürsün. Kosova Türkleri için “resmiyette onikibin ama altmış bin Türk var. Türkçe konuşanların sayısı ikiyüzellibin” diyen ilk insan oydu.
“Al açkıyı, yak arabayı beni evin önünde indir, dönüşünde de kendini havaalanına bırak, ben seninle geleyim” derdi.
O’nun arabası ben Kosova’dayken benimdi!
Sigara içerdi.
Gazeteyi kendisi kurdu.
Radyoyu kendisi kurdu.
***
Yıl 1999…
Havaalanından Prizren’e girerken zoraki bulduğu radyodan “Çırpınırdın Karadeniz” türküsü çalardı.
Türk Radyosu, Kurudere (Suvereka) sonrası ise Yıldırım Gürses’in seslendirdiği “Türkler Geliyor” türküsünü koyuverirdi.
Türkiye’den dönen, dönmeye yemin eden gençler bir fakülteyi de onun gazetesinde, radyosunda bitirdiler.
Enis Tabak’ın yaptığı son ropörtaj, Taner Güçlütürk ve Esin Muzbeg’in sosyal medyada başsağlığı mesajları ve altındaki yorumlar kahramana saygıydı, ayakta selamdı.
Ama “zafer takının altından soytarılar geçer” yorumu en çok canımı yaktı.
***
Soğukta,
Belgrat’ta öğrenci vizesi almak için örtüsüne sarılan kadın,
Sen yok edilmek için gayret edilen bir ırkın evlatlarını kurtardın.
Ramazan’da, sahurda, Türk askerine, “Mehmet biz Türküz” diye seslenişin kulaklarımda.
İki damla gözyaşını bile çok gördüler sana,
Ve sen,
Tuğlarla yurduna dönen, zafere susamış yiğitlere otağ kuran Bozkurt,
Yoklukta varlık bulan kahraman,
Türkçe’den bayrak yaptın,
O cehennem günlerinde gölgende soluklandık.
***
Verdiğin “açkı”, bilmem hangi yiğitte kaldı.
Ölüme koşarken yalnız, hayatın andımız.
Canlarını Türk varlığına armağan eden iki yiğit,
Mallarımız tatlı geldi bize.
Haykıramadık ardınızdan, “Biz Türk’üz” diye…
Biliyor musun Mehmet, Anıtkabir’e gitmiyorum artık.
Öldüğünü bilmesinler o mavi gözleri ışık olanın diye,
Ve sen Müveddet, Aksu Deresi (Bistritsa) üzerinde, köprüde,
Sinan Paşa Camisi’ne karşı kulağıma fısıldadığın sır,
Hala içimi kemirmekte.
Sesim çıkmıyor, ama herkes senin sırrını bilmekte.
Merak etme.
Kalın sağlıcakla!
***
(*) Açkı: Anahtar... Her türlü açma aracı.