Gagauz Yeri 1991 yılında bağımsızlığını ilan etti. Gagauz Türkleri, 26 Aralık 1994 tarihinde Süleyman Demirel’in de girişimiyle yurtları üzerinde barış içinde yaşadığı Gagauz Yeri Özerk Bölgesini kurdu.
Bugün Gagauz Yeri Özerk Bölgesi iki kültürün ateşi arasındadır.
Bu kültür ateşlerinden birincisi Rusya’dır. Milli politikaları gereği devamlı genişlemeyi amaçlayan Rus Devleti, Gagauz tarihini ve folklörünü iz bırakmayacak şekilde tahrip etmiş, Slavlaştırma politikasıyla milli benliğini zayıflattığı Gagauz toplumunu çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışmıştır. Gagauzlar, uygulanan politikalar sebebiyle açlık kurbanları vermesine rağmen Rusya’ya hayranlık duymuştur. Rusya’ya tam teslim olanların bir başka nedeni de şüphesiz Rus Ortodoks kilisedir.
Bu kültür ateşlerinden Amerika, Avrupa Birliği ve Romanya’dan oluşan ikincisi Batı Bloğudur. Bilindiği gibiGagauz toplumu Kuzey ve Batı Karadeniz kıyılarından Adalar denizinin kıyılarına inci tanesi gibi dağılmıştır. Yunanistan, Bulgaristan ve Moldova’da var olan Gagauz toplumunu, Romanya hoşgörüsü ile yok etmiştir! ABD ise Gagauzları Rus Kilisesinden koparıp Rus hakimiyetine son vermek istemektedir. Gagauzya dağlarında kaç Amerikan keşişi tıpkı Anadolu’nun Kurtuluş Savaşı öncesinde olduğu gibi dolaşmakta.
Havaya ateşin mahiri Türkiye. Düğün dernekte başladığı sıkmaya devam ediyor. Moldovanca’nın Rusça karşısında yaygınlaşmasını arzulayan Türkiye! Komrat’ta yapılmakta olan yatılı okul dilinin Moldovanca olması Rusçayı yok etmeye yok edecek belki ama Gagauz ve ülkenin farklı yerlerinden gelen Moldovanların kaynaşması ile Romanya’da olduğu gibi Gagauzcanın yok olmasının yolunu açacaktır. Türkler sadece Atatürk’ün Bükreş büyükelçisi Hamdullah Suphi’nin yaptıklarını yapması yeterli olacaktı. Gagauzlar ve Gagauzca demek Türk ve Türkçe demektir. Yanlışa devama, her kazananı alkışa son vermek zamanı gelmedi mi?
Türkiye’de belediyelerin, Gagauz yerel yönetimlerle kardeşlikleri var. Ama adı var canı yok. Türkü ve Türkçeyi yaşatma gayreti neredeyse yok. Neden?
Gagauzlar Derneği Ankara’da Emek’te bir caddeye “Gagauz Yeri” ismi verilmesini Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden istemişti. Karşılıklılık ilkesi gereği bekliyor. Tektaraflı olmazmış.
Ankara Gölbaşı ve Maltepe Belediyesi başta olmak üzere her kardeş belediyenin kardeşinin adını sokaklarına onurla yazması gerekmez mi?
Kardeşler arasında karşılık gözetilmez.
Ey Gagauzya, 28 yıldır her nerede yaşıyorsun ve yaşatılıyorsan “çok yaşa”.
Haydi kalın sağlıcakla.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdullah ULUYURT
Gagauz Yerinin Kardeşleri
Gagauz Yeri 1991 yılında bağımsızlığını ilan etti. Gagauz Türkleri, 26 Aralık 1994 tarihinde Süleyman Demirel’in de girişimiyle yurtları üzerinde barış içinde yaşadığı Gagauz Yeri Özerk Bölgesini kurdu.
Bugün Gagauz Yeri Özerk Bölgesi iki kültürün ateşi arasındadır.
Bu kültür ateşlerinden birincisi Rusya’dır. Milli politikaları gereği devamlı genişlemeyi amaçlayan Rus Devleti, Gagauz tarihini ve folklörünü iz bırakmayacak şekilde tahrip etmiş, Slavlaştırma politikasıyla milli benliğini zayıflattığı Gagauz toplumunu çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışmıştır. Gagauzlar, uygulanan politikalar sebebiyle açlık kurbanları vermesine rağmen Rusya’ya hayranlık duymuştur. Rusya’ya tam teslim olanların bir başka nedeni de şüphesiz Rus Ortodoks kilisedir.
Bu kültür ateşlerinden Amerika, Avrupa Birliği ve Romanya’dan oluşan ikincisi Batı Bloğudur. Bilindiği gibi Gagauz toplumu Kuzey ve Batı Karadeniz kıyılarından Adalar denizinin kıyılarına inci tanesi gibi dağılmıştır. Yunanistan, Bulgaristan ve Moldova’da var olan Gagauz toplumunu, Romanya hoşgörüsü ile yok etmiştir! ABD ise Gagauzları Rus Kilisesinden koparıp Rus hakimiyetine son vermek istemektedir. Gagauzya dağlarında kaç Amerikan keşişi tıpkı Anadolu’nun Kurtuluş Savaşı öncesinde olduğu gibi dolaşmakta.
Havaya ateşin mahiri Türkiye. Düğün dernekte başladığı sıkmaya devam ediyor. Moldovanca’nın Rusça karşısında yaygınlaşmasını arzulayan Türkiye! Komrat’ta yapılmakta olan yatılı okul dilinin Moldovanca olması Rusçayı yok etmeye yok edecek belki ama Gagauz ve ülkenin farklı yerlerinden gelen Moldovanların kaynaşması ile Romanya’da olduğu gibi Gagauzcanın yok olmasının yolunu açacaktır. Türkler sadece Atatürk’ün Bükreş büyükelçisi Hamdullah Suphi’nin yaptıklarını yapması yeterli olacaktı. Gagauzlar ve Gagauzca demek Türk ve Türkçe demektir. Yanlışa devama, her kazananı alkışa son vermek zamanı gelmedi mi?
Türkiye’de belediyelerin, Gagauz yerel yönetimlerle kardeşlikleri var. Ama adı var canı yok. Türkü ve Türkçeyi yaşatma gayreti neredeyse yok. Neden?
Gagauzlar Derneği Ankara’da Emek’te bir caddeye “Gagauz Yeri” ismi verilmesini Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden istemişti. Karşılıklılık ilkesi gereği bekliyor. Tektaraflı olmazmış.
Ankara Gölbaşı ve Maltepe Belediyesi başta olmak üzere her kardeş belediyenin kardeşinin adını sokaklarına onurla yazması gerekmez mi?
Kardeşler arasında karşılık gözetilmez.
Ey Gagauzya, 28 yıldır her nerede yaşıyorsun ve yaşatılıyorsan “çok yaşa”.
Haydi kalın sağlıcakla.