Büyükşehir Belediyesi’nin restorasyon sonrası, muazzam bir sanat merkezine dönüştürdüğü Alacahırka’daki Zindan Kapı’nın iç kule merdivenlerinden surlara tırmanırken aklıma;
1930’larda Türklük ve Türk birliğine olan sevdası yüzünden henüz 44 yaşında Sovyet Rusya yönetimi tarafından kurşuna dizilen Kazakistanlı ünlü şair Magcan Cumabay,
Kasap Stalin’in emriyle 45 yaşında katledilen “Çırpınırdı Karadeniz” şirinin yazarı Azerbaycanlı şair Ahmet Cevat,
Stalin zulüm rejiminin 31 yaşında şehit ettiği Azerbaycan diyarının gençlik ve güzellik şairi Mikail Müşfik,
Özbekistan edebiyatında parlak ve kalıcı izler bırakan ve ne yazık ki ömrünü Rus zindanlarında geçirip en sonunda veremden vefat eden şair Usman Nasir geldi…
***
2 bin 500 yıl öncesine uzanan tarihi bölgede teknolojiden de faydalanarak Bursa’ya yakışan bir müzeye dönüştürülen kuleden surlara çıktığım anda ise 1944’te Türk Birliği’ne gönül vermeleri nedeniyle, tutuklanıp Tabutluklarda olmadık işkencelere maruz kalan Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal’ı düşündüm.
Sonra da…
Boraltan Köprüsü’nde Ruslara iade edildikten sonra hemen oracıkta kurşuna dizilen canları…
***
Surlarda ilerlerken; sol yanımda puslu Bursa Ovası, sağ yanımda Uludağ eteklerindeki Kuştepe’nin köy nizamında inşa edilmiş evleri…
Tam o anda gözlerimin önünde İstanbul’daki Türk Keneşi, yeni adıyla Türk Devletler Teşkilatı toplantısı canlandı…
Geç de olsa Türklük ve Türk Birliği adına sürgünleri, cezaevlerini ve kurşunları göze alan cesur insanların mücadelesi meyve vermişti nihayet…
“Rahmet olsun bu uğurda can verenlere, çile çekenlere, eser bırakanlara” diyerek girdiğim daracık toplantı odasında Türk dünyasının UNESCO'su olan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) heyeti tarafından ‘2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti” ilan edilen Bursa’daki etkinlikler hakkında bilgi veriliyordu.
***
Salgın koşullarında ancak 25-30 kişinin ağırlanabileceği salonda çoğunluğunu basın mensuplarının oluşturduğu 80 davetlinin karşısına çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı İdari İşler Başkanı Akif Marifli, Azerbaycan Cumhuriyeti TÜRKSOY Temsilcisi Elçin Gafarlı, İl Kültür Turizm Müdürü Kamil Özer ve Kültür AŞ Genel Müdürü Fethullah Bingül oldukça heyecanlı idi.
Yorgun gözüken Başkan Aktaş’ın verdiği bilgelere göre, etkinlik takvimi Ocak 2022’de Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katılacağı toplantı ile açıklanacak. Etkinlikler resmi olarak Mart 2022 Nevruz kutlama programıyla başlayacak…
***
Toplantının en keyif aldığım anı ise açıkçası TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’un Latin alfabesiyle kaleme aldığı basın açıklamasını okumasıydı.
Kazakistan eski Kültür Bakanı Düsen Kaseinov’un cümleleri salonda yankılanırken dedim ki:
Yıllarca bütün bir Türkistan’a kan kusturup Kiril Alfabesini dayatan Rus emperyalizminden intikam ancak böyle alınır.
Sonrasında sordum Düsen Kaseinov’a:
Azerbaycan’ın ardından, Kazakistan ve Özbekistan’da Latin alfabesine geçilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevabı, “Çok anlamlı ve güzel bir gelişme… Adım adım bütün bir Türk dünyasında alfabe birliğini sağlayacağız” oldu.
Bizdeki alfabe karşıtları eminim ki bu cevaptan hoşnut olmamıştır.
Daha düne kadar “Türk Milliyetçiliğini şeytandandır” diye reddeden, “kültür milliyetçiliğini Arapçılık aşkıyla yorumlayan”, Latin Alfabesinin “köklerinin Göktürk Alfabesine dayandığını” anlayamayan, hepsinden önemlisi ise “15 bin yıllık Türk tarihini 1400 yıl öncesinden başlatan” bu kardeşlerimiz, Başkan Aktaş’ın “mükemmel bir hazırlık yaptık” dediği 2022 yılında gerçekleştirilecek panel, konferans ve sempozyumlara eğer katılırlarsa çok faydalanacaklar…
***
Bu arada bir sorum olacak:
Tek olan yaratıcıya Farsça “Huda”, İbranice “Rab” ve Arapça “Allah” demeye izin var da Türkçe “Tanrı” demek neden yasak? Sonra bu yasağı kim koydu?
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Anadolu çatlağı!
18.10.2021 04:57
Daha önce de ifade etmiştim;
"İdeolojiler bitti" yalanıyla, Türkiye'de öncesinde 1980 darbesi, sonrasında Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte "Artık dünyanın tek gücü ABD" masallarına inananların dört elle küreselleşme politikalarına sarılması;
Türk Ulus-Devleti'nin egemenlik anlayışını dönü
Değerli okur…
30 yılı bulan meslek hayatımda yeni bir başlangıç daha yaptım…
Yerel basının önemli markalarından biri olan YeniDönem’deki görevimden ayrılıp, kurduğum Öge Yayıncılık Danışmanlık şirketi ile sektördeki faaliyete devam etme kararı aldım.
Ardından Asuman Kurt Öge,
Dünyanın her yerinde adı ne olursa olsun toplumla din arasındaki ilişkiyi inkâr etmek mümkün değildir.
Her din toplumun bütün alanlarında etkili olduğu gibi, toplum da her yönüyle dini etkisini altına alır.
Kaldı ki din; İslam Ansiklopedisi’ndeki tanımına göre Arapça “Deyn&rdqu
Büyükşehir Belediyesi’nin restorasyon sonrası, muazzam bir sanat merkezine dönüştürdüğü Alacahırka’daki Zindan Kapı’nın iç kule merdivenlerinden surlara tırmanırken aklıma;
1930’larda Türklük ve Türk birliğine olan sevdası yüzünden henüz 44 yaşında Sovyet Rusya yönetimi tara
Siyasette Faruk Çelik ismi, ilk kez Refah Partisi Yıldırım İlçe Başkanlığı’nı yaptığı dönemde dikkatimi çekmişti…
Yanılmıyorsam 1996 yılıydı…
Dağılan Sovyet Rusya’dan aldığı diplomayla Türkiye’ye göç eden Ahıskalı bir hekimle, partisinin ilçe binasında vatandaş
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İbrahim ÖGE
Alfabeli intikam!
Büyükşehir Belediyesi’nin restorasyon sonrası, muazzam bir sanat merkezine dönüştürdüğü Alacahırka’daki Zindan Kapı’nın iç kule merdivenlerinden surlara tırmanırken aklıma;
1930’larda Türklük ve Türk birliğine olan sevdası yüzünden henüz 44 yaşında Sovyet Rusya yönetimi tarafından kurşuna dizilen Kazakistanlı ünlü şair Magcan Cumabay,
Kasap Stalin’in emriyle 45 yaşında katledilen “Çırpınırdı Karadeniz” şirinin yazarı Azerbaycanlı şair Ahmet Cevat,
Stalin zulüm rejiminin 31 yaşında şehit ettiği Azerbaycan diyarının gençlik ve güzellik şairi Mikail Müşfik,
Özbekistan edebiyatında parlak ve kalıcı izler bırakan ve ne yazık ki ömrünü Rus zindanlarında geçirip en sonunda veremden vefat eden şair Usman Nasir geldi…
***
2 bin 500 yıl öncesine uzanan tarihi bölgede teknolojiden de faydalanarak Bursa’ya yakışan bir müzeye dönüştürülen kuleden surlara çıktığım anda ise 1944’te Türk Birliği’ne gönül vermeleri nedeniyle, tutuklanıp Tabutluklarda olmadık işkencelere maruz kalan Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal’ı düşündüm.
Sonra da…
Boraltan Köprüsü’nde Ruslara iade edildikten sonra hemen oracıkta kurşuna dizilen canları…
***
Surlarda ilerlerken; sol yanımda puslu Bursa Ovası, sağ yanımda Uludağ eteklerindeki Kuştepe’nin köy nizamında inşa edilmiş evleri…
Tam o anda gözlerimin önünde İstanbul’daki Türk Keneşi, yeni adıyla Türk Devletler Teşkilatı toplantısı canlandı…
Geç de olsa Türklük ve Türk Birliği adına sürgünleri, cezaevlerini ve kurşunları göze alan cesur insanların mücadelesi meyve vermişti nihayet…
“Rahmet olsun bu uğurda can verenlere, çile çekenlere, eser bırakanlara” diyerek girdiğim daracık toplantı odasında Türk dünyasının UNESCO'su olan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) heyeti tarafından ‘2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti” ilan edilen Bursa’daki etkinlikler hakkında bilgi veriliyordu.
***
Salgın koşullarında ancak 25-30 kişinin ağırlanabileceği salonda çoğunluğunu basın mensuplarının oluşturduğu 80 davetlinin karşısına çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı İdari İşler Başkanı Akif Marifli, Azerbaycan Cumhuriyeti TÜRKSOY Temsilcisi Elçin Gafarlı, İl Kültür Turizm Müdürü Kamil Özer ve Kültür AŞ Genel Müdürü Fethullah Bingül oldukça heyecanlı idi.
Yorgun gözüken Başkan Aktaş’ın verdiği bilgelere göre, etkinlik takvimi Ocak 2022’de Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katılacağı toplantı ile açıklanacak. Etkinlikler resmi olarak Mart 2022 Nevruz kutlama programıyla başlayacak…
***
Toplantının en keyif aldığım anı ise açıkçası TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’un Latin alfabesiyle kaleme aldığı basın açıklamasını okumasıydı.
Kazakistan eski Kültür Bakanı Düsen Kaseinov’un cümleleri salonda yankılanırken dedim ki:
Yıllarca bütün bir Türkistan’a kan kusturup Kiril Alfabesini dayatan Rus emperyalizminden intikam ancak böyle alınır.
Sonrasında sordum Düsen Kaseinov’a:
Azerbaycan’ın ardından, Kazakistan ve Özbekistan’da Latin alfabesine geçilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevabı, “Çok anlamlı ve güzel bir gelişme… Adım adım bütün bir Türk dünyasında alfabe birliğini sağlayacağız” oldu.
Bizdeki alfabe karşıtları eminim ki bu cevaptan hoşnut olmamıştır.
Daha düne kadar “Türk Milliyetçiliğini şeytandandır” diye reddeden, “kültür milliyetçiliğini Arapçılık aşkıyla yorumlayan”, Latin Alfabesinin “köklerinin Göktürk Alfabesine dayandığını” anlayamayan, hepsinden önemlisi ise “15 bin yıllık Türk tarihini 1400 yıl öncesinden başlatan” bu kardeşlerimiz, Başkan Aktaş’ın “mükemmel bir hazırlık yaptık” dediği 2022 yılında gerçekleştirilecek panel, konferans ve sempozyumlara eğer katılırlarsa çok faydalanacaklar…
***
Bu arada bir sorum olacak:
Tek olan yaratıcıya Farsça “Huda”, İbranice “Rab” ve Arapça “Allah” demeye izin var da Türkçe “Tanrı” demek neden yasak? Sonra bu yasağı kim koydu?
Anadolu çatlağı!
18.10.2021 04:57Daha önce de ifade etmiştim; "İdeolojiler bitti" yalanıyla, Türkiye'de öncesinde 1980 darbesi, sonrasında Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte "Artık dünyanın tek gücü ABD" masallarına inananların dört elle küreselleşme politikalarına sarılması; Türk Ulus-Devleti'nin egemenlik anlayışını dönü
Bursa’ya sözümüz var!
28.10.2021 06:06Değerli okur… 30 yılı bulan meslek hayatımda yeni bir başlangıç daha yaptım… Yerel basının önemli markalarından biri olan YeniDönem’deki görevimden ayrılıp, kurduğum Öge Yayıncılık Danışmanlık şirketi ile sektördeki faaliyete devam etme kararı aldım. Ardından Asuman Kurt Öge,
Yoksa biz!
09.11.2021 04:55Dünyanın her yerinde adı ne olursa olsun toplumla din arasındaki ilişkiyi inkâr etmek mümkün değildir. Her din toplumun bütün alanlarında etkili olduğu gibi, toplum da her yönüyle dini etkisini altına alır. Kaldı ki din; İslam Ansiklopedisi’ndeki tanımına göre Arapça “Deyn&rdqu
Alfabeli intikam!
18.11.2021 08:03Büyükşehir Belediyesi’nin restorasyon sonrası, muazzam bir sanat merkezine dönüştürdüğü Alacahırka’daki Zindan Kapı’nın iç kule merdivenlerinden surlara tırmanırken aklıma; 1930’larda Türklük ve Türk birliğine olan sevdası yüzünden henüz 44 yaşında Sovyet Rusya yönetimi tara
Partiyi ve isimleri ilahlaştırmak
20.11.2021 04:09Siyasette Faruk Çelik ismi, ilk kez Refah Partisi Yıldırım İlçe Başkanlığı’nı yaptığı dönemde dikkatimi çekmişti… Yanılmıyorsam 1996 yılıydı… Dağılan Sovyet Rusya’dan aldığı diplomayla Türkiye’ye göç eden Ahıskalı bir hekimle, partisinin ilçe binasında vatandaş