“Helalleşme” son 20 yılda çokça duyduğumuz bir kelime oldu.
Özellikle de federasyonculuk aşkıyla yanıp tutuşan liberalinden etnikçisine, siyasal dincisinden batıcısına mandacı koronun seslendirdiği helalleşme şarkısını seslendirenler diyorum ki:
“Bir dakika; Çanakkale’yi saymıyorum sadece Kurtuluş Savaşı’nda tam 15 bin 55 askerini şehit veren, işgal yıllarında İngiliz destekli Yunan Ordusunun tecavüzüne uğrayan, camilerde toplanıp ateşe verilen,
Büyük fedakarlıklarla kurduğu şanlı devleti, işbirlikçiler vasıtasıyla emperyalizmin dümenine sokulan,
Bütün varlıkları ve kaynakları, yok pahasına küresel sermayeye peşkeş çekilen,
Aşeren eşine meyve aldığı pazarda ensesine sıkılan kurşunla katledilen Hava Astsubay Üstçavuş Nejdet Aydoğdu gibi binlerce evladını ve kardeşini teröre kurban veren,
Geçmişte Irak’ta Abdülkadir Usta, Menemen’de Kubilay, yakın zamanda Aybüke ve Necmettin öğretmen gibi yüzlerce eğitimcisi şehit edilen,
Ermeni terörüyle diplomatları katledilen,
Şahin Bey, Gördesli Makbule, Sütçü İmam, Satı Çırpan, Fevzi Çakmak, Nezahat Onbaşı, Yörük Ali ve Kara Fatmalar dururken, öz yurdunun bağrına Seyit Rıza, Muhsun Korkmaz gibi hainlerin heykelleri dikilen, caddelerine Şeyh Sait, kültür merkezlerine İskilipli Atıf ismi verilen,
Emperyalizmin Batı ve Arap versiyonuyla kültürel asimilasyona tabi tutulan,
Masonik ve Emevik kıskaçla öz benliğinden uzaklaştırılan,
Tapulu vatanında köle haline getirilen,
Büyük bir şeref gördüğü vatandaşlığı, ona buna parayla satılan,
Varlığı inkâr edilen,
Allah ile aldatılan,
Bayrağı, İstiklal Marşı ve devletinin ismi değiştirilmeye çalışılan,
Her karışı anasının ak sütü gibi helal olan vatanı, Afganıyla, Suriyelisiyle sessizce işgal edilen,
Biricik Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’üne ağır hakaretler edilen,
Adam sanıp peşinden gittiği devşirmelerin ihanetine uğrayan,
Kimliği, edebiyatı, müziği ve tarihiyle ama her şeyiyle aşağılanan, horlanan,
Ayrıştırılan, kamplaştırılan,
Tüm bunlara rağmen adını verdiği devletine saygı ve sevgisinden ötürü “Ne olacak Türkün hakkı” demeyen/diyemeyen bu milletten siz hangi yüzle helallik istiyorsunuz…”
Ey kriptolar, devşirmeler, mandacılar, batıcılar, etnikçiler, siyasal dinciler biliyoruz ki helalleşme çağrısını siz birbirinize yapıyorsunuz.
Aslında diyorsunuz ki:
“Türk’ün devletini yıkmaya az kaldı, safları sıklaştıralım, sonra herkes payına düşeni alır…”
Lakin binlerce yıllık Türk yurdunda, ihanetin her çeşidine imza atanlar unutmasın ki bu milletin sizinle yarım kalan bir hesabı var…
Ve Neyzen Tevfik Kolaylı gibi diyorlar ki:
"Geldikleri gibi gitmediler. Kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı! Yoksa, bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil!"
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Anadolu çatlağı!
18.10.2021 04:57
Daha önce de ifade etmiştim;
"İdeolojiler bitti" yalanıyla, Türkiye'de öncesinde 1980 darbesi, sonrasında Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte "Artık dünyanın tek gücü ABD" masallarına inananların dört elle küreselleşme politikalarına sarılması;
Türk Ulus-Devleti'nin egemenlik anlayışını dönü
Değerli okur…
30 yılı bulan meslek hayatımda yeni bir başlangıç daha yaptım…
Yerel basının önemli markalarından biri olan YeniDönem’deki görevimden ayrılıp, kurduğum Öge Yayıncılık Danışmanlık şirketi ile sektördeki faaliyete devam etme kararı aldım.
Ardından Asuman Kurt Öge,
Dünyanın her yerinde adı ne olursa olsun toplumla din arasındaki ilişkiyi inkâr etmek mümkün değildir.
Her din toplumun bütün alanlarında etkili olduğu gibi, toplum da her yönüyle dini etkisini altına alır.
Kaldı ki din; İslam Ansiklopedisi’ndeki tanımına göre Arapça “Deyn&rdqu
Büyükşehir Belediyesi’nin restorasyon sonrası, muazzam bir sanat merkezine dönüştürdüğü Alacahırka’daki Zindan Kapı’nın iç kule merdivenlerinden surlara tırmanırken aklıma;
1930’larda Türklük ve Türk birliğine olan sevdası yüzünden henüz 44 yaşında Sovyet Rusya yönetimi tara
Siyasette Faruk Çelik ismi, ilk kez Refah Partisi Yıldırım İlçe Başkanlığı’nı yaptığı dönemde dikkatimi çekmişti…
Yanılmıyorsam 1996 yılıydı…
Dağılan Sovyet Rusya’dan aldığı diplomayla Türkiye’ye göç eden Ahıskalı bir hekimle, partisinin ilçe binasında vatandaş
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İbrahim ÖGE
Bir dakika
“Helalleşme” son 20 yılda çokça duyduğumuz bir kelime oldu.
Özellikle de federasyonculuk aşkıyla yanıp tutuşan liberalinden etnikçisine, siyasal dincisinden batıcısına mandacı koronun seslendirdiği helalleşme şarkısını seslendirenler diyorum ki:
“Bir dakika; Çanakkale’yi saymıyorum sadece Kurtuluş Savaşı’nda tam 15 bin 55 askerini şehit veren, işgal yıllarında İngiliz destekli Yunan Ordusunun tecavüzüne uğrayan, camilerde toplanıp ateşe verilen,
Büyük fedakarlıklarla kurduğu şanlı devleti, işbirlikçiler vasıtasıyla emperyalizmin dümenine sokulan,
Bütün varlıkları ve kaynakları, yok pahasına küresel sermayeye peşkeş çekilen,
Aşeren eşine meyve aldığı pazarda ensesine sıkılan kurşunla katledilen Hava Astsubay Üstçavuş Nejdet Aydoğdu gibi binlerce evladını ve kardeşini teröre kurban veren,
Geçmişte Irak’ta Abdülkadir Usta, Menemen’de Kubilay, yakın zamanda Aybüke ve Necmettin öğretmen gibi yüzlerce eğitimcisi şehit edilen,
Ermeni terörüyle diplomatları katledilen,
Şahin Bey, Gördesli Makbule, Sütçü İmam, Satı Çırpan, Fevzi Çakmak, Nezahat Onbaşı, Yörük Ali ve Kara Fatmalar dururken, öz yurdunun bağrına Seyit Rıza, Muhsun Korkmaz gibi hainlerin heykelleri dikilen, caddelerine Şeyh Sait, kültür merkezlerine İskilipli Atıf ismi verilen,
Emperyalizmin Batı ve Arap versiyonuyla kültürel asimilasyona tabi tutulan,
Masonik ve Emevik kıskaçla öz benliğinden uzaklaştırılan,
Tapulu vatanında köle haline getirilen,
Büyük bir şeref gördüğü vatandaşlığı, ona buna parayla satılan,
Varlığı inkâr edilen,
Allah ile aldatılan,
Bayrağı, İstiklal Marşı ve devletinin ismi değiştirilmeye çalışılan,
Her karışı anasının ak sütü gibi helal olan vatanı, Afganıyla, Suriyelisiyle sessizce işgal edilen,
Biricik Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’üne ağır hakaretler edilen,
Adam sanıp peşinden gittiği devşirmelerin ihanetine uğrayan,
Kimliği, edebiyatı, müziği ve tarihiyle ama her şeyiyle aşağılanan, horlanan,
Ayrıştırılan, kamplaştırılan,
Tüm bunlara rağmen adını verdiği devletine saygı ve sevgisinden ötürü “Ne olacak Türkün hakkı” demeyen/diyemeyen bu milletten siz hangi yüzle helallik istiyorsunuz…”
Ey kriptolar, devşirmeler, mandacılar, batıcılar, etnikçiler, siyasal dinciler biliyoruz ki helalleşme çağrısını siz birbirinize yapıyorsunuz.
Aslında diyorsunuz ki:
“Türk’ün devletini yıkmaya az kaldı, safları sıklaştıralım, sonra herkes payına düşeni alır…”
Lakin binlerce yıllık Türk yurdunda, ihanetin her çeşidine imza atanlar unutmasın ki bu milletin sizinle yarım kalan bir hesabı var…
Ve Neyzen Tevfik Kolaylı gibi diyorlar ki:
"Geldikleri gibi gitmediler. Kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı! Yoksa, bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil!"
Anadolu çatlağı!
18.10.2021 04:57Daha önce de ifade etmiştim; "İdeolojiler bitti" yalanıyla, Türkiye'de öncesinde 1980 darbesi, sonrasında Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte "Artık dünyanın tek gücü ABD" masallarına inananların dört elle küreselleşme politikalarına sarılması; Türk Ulus-Devleti'nin egemenlik anlayışını dönü
Bursa’ya sözümüz var!
28.10.2021 06:06Değerli okur… 30 yılı bulan meslek hayatımda yeni bir başlangıç daha yaptım… Yerel basının önemli markalarından biri olan YeniDönem’deki görevimden ayrılıp, kurduğum Öge Yayıncılık Danışmanlık şirketi ile sektördeki faaliyete devam etme kararı aldım. Ardından Asuman Kurt Öge,
Yoksa biz!
09.11.2021 04:55Dünyanın her yerinde adı ne olursa olsun toplumla din arasındaki ilişkiyi inkâr etmek mümkün değildir. Her din toplumun bütün alanlarında etkili olduğu gibi, toplum da her yönüyle dini etkisini altına alır. Kaldı ki din; İslam Ansiklopedisi’ndeki tanımına göre Arapça “Deyn&rdqu
Alfabeli intikam!
18.11.2021 08:03Büyükşehir Belediyesi’nin restorasyon sonrası, muazzam bir sanat merkezine dönüştürdüğü Alacahırka’daki Zindan Kapı’nın iç kule merdivenlerinden surlara tırmanırken aklıma; 1930’larda Türklük ve Türk birliğine olan sevdası yüzünden henüz 44 yaşında Sovyet Rusya yönetimi tara
Partiyi ve isimleri ilahlaştırmak
20.11.2021 04:09Siyasette Faruk Çelik ismi, ilk kez Refah Partisi Yıldırım İlçe Başkanlığı’nı yaptığı dönemde dikkatimi çekmişti… Yanılmıyorsam 1996 yılıydı… Dağılan Sovyet Rusya’dan aldığı diplomayla Türkiye’ye göç eden Ahıskalı bir hekimle, partisinin ilçe binasında vatandaş