Cumhuriyet ve mayası!

Cumhuriyet dönemi siyaset tarihimize bakarak; CHP’nin memleketteki bütün siyasi partilerin “anası” olduğunu söylemek yanlış olmaz!

Hatırlanacağı üzere;

Birinci Dünya Harbi’nden yenik çıkan Osmanlı Devleti’nin İngiltere’nin merhametine sığınarak imza ettiği Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) ve ardından İzmir’in Yunan işgaline (15 Mayıs1919) uğramasıyla birlikte Anadolu’da dağınık halde çok sayıda milli mücadele cemiyeti kurulmuştu.

Bu cemiyetler; 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleştirilen Sivas Kongresi’nde alınan kararlar gereği Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmişti. Misak-ı Milli esaslarının belirlenip, ulusal birliğin sağlandığı Sivas Kongresi sonrası; milletçe verdiğimiz şanlı mücadeleyle bağımsız yeni Türk devletinin sahibi olmuştuk.

İşte o Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin devamı olarak 9 Eylül 1923’te Atatürk tarafından “Halk Fırkası” adıyla faaliyete geçirilen Cumhuriyet Halk Partisi, memleketin kurucu ve aynı zamanda ilk siyasal partisi kimliğiyle 1946 yılına kadar ülkeye tek başına hükümet etmişti. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından kapatılan ve 9 Eylül 1992’de yeniden faaliyete geçen CHP’nin taşra örgütleri, bugünlerde 101. kuruluş yıl dönümünü kutluyor.

Bursa’da da CHP İl Başkanlığı tarafından Merinos Atatürk Kültür Kongre Merkezi’nde bir kutlama programı düzenlendi. Milletvekilleri Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal, Parti Meclisi üyesi Canan Taşer, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem ve Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan’ın yanı sıra çok sayıda partilinin katıldığı programda İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın konuşması içeriği itibariyle oldukça dikkat çekiciydi.

Hamaset değil tarihi gerçekler dikkate alınarak hazırlanan konuşma İl Başkanı Yeşiltaş’ın aynı zamanda iyi bir hatip olduğu hissini de verdi...

Nitekim “Her derdin var bir çaresi. Onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi” sloganıyla Yeşiltaş’ın “Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de açık ara farkla iktidar olacak. Ve Çankaya’da Cumhuriyet Halk Partili bir Cumhurbaşkanı oturacak” vurgusu salonu coşturmaya yetti…

Bu arada şair, yazar, gazeteci, araştırmacı ve tiyatro oyuncusu Sunay Akın ve Ferhat Livaneli Orkestrası’nın “Cumhuriyet Temeli Kültürdür” teması üzerine birlikte imza attıkları sahne performansını da çok beğendiğimi söylemeliyim.

Türk milliyetçiliğine esin kaynağı olan vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal’den başlatılan müzikal sunum gerçekten çok başarılı idi. Salondan ayrılırken şu soruyu da dillendirdiğimi ifade etmeliyim:

Atatürk, duygularının babası olarak Namık Kemal’i, fikirlerinin babası olarak Ziya Gökalp’i gösteriyordu. Cumhuriyetimizin temelindeki kültür de Namık Kemal’in duyguları, Ziya Gökalp’in fikirleriyle mayalanmıştı…

O zaman temeldeki mayada sorun olmadığına göre memleketi bu hale hangi mayası bozuklar getirdi?

***

Bölgeciliğe ve mikro milliyetçiliğe karşıyım…

Dolayısıyla cumhuriyetin bize kazandırdığı “vatandaş” kimliğinin en eşitlikçi ve en kutsal kavram olduğuna inanırım.

Açıkça söyleyeyim;

Benim için insanın nereli olduğu veya nerede doğduğunun ya da hangi dinin mensubu olduğunun hiçbir önemi yok…

Önemli olan vatandaşın ülkesine aidiyeti ve hizmeti…

Bu gerçeğe rağmen özellikle 1960 sonrası ticaret ve sanayinin büyük şehirlere kümelenmesiyle birlikte, göçün neden olduğu toplumsal travma, hemşeri derneklerini ön plana çıkardı. Öyle ki bırakın şehirleri ilçeleri, dernekleşme köylere kadar indirgendi.

Ne yazık ki yaşadığımız dijital çağın neden olduğu kültürel değişim ve yabancılaşma, üstüne postmodernizmle birlikte gelişen “hakikatin ötekileştirilmesi veya yalanın siyaseti (post truth)” üzerine kurgulanan siyaset kültürünün bizi bir felakete sürüklediği de tüm çıplaklığıyla ortada…

İşte o zaman da diyorsunuz ki:

Şehir fark etmez tüm Anadolu’nun kadim kültürünü Türkiye’nin neresinde olursa olsun hemşeri dernekleri veya iş insanları örgütlenmeleriyle gelecek kuşaklara aktarmak mümkün mü?

Nitekim hafta sonu, bu bakışla yola çıkan ve genel merkezi İstanbul’da bulunan Gümüşhane Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (GÜSİAD) Bursa’daki toplantısına sevgili dostum Fatih Köse’nin daveti üzerine katıldım.

Genel başkanlığını aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Enerji Genel Müdürü Dr. Yüksel Yalçın’ın yaptığı GÜSİAD’ın toplantısında, iş ve siyaset dünyasının bilinen ismi Fatih Köse başkanlığında oluşturulan Bursa Temsilciliği’nin tanıtımı yapıldı. Köse başkanlığındaki temsilcilik yönetiminde Cengiz Işık, Engin Yeşilyurt, Ender Bilgiç, Murat Kadakal, Esma İrem Yılmazer ve Uğur Maz da görev aldı.

GÜSİAD Genel Merkezi ve Bursa yönetimine başarılar diliyorum…

Bu arada;

Kadınların da görev aldığı bir SİAD örgütlenmesinin isminde “işadamı” kelimesinin geçmesi pek doğru gelmiyor bana. “İş insanı” kelimesinin tercih edilmesi “daha yerinde” ve “anlamlı” olurdu!

***

Bugünlerde;

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol arkadaşlarından Yavuz Ağıralioğlu’nun parti kurma çalışmaları devam ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının desteklenmesine tepki gösterip İyi Parti’den istifa eden Yavuz Ağıralioğlu’nun kuracağı yeni partinin Bursa İl Koordinatörlüğü’ne siyasetin deneyimli, donanımlı ve temiz isimlerinden Fikret Arslan getirildi. Yavuz Ağıralioğlu’nun Büyük Birlik Partisi’nde birlikte çalıştığı Fikret Arslan’ın oluşturduğu il koordinasyon ekibi de ilk istişare toplantısını gerçekleştirdi.

Fikret Arslan, gelinen süreci şöyle değerlendiriyor:

“Geniş katılımlı ilk toplantı geleceğe dair umut verici bir atmosferde geçti. Türkiye’nin yeni bir vizyona ihtiyacı var ve şu aşamada bize gösterilen ilgi adil ve demokratik bir Türkiye ve Bursa talebinin göstergesi…”

Bu arada istişare toplantısına katılan iki isim dikkat çekti…

Geçmiş dönem MHP Nilüfer İlçe Başkanı Ali Hayri Ozan ve geçmiş dönem MHP Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Korkut Aktaş…