SON DAKİKA
Hava Durumu

O kadar da değil!

Yazının Giriş Tarihi: 24.06.2024 13:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.06.2024 13:32

Tarih Haziran 2011…

AK Parti;

İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaptığı gibi Bursa’da da “Hedef 2023” sloganıyla tam 100 proje açıklamıştı…

“Bursa’nın Yüzü Gülecek ve 2023 yılında tamamlanacak” denilen, lakin takvimler 2024’ü göstermesine rağmen tamamlanamayan veya yapılamayan projelerden bazılarını hatırlatmak istiyorum;

“Sivrihisar-Bursa Otoyol Projesi, Bursa-Ankara Hızlı Tren Projesi (2016’da bitecek denmişti, hala devam ediyor), mevcut BursaRay hattının Mudanya, Mustafakemalpaşa ve Karacabey'e ulaştırılması, sanayi bölgelerinin Gemlik liman bağlantısının sağlanması ve 13 organize sanayi bölgesinde dönüşümün sağlanması, Yenişehir Havaalanı’ndan 60 kişilik küçük gövdeli uçaklarla Anadolu'nun birçok iline uçuş imkânı sunulması, tüm okullarda tekli eğitime geçilmesi ve derslik mevcutlarının 30’a indirilmesi, Keles, Harmancık, Orhaneli ve Büyükorhan ilçelerinin sektörel ve bölgesel teşvik sistemine alınması, 75 milyar dolarlık ihracat, turizmde 5 milyon turist hedefi, üçüncü devlet üniversitesinin faaliyete geçirilmesi ve Bursa için özel kentsel dönüşüm yasası…

Hatırlarsanız AK Parti;

12 Haziran 2011 seçim beyannamesinde 2023 ekonomik hedeflerini de 2 trilyon dolar gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH), 25 bin dolar kişi başı gelir ve 500 milyar dolarlık ihracat olarak açıklamıştı.

Takvimler 2024’ü gösterirken;

Türkiye’nin 2023 yılı ihracatı 255 milyar 777 milyon dolar, gayrisafi yurtiçi hasılası 1 trilyon 154,6 milyar dolar ve kişi başı milli gelir de 13 bin 110 dolar olarak gerçekleşti.

***

Bunları neden hatırlattım;

Kurban Bayramı öncesi Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, basınla buluşmasında yaklaşık 15 bin emekliye 2’şer bin TL’lik alışveriş çeki dağıtıldığını açıkladı.

Bunun üzerine AK Parti İl’den “720 bin 430 emeklinin bulunduğu Bursa’da 705 bin emekli, Başkan Bozbey’in kriterlerine takılarak hüsrana uğradı” eleştirisi gelince; dedim ki:

Yahu insan iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırır!

Ardından Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan ve Bursa’nın günlük ekmek ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayan BESAŞ Halk Ekmek Fabrikası, “zam kararı” alınca özellikle sosyal medya üzerinden milletvekillerinin de dahil olduğu eleştiri rüzgârı estirildi.

Önce şu emeklilerden başlayalım;

Peşinen söyleyeyim; emeklinin yaşam koşullarının iyileştirilmesi yerel yönetimlerin işi değil. Bu bir devlet görevi ve merkezi iktidarın sorumluluğundaki bir başlık.

Partisi önemli değil, hiçbir belediye başkanına bu konuda sorumluluk yüklemek doğru değil. Bir belediye başkanının bu konuyu üzerine vazife edinmesi ve vaatte bulunması da…

Gerçek şu ki;

2002’de maaşıyla (altı sıfır atılmış haliyle en düşük 216 TL) 15 gram altın alabilen bir emeklinin; bugün eline geçen maaşın karşılığı 4,5 gram altına denk geliyorsa, Bursa’da 720 bin, Türkiye genelinde 16 milyon emekli “fakirleşmiş” demektir.

“Emekliyi dilenciye çeviren” bu tablodan, yani hem refah payının hem de 2008 sonrası aylık bağlama oranının yüzde 50'ye düşürülmesinden sorumluluğu olanlar bellidir.

***

Gelelim şu BESAŞ ekmek zammına;

2010’da litre fiyatı 3,30 TL olan mazot, bugün 41 TL,

2010’da 43 TL olan 50 kg’lık bir çuval “un”un fiyatı, bugün bin 250’TL’ye çıkmışsa ortada “bütün ülkeyi kapsayan ciddi bir maliyet artışı” sorunu var demektir.

O zaman;

Emeklilerde olduğu gibi böyle bir tablo karşısında, sorumluluğu belediye başkanlarına yüklemek doğru mu?

Dolayısıyla eleştiri yapanlara sesleniyorum;

Ayıp oluyor o kadar da değil!

Siz asıl;

Amiri Fatih Kaymakamı olan Fener Rum Patriğinin hem Lozan’a hem de Anayasa’nın 10. Maddesi’ne aykırı bir şekilde ortalıkta “ekümenik patrik” sıfatıyla dolaşıp, uluslararası toplantılara katılmasına tepki gösterin!

Haddini bilmeyen patriğin, Ukrayna’da olduğu gibi hem de Dışişleri Bakanımızın katıldığı uluslararası toplantıya imzacı olarak katılmasına itiraz edin…

Vatan haini Şeyh Sait’in adının Diyarbakır’da bir bulvara verilmesine, yine bir başka hain Seyit Rıza’nın Tunceli merkeze heykelinin dikilmesine ses çıkarmadığınız gibi, bugünlerde gündeme getirilen Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasına yönelik girişimleri de normal karşılarsınız!

Tıpkı Patrik Bartholomeos’un Sümela Manastırı ve Zeytinbağı’nda (Trilye) düzenlediği ayinleri normal kabul etmeniz gibi!

***

Son olarak;

Bu yazıyı Sayın Mustafa Bozbey’e bir soru ile noktalayalım:

İlk meclis toplantısında, sizin teklifinizle alınan Bursa genelinde Türkçe tabela zorunluluğu konusunda herhangi bir uygulamanız oldu mu?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.