SON DAKİKA
Hava Durumu

Bakan Koca: Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalık riski yok

Deprem bölgesi olan Hatay’da enkazdan çıkarılan yaralıları ziyarete giden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Dün taburcu olan bin 607 hastayla birlikte, taburcu edilen toplam hasta sayısı 13 bin 612’dir. Afet bölgesinde olası bulaşıcı hastalıklarla ilgili riskler, şu an, Sürveyans Erken Uyarı Sisteminin kurulmasıyla, kontrol altında görünmektedir” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 18.02.2023 15:04
Haber Güncellenme Tarihi: 18.02.2023 15:04
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.sozbursa.com
Bakan Koca: Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalık riski yok

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ili etkileyen 2 büyük depremin 13. gününde çalışmalarını ekipleriyle birlikte sahada aralıksız sürdüren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay’da yaralı vatandaşları ziyaret etti. Bir dizi açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, depremin ilk gününden bu yana 10 ilde 100 bini aşkın sağlık çalışanıyla sahada görevlerini yaptıklarını belirtti. Bakan Koca, Deprem bölgelerinde görev alan sağlık 74 bin sağlık personeli ve diğer 47 bin personelle Sağlık Bakanlığı’nın bölgedeki personel sayısı yaklaşık 140 bin olduğunu belirtti. Bakan Koca, 10 afet ilinde deprem sebebiyle tedavisi süren hasta sayısı 6 bin 108, toplamda yatan hasta sayısı ise 21 bin 859 olduğunu söyledi. Bakan Koca, dün taburcu olan bin 607 hastayla birlikte, taburcu edilen toplam hasta sayısının 13 bin 612 olduğunu açıkladı. Bakan Koca, depremin 296. saatinde sağ çıkarılan 2 yaralının da sağlık durumlarının iyi olduğunu anlattı. Bakan Koca, Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalıklarla ilgili Sürveyans Erken Uyarı Sisteminin kurulmasıyla, kontrol altında olduğunu da açıkladı.

“25 Sahra Hastanesi kuruldu”
25 sahra hastanesinin kurulduğunu dile getiren Bakan Koca, “Deprem bölgesinden, çoğunluğu ilk günlerde olmak üzere, 51 bin 152 hasta ve yaralı, hava ambulanslarla, uçak ve helikopterlerle, karayolu ambulansları ve deniz araçlarıyla diğer şehirlerimizdeki hastanelerimize nakledildi. Bölgede halen görev başında olan ambulans sayısı bin 267’dir. Afet bölgesinde 114 Acil Müdahale Ünitesi ve pandemi döneminin de tecrübesiyle 25 Sahra Hastanesi kuruldu. Acil müdahale ünitelerimize 67 bin 598, Sahra Hastanelerimize 3 bin 459 hasta müracaatı oldu. Sahra hastanelerimizden 12’si, tomografi cihazına dek, gerekli tüm hastane teçhizatının bulunduğu, afet zamanına özel tam teşekküllü birer hastane özelliğindedir. Bu Hastanelerinin kurulmasıyla çevre illere hasta nakli azaldı. Faaliyetine ara vermeden devam eden sağlık kurumlarımız ve kurulan geçici hizmet alanlarıyla birlikte, sağlık hizmetlerinde hiçbir kapasite sorunu bulunmuyor. Sağlık hizmetleri, tıpkı şehir merkezlerindeki depremzedeler gibi, afeti köylerinde yaşayan veya afet sonrası köylerine giden insanlarımıza da aynı çabayla sunulmaya çalışılmaktadır. Sağlık taramaları ve kronik hasta takipleri yapılmaktadır. Depremden daha fazla etkilenmiş olan şehirlerimizin başında gelen Hatay, Adıyaman, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ın toplam 906 köyünde, şu ana dek, 21 bin 515 hasta ve yaralıya sağlık hizmeti sunulmuş, ilaçları teslim edilmiştir. Bilindiği gibi, bu görevi, kurduğumuz Gezici Sağlık Hizmeti Birimlerimiz yürütmektedir. Sadece Hatay’da 100 ambulansımız halen köylerde sağlık taraması yapmaktadır. Afet bölgesinde 906 Aile Sağlığı Merkezi 2 bin 940 hekimle hizmet veriyor. Bu merkezlerimizle birlikte, birinci basamak sağlık kurumu sayısı bini aşıyor. Sadece bu birinci basamak sağlık kurumlarımızda bugüne dek 220 bin 799 hastayla ilgilendik. Çadır kentlerde, depremzede vatandaşımızın hemen yanı başında, 94 Sağlık Merkezi kurmuş ve şu ana dek 7 bin 774 hastaya hizmet vermiş durumdayız. Bir süreliğine Çadır veya Konteyner Kentlerde yaşayacak olan afetzedelerimiz için örneklerini hepinizin bildiği Aile Sağlığı Merkezlerini kurmaya başladık. Yerleşim alanı nüfusuna göre kurulacak olan Aile Sağlığı Merkezleri, tıpkı normal hayattaki örnekleriyle aynı işlevi görecek ve temel sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak. Yeri gelmişken şu önemli bilgiyi dikkatinize sunmak istiyorum: Afetten etkilenen illerimizde birinci basamak sağlık hizmeti muayene sayısı ilk 12 günde 962 bin 482’ye ulaşmıştır. Bugünü de tahminen ilave edersek en az 2 Milyon Muayene’ diyebiliriz. Bu sayı, devletimizin sağlıktaki gücüdür. 10 ilimiz adına, gönlünüz müsterih olsun. Depremde yaralanıp tedavi altına alınan hastalarımızın büyük kısmı taburcu edildi. Tıbbi desteğe ihtiyaç duyanlara bu desteği verdik. Başka sebeplere bağlı rahatsızlıkları olan ve tedaviye, bakıma ihtiyaç duyan hastalarımız için gerekli sağlık hizmetleri özenle veriliyor. Sağlık Bakanlığı olarak, afetten etkilenen şehirlerde, şu an öne çıkan görevimiz, halk sağlığını tehdit edebilecek şartlara karşı mücadele etmek, bulaşıcı hastalıkların önüne geçmek, hastaları hızla tedavi etmektir. Örnekler, deprem gibi afetlerden sonra, salgın hastalıkların can yakıcı olabildiğini göstermektedir. İnanıyorum ki, hayat şartları kolay olmasa da, alacağımız tedbirlerle birlikte depremzede kardeşlerim de riske karşı hayata sarılacaklar” ifadelerini kullandı.

“Tankerle su verilmekte olan toplam bin 181 noktada klor ölçümü yapılmıştır”
Tankerlerle su verilmekte olan toplam bin 181 noktada klor ölçümünün yapıldığını anlatan Bakan Koca, “Suyun sağlıklı olması halk sağlığının başta gelen şartlarındandır. Bu amaçla afet bölgesinde, halk sağlığına yönelik çalışmalar çerçevesinde bakanlığımızca, şebeke suyunun gittiği yerler ile birlikte tankerle su verilmekte olan toplam bin 181 noktada klor ölçümü yapılmıştır. Afetin ilk gününden itibaren, deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada bakiye klor ölçümü yapılmış, 6 bin 832 noktada bakiye klor oranı uygun, bin 547 noktada ise bakiye klor oranı yetersiz bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar üzerine, içme suyu olarak şişelenmiş suların kullanımı için çalışma başlatılmış, tankerlerle getirilen kullanım sularının da klorlanması yoluna gidilmiştir” diye konuştu.

"Afete maruz kalan illerimizde ciddi bir halk sağlığı tehlikesi mevcut değildir"
Sağlıklı içme suyu temini, çöplerin toplanması ve zararsız hale getirilmesi, çevre temizliği ve ilaçlama çalışmaları konusunda, Hatay’da geniş bir organizasyonu hayata geçirdiklerini belirten Bakan Koca, "Aralarında Konya, Antalya, Kocaeli, Denizli, Ankara, Bursa, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehir belediyelerinin bulunduğu 37 il ve ilçe belediyemiz, üzerinde durduğum üç ana konuda, Amasya valimiz koordinasyonuyla görev almışlardır. Hatay adına her birine teşekkür ediyorum. Konuşmamın, olası salgın hastalıklara karşı alınan tedbirler kısmında belirttiğim gibi, bağırsak ve üstü solunum yolu enfeksiyonlarında gözlenen bir artış olmakla birlikte, şu an, afete maruz kalan illerimizde ciddi bir halk sağlığı tehlikesi mevcut değildir. Afet bölgesinde olası bulaşıcı hastalıklarla ilgili riskler, şu an, Sürveyans Erken Uyarı Sisteminin kurulmasıyla, kontrol altında görünmektedir. Kolera ve tifo gibi hastalıklara rastlanmadı. Fakat bir iki ay zarfında havaların ısınmaya başlayacak olması sebebiyle, bölge halkı titizlik içinde, bizler teyakkuz halinde olmalıyız" diye konuştu.

"Bizler arama ve kurtarma çalışmalarına sonuna dek devam edeceğiz"
"Bir insan sesi ne büyük anlamlar yüklenebilir ve hayatın işareti ve hatta kendisi olabilirmiş! Arama ve kurtarma çalışmaları boyunca bunu çok derinden idrak ettik. Şu an, enkaz altında hayat emaresi artık azalmış ve umutların sonuna da yaklaşılmış olabilir, fakat bizler arama ve kurtarma çalışmalarına sonuna dek devam edeceğiz" diyen Bakan Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hatay’ımızda yıkılan 2 bin 947 enkaz binanın her birinde görevimizi eksiksiz şekilde tamamlayacağız. Son çalışmalarını yaptığımız 98 binanın enkazından umarım size yeni iyi haberler verebiliriz. Tarifini yapacak kelimeleri belki çok ileride bulabileceğimiz, belki o zamanlar bile isabetli kelimeleri bulması zor günlerdeyiz. Her can kaybı için kurulacak cümle ayrı. Sayılar belki felaketin korkunçluğunu ifade edebilir ama kayıpların biricikliğini, bir kardeşi, bir anneyi, bir babayı, bir akrabayı ifade etmiyor. Etmesi mümkün değil. Şu günlerde, ancak yardımseverliğin diliyle anlaşabiliyoruz. Fakat devlet aklının, bütün duygularımızı içerdiğini hem de bunların üzerinde, kurucu, inşa edici, toparlayıcı bir güç olduğunu unutmamalıyız. 85 milyon insanımızın 13 milyonunu doğrudan etkileyen bu felaketin açtığı yaraları devlet ve millet olarak kapatacağız. Acılarımızı azaltacak, hayatın kapılarını açacağız. Şu 13 günde bunu gösterdik. Fakat bu felaketin, acısı sonradan artan sıcak yaraya benzediğini de unutmamalıyız. Dayanışmamız büyüyerek devam etmelidir. Afet nice hayatları aldı. Geride kalanların çoğunun elinde hayatlarından başka bir şey bulunmuyor. Onların acılarına kardeş olmalıyız. Bizlerin varlığı, onları muhtaçlıktan korumalı. Bu coğrafyanın 71 ilinin halkı, depremzede 10 ile kendini adeta komşu bilmeli. Afet bölgesinde örneğin kuru gıda ihtiyacı mı var, hepimiz hemen harekete geçmeli. Evet, hemen, bugün. Sağlık Bakanlığı olarak, 6 Şubattan itibaren, görevliler ve gönüllüler, buradayız. Yaklaşık 140 bin çalışanımızla Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te, Malatya’da, Diyarbakır’da, Kilis’te, Şanlıurfa’da, Adıyaman’da, Osmaniye’de, Adana’da, Hatay’dayız. Devlet ve millet, gücüyle, büyüklüğüyle bu 10 şehirde. Telafisi mümkün olan her şeyin telafi edileceğini birlikte göreceğiz. Allah bütün insanlığı benzer tüm felaketlerden korusun. Milletimizin başı sağ olsun."
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.