Maalesef ülkemizde yaşadığımız ekonomik sıkıntılardaki en büyük sorun, yine biziz.
Köylü, çiftçi ve hayvan yetiştiricilerimiz dışında; üretici, sanayici ve marketler sattıkları ürünlerine fütursuzca yaptıkları fahiş zamlarla, doğal olarak asgari ücret ve emekli maaşlarının iyileştirilip yeniden düzenlenmesine zemin hazırladıklarından, bu duruma razı olmak mecburiyetindedirler.
Asgari ücretli ve emekliler, satın alma güçlerindeki erime nedeniyle maaşlarında iyileştirme talep ediyorlar.
Yoksa dertleri temel ihtiyaçlarının dışında lüks tüketime kaynak yaratmak, ev, araba vs. alıp, beş yıldızlı tatiller yapmak değildir.
Keşke öyle olabilse…
Bu durumun sorumluları da ülkemize operasyon üzerine operasyon çeken başta ABD olmak üzere emperyal güçler, ekonomi politikalarındaki tutarsızlıklarla mevcut iktidar, sanayicilerin bazıları ve piyasada kartelleşen zincir marketlerdir.
O yüzden hiç kimse ülke barışı ve huzuru için işçi çıkarma vb. yollara sapmamalıdır.
Taleplerinde son derece haklı olan çalışanları bu üzücü duruma getiren, hep birlikte uygulanan hatalı politikalardır.
Biraz da sizler elinizi taşın altına koyun.
Devletten aldığınız teşvik ve kredileri, amacı dışında kısa süreli ranta dönük kullanmaktan vazgeçin.
Yatırım yapın, istihdam oluşturun ve üretime yönelin.
Zaten asıl sorunumuz, bazı art niyetli kişilerin bu ahlaksız icraatları ve merkezi denetimin yetersizliği sonucu hazinemize gelen yükün, ücretlilere olumsuz yansımasıdır.
***
Bir paragraf da ihracat konusuna ayırmak lazım.
Rekorlar kırdığını övünerek söylediğimiz ihracat rakamlarını incelersek, yapılan toplam ihracatın içinde, ithal girdi oranının yüzde 40 gibi rakamla maalesef yüksek olduğunu görmekteyiz.
Bu rakamı yüzde 10-15 gibi makul seviyelere çekebilmek çok önemli. Bunun için de devlet, sadece düzenleyici ve denetleyici olarak devreye girmelidir.
Kendi özgün ürünlerimizi üreterek kendi markalarımızı oluşturabilmek çok önemlidir.
Önümüzdeki dönemde;
Yatırımları teşvik ederek, istihdam ve üretimi artıcı tedbirleri almalı ve ihracatımızı daha sağlıklı artırmanın yollarını aramalıyız.
***
Bor ve Thoryum rezervlerimiz,
Yeni tespit edilen Doğalgaz ve Petrol yatakları,
Savunma sanayiindeki başarılı gelişmeler, zaten tehlikeli bir coğrafyada bulunan ülkemizi daha da stratejik bir konuma getirmiştir.
Dış güçler ve yerli işbirlikçileri telaş içinde ve fazla mesai halindedir.
Muhalefet ise aday belirleme konusunda geldikleri noktada, garabet bir formülle nafile patinajına devam etmektedir.
Ekonomik konularda, Yalancı Çoban misali yalan yanlış tepkiler vermekte, ülkenin battığı/bittiği algısını pompalayarak, inandırıcılık ve güvenilirlikten uzaklaşmaktadır.
***
SÖZ:
Susmak bazen, gerçeğin ortaya çıkmasına vesile olacağı gibi, büyük resmi daha net görmeyi sağlar.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Açlık sofuluğu bozar!
06.11.2021 05:52
Tüm dünyayı saran Covid belası ve yükselen enerji maliyetleri, zaten kırılgan olan ekonomik yapımızı daha da olumsuz hale getirmektedir.
Yıllardır dış destekli ve yerli işbirlikçilerin katkılarıyla oluşturulan terör ve bölücülük eylemleriyle uğraşan, kaynaklarını ve enerjisini bu alanda harcayan i
Eski bir şarkı vardı.
“Para para para/Varlığı bir dert yokluğu yara” diye devam ederdi...
Günümüzde de asgari ücret ve o düzeyde ücretlerle çalışan milyonlarca kayıt dışı işçi…
Ürettiği ürün, maliyetini karşılamayan, traktör, tarla ve hayvanları haczedilen çiftçilerimiz&hellip
1856’da Osmanlı Hükümeti ve Avrupa ülkeleri arasında, borç ödemelerinde aracılık yapmak üzere, çoğunluğu yabancı sermayeden oluşan "Bank-ı Osmani" kurulmuştur.
Bu banka 1863 yılında, kendini feshederek İngiliz-Fransız ortaklığı olan "Osmanlı Bankası" adını almıştır.
2. Meşrutiyet döneminde
Türk insanı ezelden beridir iki konuda uzmandır, çok iyi bilir ve mutlaka, bilgisi olmasa da bir fikri vardır.
Ekonomi ve futbol.
Bizde herkes birer ekonomi profesörü ve teknik direktördür.
Hal böyle olunca, ortaya atılan parlak fikirler(!), çekişme ortamından sıyrılıp uygulamaya geçememekte ve
Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, son günlerde sık sık "dostlarından" bahsetmektedir. Ancak bu dostların kimler olduğu konusunda hiçbir açıklama yok, muhalefetten kimse de merak edip bu konunun üzerine gitmiyor.
Dostlarımızla birlikte iktidara geleceğiz
İktidara geldiğimizde do
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osman MEMİŞ
Asıl sorunumuz!
Maalesef ülkemizde yaşadığımız ekonomik sıkıntılardaki en büyük sorun, yine biziz.
Köylü, çiftçi ve hayvan yetiştiricilerimiz dışında; üretici, sanayici ve marketler sattıkları ürünlerine fütursuzca yaptıkları fahiş zamlarla, doğal olarak asgari ücret ve emekli maaşlarının iyileştirilip yeniden düzenlenmesine zemin hazırladıklarından, bu duruma razı olmak mecburiyetindedirler.
Asgari ücretli ve emekliler, satın alma güçlerindeki erime nedeniyle maaşlarında iyileştirme talep ediyorlar.
Yoksa dertleri temel ihtiyaçlarının dışında lüks tüketime kaynak yaratmak, ev, araba vs. alıp, beş yıldızlı tatiller yapmak değildir.
Keşke öyle olabilse…
Bu durumun sorumluları da ülkemize operasyon üzerine operasyon çeken başta ABD olmak üzere emperyal güçler, ekonomi politikalarındaki tutarsızlıklarla mevcut iktidar, sanayicilerin bazıları ve piyasada kartelleşen zincir marketlerdir.
O yüzden hiç kimse ülke barışı ve huzuru için işçi çıkarma vb. yollara sapmamalıdır.
Taleplerinde son derece haklı olan çalışanları bu üzücü duruma getiren, hep birlikte uygulanan hatalı politikalardır.
Biraz da sizler elinizi taşın altına koyun.
Devletten aldığınız teşvik ve kredileri, amacı dışında kısa süreli ranta dönük kullanmaktan vazgeçin.
Yatırım yapın, istihdam oluşturun ve üretime yönelin.
Zaten asıl sorunumuz, bazı art niyetli kişilerin bu ahlaksız icraatları ve merkezi denetimin yetersizliği sonucu hazinemize gelen yükün, ücretlilere olumsuz yansımasıdır.
***
Bir paragraf da ihracat konusuna ayırmak lazım.
Rekorlar kırdığını övünerek söylediğimiz ihracat rakamlarını incelersek, yapılan toplam ihracatın içinde, ithal girdi oranının yüzde 40 gibi rakamla maalesef yüksek olduğunu görmekteyiz.
Bu rakamı yüzde 10-15 gibi makul seviyelere çekebilmek çok önemli. Bunun için de devlet, sadece düzenleyici ve denetleyici olarak devreye girmelidir.
Kendi özgün ürünlerimizi üreterek kendi markalarımızı oluşturabilmek çok önemlidir.
Önümüzdeki dönemde;
Yatırımları teşvik ederek, istihdam ve üretimi artıcı tedbirleri almalı ve ihracatımızı daha sağlıklı artırmanın yollarını aramalıyız.
***
Bor ve Thoryum rezervlerimiz,
Yeni tespit edilen Doğalgaz ve Petrol yatakları,
Savunma sanayiindeki başarılı gelişmeler, zaten tehlikeli bir coğrafyada bulunan ülkemizi daha da stratejik bir konuma getirmiştir.
Dış güçler ve yerli işbirlikçileri telaş içinde ve fazla mesai halindedir.
Muhalefet ise aday belirleme konusunda geldikleri noktada, garabet bir formülle nafile patinajına devam etmektedir.
Ekonomik konularda, Yalancı Çoban misali yalan yanlış tepkiler vermekte, ülkenin battığı/bittiği algısını pompalayarak, inandırıcılık ve güvenilirlikten uzaklaşmaktadır.
***
SÖZ:
Susmak bazen, gerçeğin ortaya çıkmasına vesile olacağı gibi, büyük resmi daha net görmeyi sağlar.
Açlık sofuluğu bozar!
06.11.2021 05:52Tüm dünyayı saran Covid belası ve yükselen enerji maliyetleri, zaten kırılgan olan ekonomik yapımızı daha da olumsuz hale getirmektedir. Yıllardır dış destekli ve yerli işbirlikçilerin katkılarıyla oluşturulan terör ve bölücülük eylemleriyle uğraşan, kaynaklarını ve enerjisini bu alanda harcayan i
Varlığı bir dert yokluğu yara
11.11.2021 04:04Eski bir şarkı vardı. “Para para para/Varlığı bir dert yokluğu yara” diye devam ederdi... Günümüzde de asgari ücret ve o düzeyde ücretlerle çalışan milyonlarca kayıt dışı işçi… Ürettiği ürün, maliyetini karşılamayan, traktör, tarla ve hayvanları haczedilen çiftçilerimiz&hellip
T.C. Merkez Bankası
19.11.2021 10:101856’da Osmanlı Hükümeti ve Avrupa ülkeleri arasında, borç ödemelerinde aracılık yapmak üzere, çoğunluğu yabancı sermayeden oluşan "Bank-ı Osmani" kurulmuştur. Bu banka 1863 yılında, kendini feshederek İngiliz-Fransız ortaklığı olan "Osmanlı Bankası" adını almıştır. 2. Meşrutiyet döneminde
Kime kur yapıyor?
25.11.2021 05:41Türk insanı ezelden beridir iki konuda uzmandır, çok iyi bilir ve mutlaka, bilgisi olmasa da bir fikri vardır. Ekonomi ve futbol. Bizde herkes birer ekonomi profesörü ve teknik direktördür. Hal böyle olunca, ortaya atılan parlak fikirler(!), çekişme ortamından sıyrılıp uygulamaya geçememekte ve
Dış güçler
01.12.2021 03:17Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, son günlerde sık sık "dostlarından" bahsetmektedir. Ancak bu dostların kimler olduğu konusunda hiçbir açıklama yok, muhalefetten kimse de merak edip bu konunun üzerine gitmiyor. Dostlarımızla birlikte iktidara geleceğiz İktidara geldiğimizde do