İtibar ve tasarruf

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sıklıkla dillendirdiği "itibardan tasarruf olmaz" deyimi her ne kadar tartışılsa da siyaseten doğrudur. 

Ülkemizin yurt dışındaki siyasi itibarı son derece güçlüdür.

Özellikle Savunma sanayindeki yatırım, imalat ve çalışmalar tüm dünya tarafından gıpta ile takip edilmektedir.

Bu manada ve terörle mücadelede ülkemizin önünü kesmek adına uygulanan ekonomik yaptırımlar, içeride ve dışarıda hem ekonomik hem de siyasi itibarımızı zedelemeye yöneliktir.

Maalesef uygulanan bazı hatalı “Ekonomi ve Tarım Politikaları” sonucu oluşan yüksek enflasyon, cari açığımızın artması ve acil sıcak para ihtiyacı nedeniyle aranan nakit girişi için, uluslararası finans çevrelerince öne sürülecek en önemli şart, savunma sanayindeki başarılı çalışmaların durdurulması olacaktır.

Eski, emir verme alışkanlıkları ve borç alan emir de alır mantığıyla muhtemelen buraya ayrılan bütçenin kısıtlanmasını veya kaldırılmasını talep edeceklerdir, 

Dolayısıyla da içeride ve dışarıda terörle olan başarılı mücadelemiz ciddi manada akamete uğrayacaktır.

Dış güçlerin istediği de tam olarak budur.

Evet, Külliyede ve Osmanlı saraylarında ağırlanan yabancı konuklar, ülkemizin müreffeh yüzünü gördüklerinden bizi refah içinde sanıyorlar.

Aslında bu durum kısmen doğrudur.

Israrla uygulamaya devam ettiğimiz hatalı politikaları terk edip, halkın ekonomik sıkıntılarını çözebilirsek Türkiye gerçekten dünyada önemli güç olacaktır.

Korku bundandır,

Çünkü bu potansiyel bizde var.

Yeter ki ekonomi politikalarını yeniden düzenleyecek o iradeyi gösterelim.

Maalesef, siyasi itibarımız ne kadar güçlü ise ekonomik itibarımız o kadar olumsuzdur.

Sürekli bakan değiştirerek bu işin içinden çıkamayız…

***

Aslolan ekonomi politikalarını revize edip, işi ehil kişilere bırakmak ve kararlı biçimde uygulamaktır.

Başta Sayın Bakan olmak üzere, ekonomiyle ilgili tüm danışmanlar, bürokratlar ve profesyonel kadrolar yeniden düzenlenmelidir.

Laf yerine iş üretecek, şov yapmayan, üstlerini doğru bilgilendirecek güvenilir kadrolara ihtiyacımız vardır.

Dünyanın sayılı ülkeleri ve ekonomileri faiz artırımına giderken,

Bizdeki inat niye?

Sakın kimse düşük faizden bahsetmesin,

Piyasada tüketici kredi faizleri ve yeni oluşturulan GES faiz oranları ortada…

***

Sıkı para politikası mutlaka uygulanarak kamuda her alanda tasarrufa gidilmelidir.

Bu tasarruf politikaları ekonomik sıkıntı çeken, rahatsızlık hisseden halkımıza mutlaka gösterilmeli, hissettirilmeli ve açıkça anlatılmalıdır.

Yöneticilerinin bir yerden başladığını gören ve ikna olup inanan halkımız, ekonomik sıkıntıları aşmada iktidara tam destek olacaktır.

Yap İşlet Devret modelindeki döviz cinsinden teminatlar karşılıklı görüşülerek, devletin devamlılığı esası da göz önünde tutularak yeniden düzenlenmelidir.

Devlet, yönlendirici ve düzenleyici olarak da olsa, piyasaların içinde mutlaka olmalıdır.

Cari açığın kapatılmasında en önemli kalemlerden olan “Petrokimya” yatırımlarına ve “Yassı Demir Çelik” üretimine ağırlık verilmelidir.

***

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı mutlaka yeniden ihdas edilmelidir

Mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem fiyatları ucuzlatılmalı, gerekiyorsa çiftçi ve üreticimiz sübvanse edilmelidir

Dışarılarda tarım arazisi aramaktansa, Organize Sanayi Bölgelerinin tehdidinde olan kendi tarım arazilerimize sahip çıkılmalı, üreticimiz ve çiftçimiz mutlaka desteklenmelidir.

***

SÖZ:

İyi yaşamak için az ye, az uyu, az konuş…