Mazallah bu zamlar ampul patlatır!

Keşke asgari ücrete ve emekli maaşlarına yapılan yüksek zamlar olmasaydı da diğer yaşam maddelerine gelen fahiş fiyat artışlarını yaşamasaydık.

Akaryakıt ve enerji fiyatları patladı gitti,

Çarşı/pazar, market ve alışveriş merkezleri tam anlamıyla yangın yeri,

Yapılan zamlar eridi bitti,

Geçim sıkıntısı had safhada.

İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılayamaz, faturalarını ödeyemez durumdalar.

Bunlar tespit, sanırım bu tespitlere yanlış diyen bir akıl, olamaz.

***

Temel gıda maddelerine gelen yüksek zamların açtığı yaraya pansuman amaçlı yapılan vergi indirimi fiyatlara yansıtılacak mı?

İnsanımızın alım gücünü yükseltecek mi?

Asıl soru bu,

Bunun takibi ve tespit edilen yanlışların cezalandırılması son derece önemlidir.

***

Özellikle elektrik fiyatlarındaki yüksek artış, tedarik ve dağıtım şirketlerini bir kez daha gündeme getirmiştir,

Zamların geri alınması hatta elektrik tedarik ve dağıtım işlerinin kamulaştırılması gibi öneriler konuşulmaya, canı yanan insanlarımız provoke edilmeye başlanmıştır.

Ve görünen o ki; bunun arkası da kesilmeyecektir.

Allah korusun, başarısızlık bekleyen malum güruh, iktidarın gitmesi adına her türlü provokasyonu yapabilir.

Durumun ve sıkıntının farkında olan iktidar, kademeli fiyatlandırma limitini 150 kw'dan, 210 kw'a yükseltmiş, ancak fatura bedellerinde kayda değer hiç bir iyileşme olmamıştır.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, bu konuda yeni çalışmalar yapıldığını, önümüzdeki günlerde açıklama yapılacağını duyurmuştur. Lakin ekonomi yönetimi uzun süredir derin bir sessizliğe gömülmüştür.

Dünyada gelişmiş ülkelerde de tedarik ve dağıtım işleri özel şirketler tarafından yapılır, lakin bu şirketlerin faturalayacağı kalemler, kar marjları önceden belirlenir ve son derece sıkı şekilde denetlenir, keyfiliğe kesinlikle izin verilmez.

Tedarik ve dağıtım şirketleri önceden belirlenen oranın üzerinde kesinlikle kar elde edemez.

***

Gönlümüzden geçen odur ki;

Yapılacak yeni düzenlemede sadece bu şirketlerin aradan çıkarılması bile, vatandaş açısından bir rahatlama getirir,

Elektriği ticari amaçla kullanmayan konutlara ilave vergi indirimi diğer bir rahatlama vesilesi olacaktır.

Küçük esnaf ve onların küçük işletmeleri ayrı bir statüde indirime tabi tutulmalıdır.

Sanayiciye kullandırılan elektrikte, özellikle ihracata dönük üretim için, vergi iadesi şeklinde bir uygulama yapılabilir.

Amaç, insanımızı rahatlatıp piyasayı hareketlendirmekse, iktidar kendisi açısından bazı acı reçeteleri uygulamak zorundadır.

Acı reçete sadece vatandaşa uygulanamaz.

***

İbrahim Kalın'ın açıkladığı elektrik fiyatlarıyla ilgili çalışma, akaryakıta da yansıtılırsa, akaryakıttaki ciddi bir indirim silsile olarak tüm diğer kalemlere de olumlu yansıyacaktır.

Belki bizi hayalci olarak düşünenler olacaktır, lakin Türkiye büyük ülkedir, bu indirimleri finanse edebilir. Yoksa iktidarın kimlerin eline geçeceğinin hesabını doğru yapmak gerekir.

Çoğu kimsenin eleştirdiği İran'da, akaryakıt ve elektrikte vatandaştan vergi alınmaz.

***

İyi şeyler hiç mi yok?

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin açıklamasına göre, Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırımlar, salgın öncesi seviyelerin üzerine çıkmış durumda,

Tabi ki; bu durum güven ve istikrar açısında son derece iyi bir şey derken, hemen bu açıklamanın ardından ABD merkezli derecelendirme kurumu Fitch'den, Türkiye'nin kredi notunun BB-'den B+'ya düşürüldüğü ile ilgili açıklama geliyor.

Bu bile kesinlikle ekonomik bir abluka altında olduğumuzun net bir göstergesidir.

SÖZ:

Barış ve Demokrasi, ihanetin kılıfı olamaz.