SON DAKİKA
Hava Durumu

Gazozdan maaş

Yazının Giriş Tarihi: 15.01.2022 12:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.01.2022 12:08

Canım burnumda. Kütük gibi kalemi öyle bir sıkıştırmışım ki minicik parmaklarımın arasına, neredeyse kırılacak.

Müthiş bir sıkıntı içindeyim.

Yaptığım iş kendi çapımda zor. Babamın çalıştığı fabrikanın laboratuvarındayım. Otoklavlar, beherler ve bir sürü şıkır şıkır cam eşya.

O tıkırdıyor bu fıkırdıyor, harika bir ortam benim için.

Çok renkli ve eğlenceli bir dünya.

Orada çalışan ablaları ziyarete gitmiştim. Ama nedense o gün beni çalıştırmayı uygun gördüler.

Ödevim benim için son derece sevimsiz bir şey olan cetvelle çizgi çizmekti. Düz kağıda aralıklarla ve cetvelle çizgi çekecektim. Başka şey yapmaya razıydım ama kabul görmedi.

Mecburen kocaman cetvele acıklı acıklı baktım ve oturdum kağıdın başına. Bitip tükenmek bilmeyen çizgiler art arda sıralanırken önüme bir şişe gazoz geldi. Başka zaman olsa mutlulukla bakacağım gazozu gözüm görmüyordu bile.

Bir an evvel olmaz olasıca çizgileri bitirip, eve kapağı atma derdine düşmüştüm çünkü.

Onlar da zannededursun ki iş aşkından gözüm dünyayı görmüyor!

Ne komiksiniz. Dokuz yaşındaki çocuğun iş aşkı ve şevki de ne ola ki?

Acaba nasıl çizgi çekiyorum diye onlar tepeme üşüştükçe ben daha da sıkılıp bunalımdan bunalıma uçuyordum.

Sonunda bir sayfalık çizgi maceram bitti.

Tadını çıkara çıkara gazozumu içtim ve beklemeye başladım.

Neyi mi?

Tabii ki zaman zaman evde kulağıma çalınan çalışma karşılığı ödenen ücreti yani maaşı!

Fakat baktım ki kimsede en ufak bir kıpırtı yok, evin yolunu tuttum mecburen. Acaba ertesi gün babamla maaşımı yollarlar mı diye de düşünüp durmuştum!

Bayağı da canım sıkılmıştı aslında.

Koskoca yarım saat ter dökmüş, o kadar çizgi çizmiştim hem de cetvelle! Burnunun ucundan ter insin, önündeki gazoza pas vermeden çalış didin ve emeğinin karşılığını alama!

Evdekiler beni suratlı ve düşünceli görünce merak ettiler.

Laboratuvarda ne olmuş olabilirdi ki?

Otoklavda pişmediğime, beherleri kırıp dökmediğime göre sorun olamazdı.

Siz öyle sanın.

Göz nuru dökmüştüm ve bir kuruş para yoktu karşılığında.

Düşünceli düşünceli önüme baktım ve ‘’Bana bugün maaş vermediler’’dedim. Gürültülü kahkaha kısmına hiç girmeyeceğim.

Niye güldüklerini anlamadığım için eşlik edememiştim.

Öyle yarım saat boş kağıda çizgi çekmekle maaş alınamayacağını bunu yirmi dokuz gün daha yapmam gerektiğini öğrendiğim de istinat duvarı gibi çökmüştüm!

Geçmek bilmeyen yarım saati ve kalan yirmi dokuz günü düşününce öğrenciliğe devam etmenin daha pratik olduğunu anlamıştım.

Benim ilk maaşım, yarım saat çizgi çekmek karşılığı bir şişe gazozdu.

Belki de halâ o gazoza maaş muamelesi yapıp sevmem bu yüzdendir.

Aslında düşündüğümüzde hepimiz gazozuna şeyler için çalışmıyor muyuz? Eşyaların bitip tükenmek bilmeyen taksitleri…

Taksit taksit ödediğimiz tatiller ve daha neler neler!

Biri bitmeden biri başlar ve uçurtma kuyruğu gibi devam eder gider…

Acaba iç dünyamız daha zengin olsa dünyevi taksitlerimiz azalır mı?

Ömür taksitle yaşanmıyor çünkü.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.