Bir yangının ardından!

Yaz mevsiminin başındayız ama tarım ve orman arazilerinde çıkan yangınlar ve de yaşadığımız can kayıpları neşemizi kaçırıyor…

Konunun “Komplo teorileri” olarak geçiştirilen kısmı önem arz etse de!

O alana girmeden Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Kampüsü’ndeki yangın üzerinde duracağım…

İzmir Yolu’nun kuzeyinde Yolçatı, Özlüce ve Görükle Mahalleleri arasında kalan 16 bin dönümlük BUÜ Kampüsü’nün neredeyse yarısını ormanlık alanlar oluşturuyor.

Zaten BAÜ Kampüsü’nü diğer yüksek öğretim kurumlarının yerleşkelerinden ayrıcalıklı kılan özelliği de sahip olduğu doğası...

Bizden önceki ve bizim öğrencilik yıllarımızda (1989-1993) olduğu gibi gençlerin de katıldığı fidan dikim kampanyalarıyla bugün fakülte binalarının çevresinde yükselen dev çam ağaçlarının Bursa Uludağ Üniversitesi’nin eğitim atmosferine kattığı değeri anlatmaya bile gerek yok!

Lakin bir kıvılcım, bu cenneti cehenneme çevirmeye yetti.

Yangının çıkış nedeni şu an için araştırılıyor.

Bir iddiaya göre, yangına Yolçatı Köyünün kampüs bitişiğindeki çöplüğüne bırakılan hurda tellerin bakırını almak isteyenlerin yaktığı ateşin neden olduğu öne sürülüyor.

Sonrasını biliyorsunuz;

Kısa bir sürede kampüse sıçrayan alevleri kontrol altına almak saatler sürdü. Bütün bir Bursa, marka değeri ve gözbebeği olan yüksek eğitim kurumunun binalarıyla birlikte küle dönmesinden endişelendi.

***

Yangın sonrası basının karşısına geçen BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, alevleri kontrol altına almak için seferberlik ilan eden bütün kamu kurumlarına teşekkür etti ve hasarın boyutu hakkında bilgi verdi.

Rektör Yılmaz’ın verdiği bilgilere göre;

7 bin 500 dönümlük ormanlık arazinin 766 dönümü küle döndü. 131 dönüm biçilmiş alan zarar gördü. 30 adet arı kovanı, veteriner fakültesinin 10 ton buğday, 20 ton kuru yonca ve 30 ton samanı yandı. 1 adet traktör kullanılmaz hale geldi. Hayvan barınaklarında kısmi hasarlar oluştu. Ziraat fakültesinin 80 dekarlık buğday tarlası yandı. Elma, armut, ayva, şeftali, fındık ve zeytinden oluşan 2 bin ağaçlık alan büyük ölçüde zarar gördü. Yine ziraat fakültesinin eğitim binasının çatısı hasar aldı.

Yangında can kaybının yaşanmaması tesellisiyle birlikte Rektör Yılmaz, İlgili bakanlıkla protokol yaparak yanan alanları yeniden ağaçlandıracaklarını, kampüse kolay tutuşmayacak türden fidanların dikiminin yapılacağını aktardı…

***

Yangının çıktığı gün ve sonrası Bursa’da değildim.

Haliyle basın toplantısına katılamadım. Eğer Rektör Yılmaz’ın toplantısına katılabilseydim O’na şu soruları yöneltecektim:

Yolçatı’dan başlayan yangının 10 dakika gibi bir sürede sıçradığı ziraat fakültesinin bahçelerinde ve tüm ormanlık alanda bir adam boyuna ulaşan kuru otlarla önceden mücadele edildi mi? Edilmediyse neden?

Üniversite yönetimi olarak kampüste olası orman yangınlarıyla ilgili alınmış tedbiriniz var mıydı? Örneğin orman yollarının açılmasıyla ilgili bir planlama ve çalışmanız oldu mu?

Yüksek lisans ve doktora öğrencilerine para karşılığı İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimi veren BUÜ İş Sağlığı ve Güvenliği Koordinatörlüğü’nün bu konuda bir çalışması var mıydı? Örneğin bir acil eylem planı yapılmış mıydı? Yapıldıysa böyle bir plan uygulandı mı?

Benim öğrencilik yıllarında faaliyette olan BUÜ İtfaiye Teşkilatı, hala faaliyetini yürütüyor mu? Yürütmüyorsa neden?

BUÜ bünyesindeki sivil savunma birimi, bu yangında görevini istenilen düzeyde yapabildi mi? Örneğin birçok kamu kurumu tarafından kampüse yönlendirilen ekiplerin koordinasyonu konusunda başarılı olabildi mi?

Islah çalışması yapılmadığı anlaşılan ormanlık alanda bulunan ve ihaleyle satışını yaptığınız fıstık çamlarından elde ettiğiniz geliri, hangi amaçlarla kullandınız?

Yangında hasar gören ziraat ve veteriner fakültelerinin bahçe ve tesislerinde basınçlı yangın vana tertibatları var mıydı? Yoksa neden yapılmadı?

Görevlilerin “dışardan birkaç kişi tutup ekili alanlarda kuru otları temizleyelim” şeklinde talepte bulunduğu, ziraat fakültesi dekanının “ödeneğimiz yok” cevabı verdiği doğru mu?

Son soru;

Ortada bir ihmal var mı, varsa oluşan bu kamu zararını kim karşılayacak?

Yine itfaiyenin ve adli kolluk güçlerinin yangının çıkış nedenini belirlemek üzere başlattığı soruşturmanın dışında BUÜ Rektörlüğü olarak siz de bir soruşturma başlatacak mısınız?

***

Kabul ediyorum Rektör Hoca, görevine 1 yıl önce başladı.

Kampüs içinde yürütülen “devasa inşaat projelerinden” ötürü ormanlık alanda çıkabilecek olası yangınlar konusunda alınması gereken tedbirlere sıra gelmemiş olabilir.

Lakin;

“Bir musibet bin nasihatten iyidir” sözünden hareketle bir kez daha gördük ki kamuda önceliklerin iyi belirlenmesi gerekiyormuş.

Geçmiş olsun Bursa, geçmiş olsun Bursa Uludağ Üniversitesi…

***

Bu arada yangın sonrası Rektör Yılmaz, basının karşısına Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Prof. Dr. Zekeriyya Arı ve Genel Sekreter Vekili Mehmet Aydemir’le birlikte çıktı.

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut ile Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Şenlik neredeydiler peki?