SON DAKİKA
Hava Durumu

Dönüşmek!

Yazının Giriş Tarihi: 23.11.2022 09:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.11.2022 09:23

Bugün siyasete bakıldığında rahatlıkla söylenebilecek şey oportünizmin yani fırsatçılık veya çıkarcılığın artık her şeye egemen olduğudur.

Değerler, ilkeler, prensipler ve hassasiyetler nerdeyse iptal olmuş.

‘Dil, üslup ve işler’in tarihimizde olmadığı kadar seviye kaybına uğradığını, partilerin varlık nedeni olan fikirlerin/politikalarının her gün duruma göre değiştiğini müşahede ediyoruz.

Küresel bir proje olan 1980 darbesinin hedeflediği ve başardığı sonuçlardan biridir bu durum…

Yani her an her şeye dönüşme ve bu dönüşmenin de normalmiş gibi kabulü.

İlkelere ve ideolojilere dönük siyasi hedefin yerini kişisel çıkar ve kişisel ikbalin aldığı, para ve parasal beklentilerin egemen olduğu, liderliğin patronaj sistemiyle çalıştığı, prensiplerin ikinci plana atıldığı, fırsatçılığın başrole getirildiği bir yola sokuldu siyaset.

Öyle ki kulvar değiştirtilen siyasetin en önemli ayağıdır patronaj sistemi.

Çünkü bu sistemde iktidar ya da muhalefet de olsan parti içi konum/makamlar ile memurluklar ve sermaye ödül olarak destekçilere dağıtılır.

Liyakat sisteminin aksine, patronaj sistemiyle işe girenler veya sermaye sahibi olanlar memuriyet ve kazanımlarını korumak için parti için çalışmaya devam ederler.

Karşılıklı çıkar ilişkisi ve yolsuzluğa dayalı oluşan düzen toplumsal ve kurumsal yozlaşmaları da beraberinde getirdiğinden uzun vadede çöküş kaçınılmaz olur. Bugün tam olarak yaşadığımız da bu.

Partiler kanunu ile liderlere büyük yetki verilmesi, vekilleri belirlemesi, tabanla bağlantının ve kanalların kesilmesi artık her şeyi liderin iki dudağından çıkacak olanı peşinen doğru/kutsal kabul eden ‘lider odaklı’ bir zihniyet iklimi oluşturulmuştur.

Dolayısıyla dün yaptığı ve söylediğinin bugün tersini yapan ve söyleyen, tutarlılığı ve eminliği asla sorgulan-a-mayan bir lider/kadro tipi egemendir siyasete.

***

Şimdi artık siyasetin temeli haline getirilen bu apaçık tutarsızlık ve dönüşüme mantıksız/zorlama/yapay kılıflar bulmayı bir kenara bırakırsak;

Bir ideoloji ya da fikir nasıl dönüşüme uğrar?

Konuya Ali Şeriati’nin bir tespitiyle gireyim.

Şöyle diyor Şeriati:

‘’Tarih boyunca mücadele eden ‘din ile dinsizlik’ değil ‘dine karşı din’ olmuştur.’’

Yani bir ideolojiye bir fikre en büyük zararı, karşıtı ya da kendi dışındaki bir ideoloji ve fikir değil kendisine benzer, kendi içindeki bir görüş verir.

Değiştirilmesi, dönüştürülmesi istenen/planlanan görüş ile yerine ikame edilecek görüşün büyük oranda benzerlik göstermesi ve aralarındaki farkın az ama belirleyici olması hedeflenir.

Fark; sadece o görüşten atılmak istenen kısımla, yerine konulacak görüşten ibaret olmalı, gerisi tamamen aynı kalmalıdır. Böylece hedeflenen görüş çaktırmadan(!)dönüşür.

Dolayısıyla partilerin görüş ve ideolojileri değişmez zannedilir ama varlık nedenini belirleyen ana damar devreden çıkmış, yan damarlar devreye girmiştir. Ama lider odaklı kitle ‘lider ne yaparsa doğru yapar’ teslimiyeti ile dönüşümden kaynaklanan tutarsızlıkları cansiperane savunmaya devam ederek, sorgulama çabası gösterenleri de ‘tukaka’ ilan eder.

Devranda, lider ve kadronun sahip olduğu fiziksel ve vicdanı rahatlatan kafa konforuyla döner, gider. Bugüne ve yakın tarihe bu çerçeveden bakıldığında kişilerin/partilerin dönüşümü daha kolay kavranabilir.

Belli bir ideolojiyi savunan insanları cismen yok edemezsiniz ancak fikrini, ideolojisini benzerlerine dönüştürerek etkisizleştirir ve özgünlüğünü kaybettirir, dönüştürürsünüz.

Bir düşünce/ideoloji/fikir zıddıyla değil, benzeriyle yenilgiye uğratılır. Soğuk savaşta, sosyalizmi yıpratan şey kapitalizmin kültürü değil, daha çok sosyalizme benzer, sosyalist tarafta olup tam sosyalist olmayan, sosyalımsı demokrat, liberalimsi sol kültürdü. 

Yani dine karşı din, sağa karşı sağ, sola karşı sol, sosyalizme karşı sosyalizm, milliyetçiliğe karşı milliyetçilik...

Sonuçta diyeceğim o ki;

Şu anda millete sunulan sağ/sol/dinci düşünceler aktive edici değil, felç edici özellik taşımaktadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.