Hikâyeyi yazanlar, iktidarı olduğu gibi muhalefeti de elbette ihmal etmeyeceklerdi ve etmediler de.
Neydi muhalefet kelimesinin fiil (eylem) anlamı?
Siyasal iktidarın ortak akla/faydaya aykırı düşünce ve icraatlarını, eleştirme ve sorgulamaya tabi tutarak, olumlu amaç doğrultusunda etki ve sonuçlar yaratmaya çalışmak.
Bu eylemi, hükümet tutumunun adil olmasını, kayıtlanmasını ve değiştirilmesini amaçlayarak, gayretli ve bilinçli bir biçimde yürüttüğünde aktif/dinamik muhalefet, problemleri bilmesine rağmen, hükümette herhangi bir değişiklik meydana getirebilecek gayrette bulunmaması, yani ‘mış’ gibi yapmasıyla pasif muhalefet oluşur.
Ülkemizde olan da maalesef muhalefetin pasifliği/pasifleştirilmesidir. Nasıl ki, aktif iyilik yerine ikame edilen pasif iyilik anlayışı, kötüler ve kötülüklerin azgınlaşmasının sorumlusu ise, pasif muhalefet anlayışı da iktidarın her alandaki aşırılık ve adaletsiz uygulama devamlılığının sorumlusudur.
***
Peki, ülkemizde gerçek muhalefet neden yok?
Türk siyasetini, liderler ve parti oligarşisi, meslekten profesyonel politikacılar ve gerçeklerin saptırıcı/örtücüsü medya saç ayağına mahkûm eden küresel aklın uygulayıcısı müesses nizam, 2018 yılıyla birlikte çok partili sistemi de kaldırıp, ülkeyi ABD’ de mevcut ikili siyasi yapıya dönüştürdü.
Ama bir farkla; bu ikili yapının aslında bir elmanın iki yarısı olması. Bakmayın ayrı gibi roller üstlendiklerine, zihin kardeşi oldukları açık.
Böylece, aynı zihniyetteki kardeşlerle, iç/dış siyasi süreçlerin karanlık alanlarının daha genişlemesi sağlandı.
Bu karanlık alan, iktidarı ve muhalefetiyle kayıt dışı ekonomi gibi karanlık ilişkilerin geçerli olduğu, halkın kontrolünden uzakta, kapalı devre işleyen popüler bir siyaset sahnesine dönüştürüldü.
Öyle ki her şey bulanık, yapılanlar ve hedefler bir giz perdesi altında. Görünen ve söylenen başka, gerçek bambaşka.
Hani geçmişte bir dış işleri bakanına sormuşlar, dış politikanızı nasıl belirliyorsunuz diye?
Cevap vermiş, ‘Sovyetler Birliği, ne derse tersini yapıyoruz’ diye.
Aynı şekilde bizim iktidar ve muhalefetin söylediğinin tam tersinin beklenmesi akıl sağlığına ilaç olabilir.
***
Bunlar bir elmanın iki yarısı dedim,
Zaten Cumhurbaşkanı, muhalefetin devşirme olduğunu, milli(!) ve yerli(!) muhalefeti de inşa edeceğini söyleyerek, malumu yani yüzün aynı yüz olduğunu ifşa etti.
Türk ibaresinin olmadığı 1921 anayasası üzerindeki kabulleri de aynı yüzün yansıması, bu gerçekliğin bilinmesi, bu millete çıkış yolu sağlayabilir.
Artık fiiliyatta çok partili yapı yok, ABD’ye benzer ikili ittifak/parti/anlayış var. Yasama, yürütme ve yargının tek kişide toplandığı bir hükümet sistemi var.
Eksikliklerinin bir türlü giderilmediği veya giderilmek istenmediği bu sistemi hep birlikte yaşayıp, görüyoruz.
İşte tam da burada pasif muhalefetin ne yaptığını sorgulamak gerekiyor.
Ne yaptılar peki?
CHP Genel Başkanının, TRT’deki partilere tanınan sürelerle ilgili gösterdiği pankartındaki gibi koskocaman bir ‘0’
Hiçbir şey yani!
Hikâye devam ediyor.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Halimiz nicedir?
06.11.2021 01:39
Yayına başladığı ilk gün olan 29 Ekim’in anlamı ile duruşu ve sorumluluğunun ne olduğunu ilan eden SözBursa’nın bu ilkesel çerçevesinde düşüncelerimi paylaşma fırsatı bulmak onur verici.
Türkiye’nin en iyi yerel tarih ve kültür dergisi Şehrengiz için hazırladığım söyleşiler ve Yen
Hala, acaba üzerlerinden nasıl siyasi çıkar/fayda devşirilir ve devam ettirilir oportünist (fırsatçı) anlayışı ile Cumhuriyet ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk tartışılıyor, tartıştırılıyor.
Özellikle 1946 sonrası çaktırmadan yapılan, son 20 yılda ise her milli ve önemli günde yazılı, görsel ve sosyal
Çok ilginç değil mi?
Büyük Selçuklu Devleti devam ederken, Anadolu Selçuklu devletini kuran Süleyman Şah’a övgü,
Anadolu Selçuklu Devleti, Moğol müdahalesi sonucu yıkıldığında, yıkılan devletin temellerinden yeni ve diri bir Türk devletini kuran, Selçuklu uç beyi Osman Bey’e övgü,
Ama
Anadolu’da bilinen bir atasözüdür:
‘’Ay var yılı besler, yıl var günü beslemez’’
Tam da ülkemiz de yaşananlara uygun. Bırakın son 40 ya da 20 yılı sadece son bir aya, bir haftaya, bir güne bakmak bile, yılların günü beslemediği resmini veriyor.
Ya da tersi.
Netic
Ülke olarak yaşadıklarımız, Temel’in mezar taşındaki yazıyı hatırlatıyor;
‘’İyisin dediniz, iyisin dediniz, peçi bu ne?’’
Yani, ‘’iyi demekle, çok iyiyiz demekle iyi olunmuyor, olunamıyor’’ ve korkunun da ecele faydası olmuyor.
Her açıdan du
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ümit CAN
İktidar ve Muhalefet: İkiz kardeşler -1-
Hikâyeyi yazanlar, iktidarı olduğu gibi muhalefeti de elbette ihmal etmeyeceklerdi ve etmediler de.
Neydi muhalefet kelimesinin fiil (eylem) anlamı?
Siyasal iktidarın ortak akla/faydaya aykırı düşünce ve icraatlarını, eleştirme ve sorgulamaya tabi tutarak, olumlu amaç doğrultusunda etki ve sonuçlar yaratmaya çalışmak.
Bu eylemi, hükümet tutumunun adil olmasını, kayıtlanmasını ve değiştirilmesini amaçlayarak, gayretli ve bilinçli bir biçimde yürüttüğünde aktif/dinamik muhalefet, problemleri bilmesine rağmen, hükümette herhangi bir değişiklik meydana getirebilecek gayrette bulunmaması, yani ‘mış’ gibi yapmasıyla pasif muhalefet oluşur.
Ülkemizde olan da maalesef muhalefetin pasifliği/pasifleştirilmesidir. Nasıl ki, aktif iyilik yerine ikame edilen pasif iyilik anlayışı, kötüler ve kötülüklerin azgınlaşmasının sorumlusu ise, pasif muhalefet anlayışı da iktidarın her alandaki aşırılık ve adaletsiz uygulama devamlılığının sorumlusudur.
***
Peki, ülkemizde gerçek muhalefet neden yok?
Türk siyasetini, liderler ve parti oligarşisi, meslekten profesyonel politikacılar ve gerçeklerin saptırıcı/örtücüsü medya saç ayağına mahkûm eden küresel aklın uygulayıcısı müesses nizam, 2018 yılıyla birlikte çok partili sistemi de kaldırıp, ülkeyi ABD’ de mevcut ikili siyasi yapıya dönüştürdü.
Ama bir farkla; bu ikili yapının aslında bir elmanın iki yarısı olması. Bakmayın ayrı gibi roller üstlendiklerine, zihin kardeşi oldukları açık.
Böylece, aynı zihniyetteki kardeşlerle, iç/dış siyasi süreçlerin karanlık alanlarının daha genişlemesi sağlandı.
Bu karanlık alan, iktidarı ve muhalefetiyle kayıt dışı ekonomi gibi karanlık ilişkilerin geçerli olduğu, halkın kontrolünden uzakta, kapalı devre işleyen popüler bir siyaset sahnesine dönüştürüldü.
Öyle ki her şey bulanık, yapılanlar ve hedefler bir giz perdesi altında. Görünen ve söylenen başka, gerçek bambaşka.
Hani geçmişte bir dış işleri bakanına sormuşlar, dış politikanızı nasıl belirliyorsunuz diye?
Cevap vermiş, ‘Sovyetler Birliği, ne derse tersini yapıyoruz’ diye.
Aynı şekilde bizim iktidar ve muhalefetin söylediğinin tam tersinin beklenmesi akıl sağlığına ilaç olabilir.
***
Bunlar bir elmanın iki yarısı dedim,
Zaten Cumhurbaşkanı, muhalefetin devşirme olduğunu, milli(!) ve yerli(!) muhalefeti de inşa edeceğini söyleyerek, malumu yani yüzün aynı yüz olduğunu ifşa etti.
Türk ibaresinin olmadığı 1921 anayasası üzerindeki kabulleri de aynı yüzün yansıması, bu gerçekliğin bilinmesi, bu millete çıkış yolu sağlayabilir.
Artık fiiliyatta çok partili yapı yok, ABD’ye benzer ikili ittifak/parti/anlayış var. Yasama, yürütme ve yargının tek kişide toplandığı bir hükümet sistemi var.
Eksikliklerinin bir türlü giderilmediği veya giderilmek istenmediği bu sistemi hep birlikte yaşayıp, görüyoruz.
İşte tam da burada pasif muhalefetin ne yaptığını sorgulamak gerekiyor.
Ne yaptılar peki?
CHP Genel Başkanının, TRT’deki partilere tanınan sürelerle ilgili gösterdiği pankartındaki gibi koskocaman bir ‘0’
Hiçbir şey yani!
Hikâye devam ediyor.
Halimiz nicedir?
06.11.2021 01:39Yayına başladığı ilk gün olan 29 Ekim’in anlamı ile duruşu ve sorumluluğunun ne olduğunu ilan eden SözBursa’nın bu ilkesel çerçevesinde düşüncelerimi paylaşma fırsatı bulmak onur verici. Türkiye’nin en iyi yerel tarih ve kültür dergisi Şehrengiz için hazırladığım söyleşiler ve Yen
Ve Türkiye hala tartışıyor!
11.11.2021 03:02Hala, acaba üzerlerinden nasıl siyasi çıkar/fayda devşirilir ve devam ettirilir oportünist (fırsatçı) anlayışı ile Cumhuriyet ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk tartışılıyor, tartıştırılıyor. Özellikle 1946 sonrası çaktırmadan yapılan, son 20 yılda ise her milli ve önemli günde yazılı, görsel ve sosyal
Kurucu lider Atatürk’e haksızlık!
16.11.2021 11:01Çok ilginç değil mi? Büyük Selçuklu Devleti devam ederken, Anadolu Selçuklu devletini kuran Süleyman Şah’a övgü, Anadolu Selçuklu Devleti, Moğol müdahalesi sonucu yıkıldığında, yıkılan devletin temellerinden yeni ve diri bir Türk devletini kuran, Selçuklu uç beyi Osman Bey’e övgü, Ama
Yeni kurtarıcılar(!) bekleniyor
20.11.2021 03:25Anadolu’da bilinen bir atasözüdür: ‘’Ay var yılı besler, yıl var günü beslemez’’ Tam da ülkemiz de yaşananlara uygun. Bırakın son 40 ya da 20 yılı sadece son bir aya, bir haftaya, bir güne bakmak bile, yılların günü beslemediği resmini veriyor. Ya da tersi. Netic
İktidar ve millet!
26.11.2021 12:28Ülke olarak yaşadıklarımız, Temel’in mezar taşındaki yazıyı hatırlatıyor; ‘’İyisin dediniz, iyisin dediniz, peçi bu ne?’’ Yani, ‘’iyi demekle, çok iyiyiz demekle iyi olunmuyor, olunamıyor’’ ve korkunun da ecele faydası olmuyor. Her açıdan du