SON DAKİKA
Hava Durumu

Türkiye’de siyaset!

Yazının Giriş Tarihi: 07.10.2022 09:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.10.2022 09:25

Türkiye’deki egemen siyaseti ve siyasetin yapılış biçimini anlamak, zamanın ‘’an’’a dönüştürülmesi, dinin araçsallaştırılması ve kasıtlı bilgi sağanağı nedeniyle zordur.

Bu durum siyasetçilerin işine gelir.

Zaten toplum da hafıza zaafından dolayı geçmiş ve bugünün siyasetinin aynı olduğunu sanarak bu durumu kabullenir ve siyasetçilerin değirmenine su taşımaya devam eder.

Böylece Türkiye’de neler olup bittiği, ülke/millet geleceğinin fark ettirilmeden nasıl değiştirilip dönüştürüldüğü anlaşılamaz.

Hâlbuki siyasi sürece, tek tek her gün bakıp değişimi anlamak mümkün değildir. Çünkü siyasi süreçte yaşanan değişimlerde bir önceki günle, bugün ya da ertesi gün arasında pek bir fark yoktur, nerdeyse aynıdır. 

Aynen bir çocuğun büyüdüğünün dün ve bugün çekilen değil, ancak 2-3 yıl önce çekilmiş ve bugün çekilen bir fotoğrafla anlaşılabileceği gibi.

Yani kısa aralıklarla alınan fotoğraflar, içinde kaybolacağımız müthiş bir bilgi yığını sağlayabilir ama inişli çıkışlı, dalgalı değişimleri, sürüklendiği, savrulduğu yeri gözden kaçırtarak gizler.

Bundan dolayı bu toplumdaki siyasetin nerden nereye geldiğinin anlaşılması ancak uzun aralıklarla alınan kesitlerin detaylı incelenmesiyle mümkün hale gelir.

Mesela 1960’ tan başlayarak 2022’ye kadar 10’ar yıllık 7 fotoğraf veya 5’er yıllık 13 fotoğraf ya da 20 yıllık 4 fotoğrafı karşılaştırmak, olanı anlamayı ve gizlenen birçok değişim/ değişikliği fark edilir kılacaktır.

***

Bahsedilen dönemlere ilişkin karşılaştırmalı fotoğraflar uzun ve detaylı bir çalışmanın konusu olduğu için geçmişi ve siyasi süreci bilenler açısından sadece bugünün fotoğrafına bakmak yeterli olabilir.

Ve bu karşılaştırma yapıldığında görülecektir ki, fark edilmeyecek/ettirilmeyecek şekilde siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel, dini ne çok ve keskin değişimler olmuş.

Aynen gittikçe kaynayan suda haşlandığını anlamayan kurbağa gibi.

***

Bugünkü egemen siyasal anlayışın stratejisi, millette zaten var olan ve kurtarıcı misyon yüklenen, milletin ‘’özdeşlik kurma’’ psikolojisini tetikleyen ‘’baba, lider, reis v.b.’’ aşinalığı ve kabulünün üzerine 4D+Y formülünü uygulamak şeklinde ifade edilebilir.

Böylece kişiler için ağır bir yük olan sorumluluk üstlenmekten sıyrılmak ve Allah’ın bahşettiği özgürlükten kaçmak kolaylaşır.

Ne güzel değil mi?

İtaat et, biat et, rahat et.

Formül ise;

-Düşman üretme ve düşman göstermek,

-Dayanışma duygusunu kışkırtmak,  

-Düşündürmeyi yok etmek için, içgüdülere hitap edecek, çatışmacı/ayrıştırıcı zemin oluşturmak, (*)

-Dini ve kutsal değerleri alabildiğine istismar etmek,

-Yalan söyleyerek, hakikati ters yüz etmek ve inanmaya hazır kitleleri kandırmak şeklinde sıralanabilir.

Bu yetim millet için umulur ki, batıl olan bu döngünün tersine çevrilerek, adalet/ ehliyet temelli bir düzen gelsin…

***

(*) Sedat ŞENERMEN, Kalp/Akıl kitabından.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.