SON DAKİKA

Diyarbakır’da Yetimler

Yazının Giriş Tarihi: 28.05.2024 21:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.05.2024 21:30

Geçen hafta başladığım göçmenlerle ilgili yazımıza devam edelim.

Babasız kalana yetim, anasız kalana öksüz derler.

Kan bağı olan yakınlığa “akraba” (arkabağ), evliliklerle olan yakınlığa “hısım” derler. Anadolu’nun öksüz ve ışıksız kalan, bırakılan köylerini şenlendirme işi cumhuriyetle başlamış. Balkanların yetimleri, doğu Anadolu coğrafyasına serpiştirilmiş.

***

Yıllar önce Elazığ’a gitmiştim. Yanımda Ankara’da yüksek öğrenimini gören dört genç vardı. Birisi Deliormanlı, birisi Kongazlı, birisi Prizrenli, birisi de Gostivarlı idi. Bizi kültür adamı Şener Bulut, fikir ve ülkü adamı Bedrettin Keleştimur karşılamıştı.

Elazığ’da dernekleşmeseler de Balkanlı göçmenler vardı. Kovancılar ismini depremde duymamla birlikte bir ziyaret yapmıştım. Kendileri İkinci Dünya Savaşı öncesi Dobruca, Deliorman’dan gelmişler. Sorduğumuz zaman “Romanya muhaciriyiz” diyorlardı.

Gelişleri Hamdullah Suphi’nin Bükreş Büyükelçiliği dönemine denk gelir. Ama savaş sonrası artık geldikleri topraklar Bulgaristan sınırları içinde kalmış. Elazığ’da Sancak ve Kosova göçmenlerine de rastladık ve köylerine gittik. Kıyırma ve börek yedik…

Esasında buradaki Rumeliler biraz daha şanslılardı. Zorunlu göçle Köstence limanından İstanbul’a, buradan demiryolu ile Elazığ’a gelmişler burada göçlerini taşıyacak yaylı arabalarını yapasıya kadar kalmışlar! Sonra’da Kovancılar’a geçmişler. Boş ve kıraç toprağa zorunlu göçle yerleştirilmişler. İşte bu zorunlu göçün karşılığını petrol, kereste ve sermaye olarak almış genç cumhuriyet. İşte özelleştirmelerle elden çıkan mallar var ya onların kaynağı bunlardır. Tabi göçle gelen teknoloji ve yetişmiş insan kaynağı da cumhuriyet için bir güçtü.

***

Zorunlu göç “zorla göç”, serbest göç de “eyvallah” cinsinden bir göç değil.

Peki ne?

“Ayrıldığı yerin mutluluklarını ayrıldıkları yere gömüp, hatıralarını kalanlara emanet edip, “zulmünün sınırları ceberrutlarca belirlenen” bir yer değiştirme işidir. Göçmenin sıfatı geldiğiniz yerde gördüğünüz muamele ile serbest ve zorunlu göç adını alır. Mallarınızı haraç mezat satıp savıp, lira ile aldığınızı kuruşla verip kaçışınız yada kovuluşunuz “serbest göç”tür. Geldiğiniz yerde bir akrabanızın yanına sığınırsınız. Getirdiğiniz üç beş kuruşu kaptırmazsanız daha az zorlukla yeni hayata başlarsınız. “Zorunlu göçte” kovan ya da gönderen ülke mallarınıza el koyar, güya satın alır ve gittiğiniz ülkeye “bu gelenin şu kadar malı-mülkü var, onu sana devlet olarak ödeyeceğiz” der.

Aslında el koyduğu malların ederinin çok altındadır bu bedel. Bu bedele uygun olarak kabul eden ülke ıssız bucaksız topraklarda yer gösterir. “Evinizi kurun, ahırınızı yapın, hayatınızı yaşayın” der.

***

Osmaniye ve Kahramanmaraş sonrası pek mübadil bulunmaz. Daha geç vakit göç eden Balkanlılar vardır burada.

Bu sabah beni arayan “Balkanlara küsmüsün ağabey” diyen kardeşimin yerleştiği Tokat’a yerleşenler içinde hem Rodop hem de Deliormanlılar vardır.

Balkanlılara, Balkanlardan geçinenlere, Balkanlı geçinenlere ben ne küsecem. Benim hayatıma dokunan üç yetim var üçü de Mustafa.

Biri (Hz.) Muhammed birisi Kemal, birisi bende kalsın. Hele ikincisinin, varlığımızın kıblegâhının hemşerilerine kırılmak bize uymaz.

Tıpkı Anadolu’ya getirilip bırakılan, sonra da arkası ikinci yetimin ölümünden sonra aranmayan ve “biz devleti baba bildik” diyen “yetimler” gibi. Unutmayın devletin nefesini arkanızda hissetmezseniz “yetimsiniz”.  

Erzurum’da, Tokat’ta Urfa’da, Musul’da, Diyarbakır’da, Halep’de ne yetimler gördü bu gözler. Onlar babalarının dizlerinin dibinde yetim kaldılar.

Kırcaali’de, Razgrat’ta, Çadır’da, Çeşmeköy’de, Dimetoka'da, Kumçiftliği'nde, Aktaş’da, Debreşte’de, İpek’de, Mitroviça’da, Akova'da, Berat’ta, Travnik’te, Acıgöl’de ve Zebil’de ne yetimler gördü bu gözler. Onlar’da babalarının dizlerinin diplerinde olmasa da yetim kaldılar.

Diyarbakır’daki göçmenler arasından varlığımızı yetim oğlu Mustafa’ya borçlu olduğumuzun şuuruyla Zübeyde Hanım’ın yetimlere sahip çıkmak adına “yirmibin kuruşu” Darüşşafakaya bağışını hatırlamamak mümkün mü?   

***

Bana bir gün şunu da yap demediler. Rolümü hep kendim yazdım ve kendim oynadım. Hep destek gördüm. İşime inandım.

Yıllar önce dağılan tespih tanelerinin bir kaçını da Anbar’da, Bismil’de Tavuklu’da buldum.

Hiç umudumu kaybetmedim. Apoletler gerekirse sökülür ama bazılarından asla özür dilenmez diyen Yüzbaşı Faruk misali!

Selam olsun yetimler yetimi Amine oğlu Mustafa’ya,

Selam olsun yetimler yetimi Zübeyde oğlu Mustafa’ya…

İkinizde haktınız, hakikattınız.

Kalın sağlıcakla…  

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)

Şenliğimiz daim olsun

10.06.2025 12:21

Geçtiğimiz günlerde Nilüfer’de üç gün üç gece Karadeniz günlerini kutladık. Akşam üzerinden gece yarısına kadar yer yerinden oynadı adeta. Muhakkak şenlik alanına gelenler çok eğlenmişlerdir. Ancak sürekli şenlik alanının dibinde ikamet eden bizim gibiler için aynı durum söz konusu değil tabii. Evin

Son mülk…

17.02.2025 15:39

Sus pus oturuyoruz bir evin önünde. Derin bir keder var. Hava ölümün bilinmez denklemi kokuyor. “Giden gittiğiyle kalıyor, olan geride kalana oluyor” deniyor. Bu durumda, giden gitmeyi mi tercih ediyor yoksa yeni hikayelere mi yelken açıyor, bilinmez. Hiç kimse bir şey bilmiyor ama herkes ölümden

Şoför Nebahat abla

10.01.2025 12:41

Şoför Nebahat abla filmini belli yaşın üzerindeki herkes hatırlar herhalde. Başrollerini rahmetli Fatma Girik ve İzzet Günay’ın oynadığı film; babası taksi şoförü olan bir kızın, babası ölünce ailesini geçindirmek için taksi şoförlüğüne başlamasını konu alır. Bu filmle başlayan yazı acaba nereye gi

‘Bir Cumhuriyet Şarkısı’ dinlediniz mi?

28.10.2024 17:52

Bir Cumhuriyet şarkısını sadece dinlemeyip, seyretmek de gerekiyor. Şarkı seyredilir mi? Sinema salonunda seyredilir. Bir insanın, bir ülkenin yıldızının parladığı anlar vardır. Tıpkı İstiklal Marşı’mızın bestecisi Osman Zeki Üngör tarafından Muş’a tayini çıkartılan Ahmet Adnan Saygun’un yıldızı

Anne terliği!

10.09.2024 12:31

Hayat, en ufak kapı aralığında ne çok ayrıntı barındırıyor. Refleks olarak yaptığımız bir sürü şey var. Yaparken hiçbir adımını düşünmüyoruz oysa. Sadece aldığı eğitimle yaşayanlar var. Üstelik üzerine bir katre bile eklememiş ve gerek görmemiş. Bazıları da var ki, birlikte otobüs beklediği insa

Bir sabah vakti Mudanya

15.05.2024 00:17

Bazen hayata mola vermek gerekiyor… Guguklu saat gibi her saat başı planlanmış bir hayattan çıkış için, planlanmamış zamanlar lazım bize. Kusursuz plan yok nasıl olsa! Tutarız bir uçurtmanın kuyruğundan, bizi nereye bırakırsa… Hava kapalı bu sabah ama olsun. Uçurtmaların gökyüzünde dalgalanacağı

Trafikten insan manzaraları

04.03.2024 16:16

Sabah akşam, herkesin söylendiği bir illet trafik… Hepimizde aynı söylem var: Bu kadar insan sabahın körü, akşamın alacasında nereye gidiyor sürekli? Aslında cevap basit: Biz nerelere gidiyorsak onlar da oraya gidiyor. Bir yerlere gidip gelmekte bir biz haklıyız! Akaryakıt pahalı ama yurdum in

Balkabağı saati

23.02.2024 10:41

Bu aralar sağlık sektörünün hasta yakını ayağında sağlam bir nefer olma çabamı sürdürüyorum! Kâh hasta yakınının bitecek olan serumunu takipteyim, kâh kan alınınca bastırılan pamuğun parmak bekçisiyim. Siren çala çala giden ambulansla seyahat işin diğer görev kısmı. İlaç prospektüslerini hızlı oku

Do re mi fa re, hani kedi nerede!

14.02.2024 10:40

Uzunca bir süre olmuş hasbıhal etmeyeli sizinle… O zaman eğlenceli bir dönüş yapmak lâzım. Bazen herhangi bir yere gözünüz takılır ve orada bir pencere açılır. Hayatınızın belki de kırıntı ayrıntılarını hatırlamadığınız bir anına dalar gidersiniz… Yıllar evvel, nereden aklıma düştüyse gitar çalma

Başarısız kaçış planı

03.04.2023 15:18

Hava  kararmış, gün perdelerini ertesi sabaha kadar kapatmıştı. Günün sıkıcı saatleri başlamıştı işte. Yemek sonrasında haberler, haberlerden sonra büyüklere dizi ya da filmler ve kapanışla birlikte benim için boşa geçen vakit olan uyuma vakti. Çocuk aklımla bıktığım bu rutinde ne talep etmişti

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.